Kalp sağlığı üzerine bir kardiyoloji uzmanından ipuçları

Günümüzde kalp hastalıkları, dünya çapında sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Ancak genel kalp sağlığını korumak ve kalp hastalıklarını önlemek için bilinçli adımlar atmak mümkündür. Bu önemli konuda daha fazla bilgi edinmek ve kalp sağlığını korumak için alınabilecek önlemleri öğrenmek için, Türkiye Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Kahraman Coşansu ile bir araya geldik.

6dk okuma
21.03.2024
Kalp sağlığı üzerine bir kardiyoloji uzmanından ipuçları

Öncelikle günümüzün en önemli sorunlarından biri olan stres konusu ile başlamak istiyorum. Stres, kalp hastalıklarının gelişimini nasıl etkiler?

Stres durumunda vücudumuzda kortizol ve adrenalin yükselmektedir. Bu hormonlar yükselince kalp hızı ve kan basıncı artar, kan şekeri yükselir. Dolayısıyla kanın damarlara yaptığı basıncın artmasına bağlı olarak damar sertliğinin (aterosklerozis) oluşmasına ya da ilerlemesine neden olabilmektedir. Ani stresin kalp krizine sebep olabildiği biliniyor, ayrıca uzun süren stres de kalp krizini tetikleyebilir. Stresin kalp ritim bozukluklarına yol açabildiği ve kan pıhtılaşma riskini artırdığı yapılan bilimsel çalışmalar da göstermiştir. Stresli bir hayat yaşamak, insanlarda kardiyovasküler hastalık risk faktörleri olan sigara içmeye ve kötü beslenmeye yatkınlık oluşturur. Tüm bu nedenlerden dolayı ağır stres altında bulunan kişilerin dönemsel olarak kapsamlı bir kardiyolojik muayeneden geçirilmesi uygun olacaktır.

Peki halk arasında tansiyon yüksekliği olarak bilinen Hipertansiyon nedir?

Kan basıncı ya da tansiyon, kalbin kanı pompalarken damarlarda yarattığı basınçtır ve milimetre civa (Hg) cinsinden ölçülür. Bu basınç, belirli bir aralıkta olmalıdır; istenilen değerlerin üzerinde olduğunda ise bu duruma "hipertansiyon" denir. Hipertansiyon tedavisi sürekli bir takip ve süreç gerektirir. İlaçlarla kan basıncı düzgün bir şekilde kontrol altına alınabilir, ancak tedavi kesildiğinde basınç tekrar yükselebilir. Bu nedenle, tedaviye ara vermemek ve yılda bir kez düzenli doktor kontrollerine gitmek önemlidir. Bazı durumlarda hipertansiyon bir tetikleyiciye ya da hastalığa bağlı olabilir. Bu durumda sebebin tedavisi ile kan basıncı düzelebilir ya da kontrol altına alınabilir. Hipertansiyon beyin kanaması ve felç, gözde görme kaybı, kalp yetmezliği ve kalp krizi, böbrek yetmezliği ve damarlarda daralmalara neden olabilir. Kan basıncı değerleri normal sınırlarda tutulursa hipertansiyon hastaları yukarıda saydığımız hastalıklardan korunurlar.

D vitamini takviyesi hipertansiyon hastalarında yarar sağlar mı?

Bu konuda yapılan daha önceki çalışmalar çelişkili sonuçlara sahipti ancak 2022 yılında yepyeni bir yayın yayınlandı. D vitamini düzeyi normal olan kişilerde kan basıncını azaltmak için kullanıldığında D vitamini takviyesi etkisiz bulunmuştur. Beş yıl ve daha uzun süreli D vitamini takviyesi özellikle D vitamini eksik kişilerde hipertansiyon gelişme riskini azaltabileceği saptanmıştır.

Büyük bolus dozunun aksine günlük veya haftalık takviye, D vitamini eksikliği olan hipertansif hastalarda kan basıncının azalmasına neden olur. Sonuç olarak D vitamini eksik olan hipertansiyon hastalarında günlük 800- 4000 IU D vitamini takviyesinin yararlı olabileceği bulunmuştur.

Göğüs ağrımız yoksa kalp damarımız açık diyebilir miyiz?

Kalp damar tıkanıklığı, kardiyovasküler hastalıklar arasında en yaygın ve ciddi olanlardan bir tanesidir. Bu durum, kalbin kan damarlarının zamanla plak adı verilen yağ, kolesterol ve diğer maddelerle birikmesi sonucu oluşan tıkanıklıklarla karakterizedir. Kalp damar tıkanıklığı, kalp krizi ve diğer ciddi komplikasyonlara neden olabilmektedir. Bu nedenle belirtilerin tanınması son derece önemlidir. Hastalar tarafından genellikle bu belirtiler erkenden fark edilemez. Ancak ilerleyen süreçte kalp krizi ile kendisini gösterebilir. Örnek olarak bir hastamdan bahsetmek isterim: Hipertansiyonu nedeniyle kontrole gelen ve hiçbir şikayeti olmayan hastamın EKG’sinde bozukluk tespit etmem üzerine yaptığımız efor testinin damar hastalığı yönünden pozitif gelmesi üzerine hastamıza koroner anjiyografi yaptık. Hastamızın yan damarlarından birinde ciddi dereceli darlık saptadık ve stent ile damarını açtık. Sonuç olarak kalp hastalığı olmasa da hipertansiyon, diyabet, sigara, yüksek kolesterol, böbrek yetersizliği, ailesinde kalp hastalığı olan hastalar başta olmak üzere riskli gruplardaki hastaların belli aralarla kalp kontrolünden geçmesi erken tanı açısından önemlidir.

Neden Stent takmaya ihtiyaç duyuyorsunuz?

Stentler, damarın açık kalmasını sağlayan tel örgü şeklinde genişletilebilir metal alaşımlardan oluşan boru şeklinde yapılardır. Çoğunlukla belli yüzeyleri polimerler ile kaplanmakta ve polimerlerin üzerinde de tekrar daralmayı önleyen ilaçlar içermektedirler. Bunlar ilaçlı stent olarak adlandırılırlar. Atardamarın içinde plak denilen yağlı bir madde birikirse, kalbe giden kan akışını azaltabilir. Buna koroner kalp hastalığı denir ve göğüs ağrısına neden olabilir. Plak ayrıca kalbe kan akışını engelleyen bir kan pıhtısına neden olabilir ve bu da kalp krizine neden olabilir. Stentler damar açıklığını sağlayarak kalp ağrısını giderir ve kalp krizi esnasında krizin sonlanmasını sağlayabilir.

Kalp damar hastalıklarında beslenmenin önemine değinmeniz gerekirse neler söylersiniz?

Sağlıklı bir diyet, kalp sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilmektedir. Kalp dostu beslenme önerileri aşağıdaki gibidir:

Düşük Yağlı, Düşük Kolesterol Diyeti: Doymuş yağlar ve trans yağlardan kaçının. Çünkü bunlar, kolesterol seviyelerini artırabilmektedir. Kızarmış yiyecekler, fast food, margarin ve katı yağlar gibi kaynakları sınırlayın. Ayrıca sağlıklı yağlar için doymamış yağları tercih edin. Zeytinyağı, avokado, somon ve fındık gibi kaynaklar bu tür yağları içermektedir.

Tuz Kısıtlaması: Yüksek tuz alımı tansiyonu artırabilmektedir. Günlük tuz alımınızı sınırlayın ve işlenmiş gıdaları, konserve yiyecekleri ve tuzlu atıştırmalıkları azaltın. Tuz yerine baharatlar, otlar ve limon suyu gibi doğal tatlandırıcılar kullanarak yiyecekleri lezzetlendirin.

Yüksek Lif İçeren Yiyecekler: Tam tahıllar, meyve, sebze, baklagiller ve yulaf gibi yüksek lifli yiyecekleri sık sık tüketin. Lif, kolesterol seviyelerini düzenleyebilmekte ve sindirim sağlığını iyileştirebilmektedir.

Taze Meyve ve Sebzeler: Vitaminler, mineraller ve antioksidanlar açısından zengin meyve ve sebzeleri bolca tüketin. Bunlar, damar sağlığını desteklemekte ve iltihabı azaltabilmektedir.

Düşük İşlenmiş Gıdalar: İşlenmiş gıdalardan ve şekerli içeceklerden kaçının. Bu tür gıdalar yüksek kalorili ve sağlıksız yağlar içerebilmektedir.

Balık ve Omega-3 Yağları: Somon, ton balığı, sardalya ve uskumru gibi yağlı balıkları tüketmek, kalp sağlığını destekleyen omega-3 yağ asitleri sağlayabilmektedir.

Protein Kaynakları: Tavuk, hindi, az yağlı sığır eti ve baklagiller gibi düşük yağlı protein kaynaklarını tercih edin.

Azaltılmış Şeker Alımı: Şekerli yiyecek ve içecekleri sınırlayın. Şeker tüketimini azaltarak diyabet riskini azaltabilirsiniz.

Porsiyon Kontrolü: Porsiyonları kontrol edin ve aşırı yemekten kaçının. Fazla kalori alımı kilo artışına yol açabilmektedir.

Sağlıklı Atıştırmalıklar: Sağlıklı atıştırmalıklar olarak badem, ceviz veya yoğurt gibi besleyici seçenekleri tercih edin.

Yorum Yaz