Ev ve mutfak gereçleri markası Schafer, e-İhracat’taki gelişmeye ilave olarak ABD pazarında büyümek istiyor. Türk dizileriyle kültür ihraç edilen ülkelerde önce e-İhracat yapacak olan şirket, ardından bu dev pazarda perakende mağazalarıyla kalıcı olma hedefinde…
Özgün tasarım anlayışıyla bir dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen Schafer, yenilikçi ürünleriyle büyümeye devam ediyor. 2 bin 800’e varan ürün çeşidi ve 70 mağazasıyla tüketicilere en iyi ve kaliteli hizmeti sunan Schafer’ın CEO’su Murat Aslan, “2024 yılına, döviz bazında yüzde 10 büyüme hedefiyle başlamıştık. İlk 6 ayı değerlendirdiğimizde satış hedeflerimizi yüzde 92 gibi oranda gerçekleştirdik. Yılın ikinci yarısı, okula geri dönüş ve kampanya dönemleri yıl sonu sonuçlarını etkileyecek. Yani aslında ekim, kasım, aralık birçok perakende firmasının kaderini belirleyecek üç ay. Buradaki yüzde 92’lik gerçekleştirmeyi de son 3 aydaki gidişata göre tamamlayabileceğimizi öngörüyoruz. Bu sene hedeflerimizden vazgeçmedik. Hem mağazalar açıp hem de olanları yenileyerek yatırım yapıyoruz. Çünkü önümüzdeki yıllarda da, 1-2 yıllık bir duraklama süreci olsa bile, bu büyümenin devam edeceğini görüyoruz. Biz de kendimizi hazırlamak için mağaza yatırımlarında hız kesmiyoruz. 2023 yılından 2024’e geçerken e-ticaret ciromuzla birlikte e-ticaretin satışlarımızdaki payı da arttı. Siteleri hariç tutarsak Türkiye’deki e-ticaret oranı en yüksek şirketlerden bir tanesiyiz” dedi.
ABD pazarına ev tekstili ile girmeye karar verdiklerini ifade eden Murat Aslan, “Türkiye inanılmaz dizi film ihraç ediyor. ABD’den sonra dünyada ikinci sıradayız. Bir dizide Türk çayı içiliyor, bir dizide Türkiye’nin sofra kültürü gösteriliyor. Biz bence çok da güzel kültür ihraç ediyoruz. Bu vesileyle de farklı pazarlara açılmamızın aslında önünü açıyor. Biz de Schafer Home ile şu anda Amerikan kültürüne özgün ürünler ürettik ve yakın bir zamanda e-ticaret platformlarının hepsinde de Amerika’da yer alacağız. Tüm dünyada artık Türk ev tekstili bir marka ve bu ilk etapta orada markamızı belli bir konuma getirmek için en büyük avantajımız. Dünyada olduğu gibi Amerika’da da sürekli artan bir Made in Türkiye algısı var. Biz de bundan da faydalanarak Amerika’ya yeni bir ürün koleksiyonuyla giriyoruz. Banyo grubundan tutun da yatak odası grubuna kadar Türk kültürünü yansıtacak ürünler de ekleyeceğiz. Bizim çok büyük bir hamam kültürümüz var. Buna göre peştamallar daha böyle o tonda, o tasarımda havlular biraz daha onu çağrıştıracak bornozlar yaptık. Biz de daha geniş bir ürün seçkisiyle yatak odasından banyoya ve artı bizim kültürümüze yansıyacak ürünlere kadar geniş bir ürün gamıyla ABD’de de e-ticaret ile yer alacağız” diye konuştu.
Türk züccaciye sektörünün saygın ve köklü kurumlarından olan Schafer, 2 bin 800’e varan ürün çeşidi ve geniş mağaza ağıyla yükselen temposunu, 2024 yılında da sürdürüyor. Türkiye geneline yayılmış, 15’i franchise olmak üzere 70 mağazasıyla tüketicilere en iyi ve kaliteli hizmeti sunmaya devam eden Schafer’ın CEO’su Murat Aslan, pandemi sonrası sektörde ve satın alma alışkanlıklarında köklü değişiklikler gözlendiğini kaydetti.
Pandemiyle birlikte evde yemek yapma alışkanlığının arttığını fakat kalabalık sofraların ortadan kalkmaya başladığını vurgulayan Murat Aslan, “Artık dışarıda tüketim pahalı hale geldi. Dolayısıyla tüketici evde yemeğe yöneldi. Bu da sektörde pişirme ve elektrikli ev aletleri alanlarında büyüme getirirken sofra kategorilerinde gerileme devam ediyor. Aileler artık küçülmeye başladı. Eskiden 12 kişilik yemek takımları tercih edilirken şimdi 6 kişilik takımlar öne çıkıyor. Tek haneli ev sayısındaki artış tüketim alışkanlıklarını değiştiriyor” dedi. 2024 yılına, döviz bazında yüzde 10 büyüme hedefiyle başladıklarını hatırlatan Murat Aslan, şöyle devam etti: “İlk 6 ayı değerlendirdiğimizde satış hedeflerimizi yüzde 92 gibi oranda gerçekleştirdik. Yılın ikinci yarısı, okula geri dönüş ve kampanya dönemleri yıl sonu sonuçlarını etkileyecek. Yani aslında ekim, kasım, aralık birçok perakende firmasının kaderini belirleyecek üç ay. Hatta aralık ayının son 20 günü birçok marka hedefin tutup tutmayacağını konuşur, son 20 günde analiz eder. Buradaki yüzde 92’lik gerçekleştirmeyi de son 3 aydaki gidişata göre tamamlayabileceğimizi öngörüyoruz. Bu sene hedeflerimizden vazgeçmedik. 35 tane mağaza açmayı hedefliyorduk, 14 tane mağaza açtık. Aynı şekilde açamadığımız mağaza adedi kadar da kendi mağazalarımızı yenileyerek yatırım yapıyoruz, orada yatırımı asla durdurmuyoruz çünkü önümüzdeki yıllarda da, 1-2 yıllık bir duraklama süreci olsa bile, bu büyümenin devam edeceğini görüyoruz. Biz de kendimizi hazırlamak için mağaza yatırımlarında hız kesmiyoruz.”
Şirket olarak e-ticaret alanındaki büyümeye önem verdiklerini vurgulayan Schafer CEO’su Murat Aslan, “2023 yılından 2024’e geçerken tabii ki e-ticaret ciromuz büyüdü. Fakat bizi asıl mutlu eden e-ticaretin satışlardaki payını artırmış olması. Siteleri hariç tutarsak Türkiye’deki e-ticaret oranı en yüksek şirketlerden bir tanesiyiz. Ciromuzun yüzde 27’sini e-ticaretten yapıyoruz. Bunu hem kendi sitemizden hem pazar yerlerinden yapıyoruz hem de e-ihracat var bunun içerisinde. E-ihracat çok hızlı büyüyor. Pazar yerlerini ağırlıklı olarak e-ihracatta kullanıyoruz. Yani Türkiye’deki ciroyu kendi sitemizden ve aplikasyonumuzdan yapmak istiyoruz. Pazar yerleriyle daha fazla e-ihracatta çalışıyoruz ve bence onların da hakkını yememek lazım, e-ihracat çok büyük bir yol açtı. Bizim şu an e-ihracat ciromuz, fiziki ihracat ciromuzun belki 4’te biri kadar oldu ve bu alan diğerinden daha hızlı büyüyor. Nisan ve haziran ayları e-ticaretin en zayıf ayları oluyor ama ekim, kasım, aralık ayları çok güçlü geçer. Şu anki mevcut gerçekleşen de yüzde 27 ama bu ikinci altı aya baktığımızda belki yüzde 55 olacak ve ortalamada yüzde 40’ı tutturmak gibi bir hedefimiz var. Yani oradaki hedefimiz yıl sonu değerlendirmemizde muhtemelen yüzde 40’ı bulacak” dedi.
Amerika pazarına ev tekstili ile girmeye karar verdiklerini ifade eden Murat Aslan, şunları söyledi: “Türkiye inanılmaz dizi film ihraç ediyor. Amerika’dan sonra dünyada ikinci sıradayız. Açıkçası bu dizi film ihracatları sayesinde de kültürü de ihraç ediyoruz. Ürün ihracat etmenin ötesinde bir kültür ihraç ediliyor. Bir dizide Türk kahvesi içiliyor, bir dizide Türk çayı içiliyor. Bu dizide Türkiye’nin sofra kültürü gösteriliyor. Biz bence çok da güzel kültür ihraç ediyoruz. Bu vesileyle de farklı pazarlara açılmamızın aslında önünü açıyor. Biz de Schafer Home ile şu anda Amerikan kültürüne özgün ürünler ürettik ve yakın bir zamanda e-ticaret platformlarının hepsinde de ABD’de yer alacağız. Ayrıca orada kendi sitemizi de kuracağız ve orada güzel, büyük bir ev tekstili atılımı yapacağız. Türkiye’nin ev tekstili üretimi çok kaliteli ve çok güçlü. Tüm dünyada artık Türk ev tekstili bir marka ve bu ilk etapta orada markamızı belli bir konuma getirmek için en büyük avantajımız. Dünyada olduğu gibi Amerika’da da sürekli artan bir “Made in Türkiye” algısı var. Belki Türkiye ülke olarak Made in Türkiye’yi marka yapmaya çalışıyor ama ev tekstilinde bunu çoktan başarmışız. Yani tüm dünyada artık Made in Türkiye algısı ev tekstili deyince direkt bir araya geliyor. Biz de bundan da faydalanarak Amerika’ya yeni bir ürün koleksiyonuyla giriyoruz. Banyo grubundan tutun da yatak odası grubuna kadar Türk kültürünü yansıtacak ürünler de ekleyeceğiz. Bizim çünkü çok büyük bir hamam kültürümüz var. Buna göre peştamallar daha böyle o tonda, o tasarımda havlular biraz daha onu çağrıştıracak bornozlar yaptık. Bunların bilinçaltında kültürel olarak çok büyük artıları var, biz bunları yaşıyoruz. Mesela bir Türk dizisinde görüldü, dizi oraya ihraç oldu. Biz peşinden oraya peştamal de satabiliriz artık. Yani peştamal bizim kültürümüzün bir parçası ve halihazırda Amerika’da bunu çok güzel yapan Türk markaları da var. Biz de daha geniş bir ürün seçkisiyle yatak odasından banyoya ve artı bizim kültürümüze yansıyacak ürünlere kadar geniş bir ürün gamıyla ABD’de de e-ticaret ile yer alacağız.”
GÜNDEM KORİDORU
30 Aralık 2024