Tarihi Basiret Han’ın çatısında yer alan Roof Mezzepotamia, büyüleyici manzarası ve eşsiz menüsüyle misafirlerini kendine hayran bırakıyor. Şef Gökberk Özbay’ın önderliğinde, Osmanlı mutfağından esinlenen ve modern dokunuşlarla zenginleştirilen lezzetler, konuklara unutulmaz bir gastronomi deneyimi sunuyor. Tarihin derinliklerinden gelen yemekler, imza mezeler ve yenilikçi tatlar, her damak zevkine hitap eden bir ziyafete dönüşürken, mistik etnik müzikler eşliğinde boğaz manzarasının tadına varmak bambaşka bir keyif. Roof Mezzepotamia, kısa sürede İstanbul’un gastronomi dünyasında bir zirve noktası haline gelebilir. Çünkü, geçmişin izlerini gelecekle buluşturan bu eşsiz mekân, misafirlerine unutulmaz anılar ve damağında iz bırakan bir lezzet yolculuğu sunuyor. Sirkeci’nin büyüleyici atmosferinde, tarih ve lezzetin iç içe geçtiği Roof Mezzepotamia, AYS Otelcilik’in deneyimli yatırımcıları sayesinde İstanbul’un ruhunu, Boğaz’ın ışıltısını ve Tarihi Yarımada’nın efsanevi manzarasını kusursuz bir şekilde bir araya getirerek, zamansız bir lezzet durağına dönüşüyor. AYS Otelcilik, turizmde sınırları zorlayan bir vizyona sahip; Orient Occident Hotel ve OrientBank Hotel Marriott Autograph Collection gibi prestijli projeleriyle adını duyuran grup, Roof Mezzepotamia ile gastronominin de zirvesinde olmayı hedefliyor. Bölgenin sokaklarına karışan İstanbul havası, burada modernle gelenekselin uyumuna tanıklık ediyor. Mimarisinden menüsüne kadar her detay, yatırımcıların hassasiyetle yaklaştığı bu projede dikkat çekiyor.
Roof Mezzepotamia, ismi gibi Mezopotamya’nın kültürel zenginliğini ve Anadolu’nun derin mutfak mirasını kucaklıyor. Her şeyin ötesinde, Roof Mezzepotamia’nın asıl büyüsü, İstanbul’un binlerce yıllık tarihini sofralarına taşıyan bir anlatıcı olması. Geçmişin izlerini modern tekniklerle harmanlayan restoran, geleceğin gastronomi dünyasına yön vermeye aday. Misafirler Anadolu yemeklerinin yanında bir nevi kültürün ve medeniyetin damaklardaki izini de sürüyorlar. Bu deneyim, gelecekte Sirkeci’nin gastronomi haritasında bıraktığı kalıcı bir iz olarak hatırlanacak.
Roof Mezzepotamia ne zaman ve kim tarafından kuruldu?
Köklü bir otelcilik deneyimi ve hizmet yaklaşımıyla dünya sıralamasında en üstlerde yer alan AYS Otelcilik olarak inşaat ve turizm alanında önemli projelere imza atıyoruz. Tarihi Yarımada’nın en özel noktası Sirkeci’de hayata geçirdiğimiz Orient Occident Hotel ve OrientBank Hotel Marriott Autograph Collection zincirinin birer parçası olarak misafirlerini ağırlıyor. AYS Otelcilik’in yatırımcıları Fırat Yıldıran ve Barış Çolak olarak, Mayıs 2024’te Orient Occident Hotel’in terasında yer alan Roof Mezzepotamia’yı hayata geçirdik.
Şefiniz Gökberk Özbay kimdir, bize tanıtır mısınız?
Restoranın mutfağında, 1993 İstanbul doğumlu ve Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği mezunu genç bir şefimiz var. Okul bittikten sonra Bebek sahilde yer alan La Sirene adında şirin ve küçük bir restoranda, sonrasında Chilai Bebek’te ve ardından Beatrice Restoran’da çalışmaya başlamış. Açılışından itibaren de Roof Mezzepotamia mutfak ekibinin başında yer alıyor.
Tarihi bir yerde restoran kurma fikri nereden çıktı ve başarınızın sırrı nedir?
Öncelikle Sirkeci bölgesi bizim için çok önemli bir lokasyon. Tarihi binaları ve İstanbul’un mistik ruhunu hissettiren sokaklarıyla gören herkesi kendine hayran bırakan bu bölgenin hâlâ eski İstanbul’un izlerini yansıtması da gerçekten muhteşem. Böylesine kıymetli bir ortamda gastronomi tutkunlarına Anadolu lezzetlerini sunmak istedik. Başarımızın sırrı, ilk olarak İstanbul’un eğlence ve gastronomi açısından çekim merkezi haline gelen Sirkeci’de Roof Mezzepotamia ile yepyeni bir değer oluşturduk. Tarihi Yarımada’nın en özel noktasında yer alan restoranımızda imza lezzetlerimiz, hafızalara yer edecek kokteyllerimiz, İstanbul’un masalsı manzarası ve etnik müzik eşliğinde beş duyuya hitap eden bütünsel bir restoran deneyimi sunuyoruz.
Bu konsept Türkiye’de ve belki dünyada bile yok. İş, sanat ve cemiyet dünyasının katılımıyla gerçekleştirdiğimiz açılışımızda tüm misafirlerimiz lezzetlerimizden, manzaramızdan, mekân konseptimizden ve oluşturduğumuz atmosferden çok etkilendi. İlk günden itibaren yoğun bir ilgi ile karşılaştık. Roof Mezzepotamia’nın mutfağından neler çıkıyor? İmza lezzetlerimiz arasında; Güneydoğu topraklarında çok uzun yıllardır yapılan Sasiço bulunuyor. Özel yemeklerimizden olan Sasiço, yaklaşık 1500 yıllık bir geçmişe dayanan, Orta Asya Türk devletlerinin göçebe hayatı sürerken avcılıkla elde edilen etlerin, daha uzun süre saklanması amacıyla kuzu bağırsağına doldurularak yapılan bir yemektir. Güneydoğu topraklarında çok uzun yıllardır yapılan Sasiço, günümüzde Antakya Sosisi olarak da biliniyor. Osmanlı’nın en eski lezzetlerinden biri olan kuru köftenin bir Uzak Doğu yemeği olan Miso’nun birleşmesi ile ortaya çıkan Misolu Kuru Köfte, Hatay’ın en leziz mezelerinden biri olan Mütebbel’in kızartılarak bambaşka bir yorum katıldığı Kızarmış Mütebbel, Antakya tuzlu yoğurdu ve Samandağ acısının, Denizli’nin kale biberi ile kombinasyonu ile hazırlanan Atom ve daha sayısız lezzetin yer aldığı geniş bir menü seçeneğimiz var.
Geçmişin lezzet anlayışıyla günümüz damak tadı arasında bir fark var mı?
Geçmişin lezzet anlayışı geleneksel ve bölgesel tatlara odaklanırken, günümüzün damak tadı daha global ve yenilikçi yaklaşımlar içeriyor. Modern gastronomide farklı mutfak kültürlerinin harmanlanması ve tekniklerin gelişmesiyle yeni tatlar keşfediliyor. Ancak geçmişin köklü lezzetleri hâlâ büyük bir ilham kaynağı. Biz de Roof Mezzepotamia’da bu iki anlayışı birleştirerek, geleneksel tatları modern dokunuşlarla sunuyoruz ve misafirlerimize hem nostaljik hem de yenilikçi bir lezzet deneyimi yaşatmayı hedefliyoruz. Tarihi lokasyonlar, günümüz gastronomisinde hem mekânın atmosferine hem de sunulan deneyime büyük katkı sağlıyor. Tarihi bir dokuda yemek, misafirlere lezzetle birlikte aynı zamanda kültürel bir deneyim yaşatıyor.
Restoranı geliştirme planlarınızdan ve hedeflerinizden bahseder misiniz?
AYS Otelcilik olarak otellerimizde yakaladığımız başarıdaki en önemli faktör, her zaman misafirlerimizin memnuniyetini önceliğimiz olarak tutmamızdır. Restoranımızda da bu ilkemizden asla taviz vermiyoruz. Roof Mezzepotamia’da tüm ekip olarak ağırladığımız tüm müşterilerimizin öncelikle mutlu olmasını ve unutulmaz bir deneyim yaşamasını sağlamaya çalışıyoruz. Lezzet, hizmet kalitemiz ve mekân konseptimizle büyümeyi hedefliyoruz. İkinci şubemizi İstanbul’un önemli lokasyonlarından birinde açmayı planlıyoruz. Anadolu’da ise Mardin, Kapadokya ve Bodrum öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. 5 yıllık planda 2 yeni şube ile toplamda 3 lokasyonda olmayı planlıyoruz.
İstanbul’da restoran sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
İstanbul, tarihi dokusu ve kültürel zenginliğiyle gastronomi açısından büyük bir potansiyele sahip bir kent. Şehirde gastronomi turizmine olan ilginin artmasıyla birlikte kaliteli restoranlara olan talep de yükseliyor. Özellikle yerel lezzetlerin modern yorumlarla sunulması ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımların sektörün geleceğini şekillendireceğini düşünüyoruz. Biz de bu gelişmeler ışığında, Roof Mezzepotamia gibi konseptlerle İstanbul’un gastronomi dünyasında kalıcı bir yer edinmeyi hedefliyoruz.
En çok duyduğunuz bildirimler nelerdir?
“İlk günden beri misafirlerimize bütünsel bir restoran deneyimi sunuyoruz. En iyi lezzet, en iyi müzik ve en iyi hizmet anlayışımız, gelen tüm misafirlerimizi çok etkiliyor. Restoranımıza gelen her misafirimizle özel olarak ilgilenip, bizimle mutlaka görüşlerini paylaşmalarını rica ediyoruz. En çok duyduğumuz geri bildirimler ise lezzetlerimizi, kokteyllerimizi ve müziklerimizi çok beğendiklerine yönelik oluyor. Birçok misafirimiz ‘Manzaranız da harika’ diye ekliyor.”
GÜNDEM KORİDORU
12 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.