Küresel finans devi Morgan Stanley, Türkiye ekonomisine yönelik stratejisinde önemli bir değişikliğe giderek ülkenin borçlanma araçlarına dair yatırım notunu “beğen” seviyesinden indirdi. Analistler, artan risk primi ve ekonomik belirsizlikler ışığında temkinli bir duruş sergilerken, Merkez Bankası’nın politikalarına dair beklentilerini de ortaya koydu.
TÜRKİYE’NİN YATIRIM NOTUNDA DEĞİŞİM
Morgan Stanley’nin önde gelen analistleri Hande Küçük ve Arnav Gupta tarafından hazırlanan raporda, Türkiye’nin borçlanmalarına yönelik olumlu duruşun azaltıldığı açıklandı. Risk primindeki yükselişin, yatırım notunun “beğen” seviyesinden indirilmesinde temel neden olduğu belirtildi.
Analistler, yaklaşık 20 milyar dolarlık offshore carry trade pozisyonunun çözülmeye başladığını ve bu durumun piyasalarda dalgalanma yaratabileceğini vurguladı.
Türkiye ekonomisinin dış finansman koşullarındaki hassasiyeti, Morgan Stanley’nin raporunda öne çıkan unsurlardan biri oldu. Analistler, Merkez Bankası’nın brüt rezervleri koruma çabalarının ve piyasaları yatıştırma konusundaki proaktif tutumunun olumlu bir tampon oluşturduğunu ifade etti. Ancak, risk primindeki artışın devam etmesi durumunda yatırımcıların daha ihtiyatlı bir yaklaşım benimsemesi gerektiği uyarısında bulunuldu.
MERKEZ BANKASI’NIN FAİZ POLİTİKASI
Raporda, Merkez Bankası’nın faiz politikasına dair önemli öngörüler yer aldı. Döviz kuru baskılarının sınırlı kalması ve enflasyonist baskıların hafiflemesi halinde haziran ayından itibaren faiz indirimlerinin başlayabileceği tahmin edildi. Morgan Stanley, yıl sonu politika faizi beklentisini yüzde 33,5 olarak belirlerken, asimetrik faiz koridorunun belirsizliklere karşı bir kalkan işlevi görebileceğini belirtti.
Analistler, Merkez Bankası’nın faiz politikalarında esneklik sağlamasının, ekonomik göstergelerdeki iyileşmeye bağlı olduğunu vurguladı. Enflasyonun kontrol altına alınması ve döviz piyasalarındaki oynaklığın azalması, faiz indirim sürecinin hızını belirleyecek temel faktörler olarak sıralandı.
Morgan Stanley’nin bu öngörüsü, Türkiye’nin ekonomik dengelenme sürecinde atacağı adımların küresel finans çevreleri tarafından yakından takip edileceğini gösteriyor. Yatırımcılara “bekleme” tavsiyesi veren analistler, piyasalardaki gelişmelerin netleşmesini önerdi.
EKONOMİK BEKLENTİLER VE RİSKLER
Morgan Stanley, Türkiye için yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 29 olarak açıkladı. Bu oran, enflasyonun mevcut yüksek seyrinden bir miktar gerileyeceğine işaret ederken, hala ekonomik baskıların devam edeceğini ortaya koyuyor.
Raporda, taşıma ticareti stratejilerindeki değişimlerin ve offshore pozisyonların çözülmesinin piyasalar üzerindeki etkisi detaylı bir şekilde ele alındı.
Türkiye ekonomisinin küresel konjonktürdeki yeri de raporda değerlendirildi. Analistler, dış finansman ihtiyacının yüksek olduğu bir dönemde risk primindeki artışın, borçlanma maliyetlerini olumsuz etkileyebileceğini belirtti.
Döviz kuru baskılarının sınırlı kalması için Merkez Bankası’nın rezerv yönetimi ve piyasa müdahalelerinin kritik olduğu vurgulandı. Morgan Stanley’nin bu öngörüleri, Türkiye’nin ekonomik politikalarının önümüzdeki aylarda hem yerel hem de uluslararası yatırımcılar açısından belirleyici olacağını gösteriyor.
