Kili ciltle buluşturarak kozmetik sektörüne yeni bir soluk getiren Ezel Kozmetik’in markası Dermokil, zamanla Türkiye’nin maske devi olarak anılmaya başlıyor. Sektörde yerini sağlamlaştıran Sivas merkezli firma, yakın zamanda Türkiye için önemli bir çalışmaya imza attı ve ilk yerli bulaşık makinesi kapsülünü üreterek ihraç etmeye başladı. ‘Kilden gelen güzellik’ sloganıyla üretim yapan markanın kurulma sürecini ve Türk kozmetik sektörünün global piyasadaki ivmesini etkileyecek yerli ve doğal içerikli temizlik ürünlerini konuşmak üzere Ezel Kozmetik Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Karaca ile bir araya geldik. Karaca, halihazırda kullanılan bulaşık makinesi kapsüllerinin tamamına yakınının ithal edildiğini hatırlatarak, ülkenin ürettikleri yerli bulaşık makinesi kapsülüne ihtiyacı olduğuna vurgu yaptı.
Mobilya sektöründe faaliyet gösteren Ezel Kozmetik, sektörde yer edinmesinin ardından 2006 yılında Dermokil markasıyla kozmetik sektörüne de giriş yapıyor. Kozmetik sektörüne giriş yapma fikri ise Ezel Kozmetik Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Karaca’ya yabancı bir kozmetik firmasından distribütörlük teklifi gelmesi ile gündeme geliyor. Karaca, distribütörlükten ziyade Sivas’taki zengin kil kaynağını kullanarak yerli bir kozmetik firması kurma kararı alıyor. Öte yandan son yıllarda doğal ürünlere ilginin artmasıyla birlikte değişen tüketici talepleri de elbette kozmetik sektörüne geçişi tetikliyor. Özellikle cilt bakımında doğal içeriklerin rağbet görmesinin etkisiyle kili kozmetik sektörüyle buluşturmak gibi inovatif bir fikirle yola çıkan marka, Uzak Doğu kültürüne ait ürünlere odaklanıyor.
Ezel Kozmetik Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Karaca, kili Türkiye’de kozmetik alanında kullanılan bir materyal haline getirme süreçlerini anlatırken, “Bu fikir, kilin yüzyıllardır güzellik malzemesi olarak kullanılması ve Türkiye’nin zengin doğal kaynaklarından yola çıkarak oluştu. Kilin cilt bakımındaki faydaları ve içerdiği doğal mineraller, onu kozmetik sektöründe eşsiz bir bileşen haline getiriyor. Öte yandan kil toplumumuzun geçmişinde var olan bir materyal ancak biz bunu kozmetik ve kimya endüstrisine kazandırmış bir firmayız. Aslında kozmetik sektöründe yeni bir trend oluşturduk. 2010’lu yılların sonlarında kilin artık global bir materyal haline gelmesiyle birlikte ne kadar doğru bir yatırım yapmış olduğumuzu pekiştirmiş olduk” diyor.
Araştırmalar sonucu kilin toksinleri arındırma, gözenekleri sıkılaştırma ve ciltteki sebum dengesini sağlama gibi etkileri olduğunu fark ettiklerini ifade eden Nedim Karaca, başlangıçta bazı tüketicilerin ürünleri kullanmak konusunda tereddüt etmesine rağmen eğitici içeriklerle etkili pazarlama stratejileri geliştirerek var olan önyargıyı kırdıklarını söylüyor. Firmanın; özellikle Avrupa, Orta Doğu, Rusya ve Kuzey Afrika bölgeleri olmak üzere 33 ülkeye cilt bakımı ürünleri ihraç ettiklerini dile getiren Karaca, söz konusu bölgelerdeki tüketicilerin ortak noktasının doğal içerikli ürünlere olan ilgileri olduğunu belirterek, konuşmasına şu sözlerle devam ediyor: “En önemli pazar payına sahip olduğumuz ülke Rusya. Rus tüketicilerin yüksek kaliteli ve doğal içerikli kozmetik ürünlerine olan ilgisi, bu pazarda güçlü bir konuma gelmemizi sağladı. Bu nedenle Rusya pazarında etkimizi artırmak için sürekli yeni stratejiler geliştiriyoruz.”
Tüm yatırımlarını bulundukları şehirde yapmaya özen gösterdiklerini dile getiren Karaca, Sivas’ın coğrafi olarak zor bir şehir olmasının yanında avantajlara gebe bir şehir olduğunu da ifade ediyor. Sivas’ın dezavantajlarından biri olarak göç veren bir şehir olmasını örnek gösteren Karaca, Nuri Demirağ Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasıyla birlikte verilen teşviklerin ve yeni yapılan yatırımların ardından tersine bir göçten söz edilmeye başlandığını aktardı. Tüm bunların şehre ve çevre illere ciddi anlamda katma değer sağlayacağını dile getiren Karaca, “Burada yapacağımız iş birlikleriyle hem Sivas’ın hem civar bölgelerin gelişmesini önemsiyoruz. Sivas her geçen gün yaptığı işlerin üzerine koyarak, sanayi ve yan sanayide gelişerek bir fırsat bölgesi haline geliyor. Çünkü bulunduğu konum demir yolu ve limanlara yakınlığıyla, bölgedeki üretim yatırımlarını artıracak bir özelliğe sahip” diye konuştu.
Dermokil, Türkiye’ye ciddi ihracat girdisi sağlayacak önemli bir çalışmaya imza atarak yerli bulaşık makinesi kapsülü üretiyor. Türkiye, halihazırda bu ürünü ithal ediyor. Şayet ürün küresel piyasada rağbet görür ve bir başarı ivmesi kazanırsa cari açığa pozitif katkı sağlayarak ülke ekonomisine ciddi bir katma değer sağlaması öngörülüyor. Türkiye’nin dünyada bulaşık makinesi kullanımında ikinci sırada yer aldığının altını çizen Nedim Karaca, paralel bir ivmeyle bulaşık makinesi kapsülü kullanımının artışına odaklandıklarını ve Ar-Ge çalışmalarını bu yönde ilerlettikleri ni söylüyor. Yeni üründe ihracat çalışmalarının da başladığını aktaran Karaca, kısa sürede iyi rakamlara ulaştıklarını dile ge[1]tiriyor. 10’un üzerinde ülkede distribütörlük ağını oluşturduklarını bildiren Karaca, Avrupa ve çevre ülkelerle irtibat halinde olduklarını aktararak, “Sadece yurt içinde ithalatın önünü kes[1]mek değil, aynı zamanda ihracatını yaparak markamızı da yurt dışında bilinir hale getirmeyi planlıyoruz. Yerli üretimimizin ülke ekonomisine katkı sağlaması, ithalat giderlerini azaltması ve yeni iş olanakları yaratmasını bekliyoruz” diyor.
GÜNDEM KORİDORU
22 Kasım 2024