DOLAR 42,5228 0.04%
GBP 56,7914 0.02%
EURO 49,5562 -0.08%
ALTIN 5.771,640,34
BIST 10.981,290,57%
BITCOIN 3869046-1.64502%
ETH 133077-1.14044%
İstanbul
16°

AÇIK

ÖZEL HABER
Türkiye, bölgesel lojistik merkezi olmaya aday
İhracatçı olmanın dayanılmaz hafifliği!

İhracatçı olmanın dayanılmaz hafifliği!

13/11/2025 11:13
İhracatçı olmanın dayanılmaz hafifliği!

Birkaç ayda bir ajanslara “İhracatta rekor kırdık” haberleri düşer. Bu haberlere çevremdeki pek çok sanayici ve ihracatçı serzenişte bulunur. Kimi maliyetlerin ne kadar arttığını, kimi bu kurlarla artık ihracat yapamaz hale geldiğini söyler. Zaman zaman sohbet ettiğimiz sanayici dostlara İbni Haldun’un “Coğrafya Kaderdir” vecizini hatırlatıyorum. Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki; sürekli dinamik ve tetikte olmalıyız.

Ülkemizde kriz bir ekonomik argüman haline geldiğinden, nerdeyse krizsiz yaşayamaz olduk. Bir bakıma krizlerde büyümeyi, pazar geliştirmeyi, iş çeşitlendirmeyi öğrendik.

İş hayatımın başında 5 Nisan kararları ile tanışıp, 20’li yaşlarda, her birkaç yılda bir gelen derin ekonomik krizlerle yaşamayı öğrendim. Sanayi devriminden bu yana yaşanan en büyük ekonomik buhranlardan biri olan 2008 Küresel Krizi’nde de bu dinamizm ve çarkların dönmesi sayesinde Avrupa’daki pek çok ülkeye göre çok daha erken ve hızlı krizden çıkmayı başardık. Ya da o günkü tabirle “teğet geçti”.

İhracat odaklı bir üretim anlayışı bizi her zaman dinamik ve zinde tuttu. Sanayicilerimiz dönem-dönem farklı sektörlerde öne çıktılar, konjonktüre göre hızlıca sektör bile değiştirdiler. Bizim üretim ve ihracat dinamizmimiz her zaman itici gücümüz oldu.

Ama…

Bir de gölge edenlerin ihsan babından dağıttığı engeller olmasa! Adam fabrikada üretime malzeme yetiştirmek için çırpınır, TSE 17 gün dosyasına bir uzman bile atamaz.

Yaptığı ihracatın teminatını çözüp, yeni işler yapmak ister, muayene memuru 1,5 senedir masasında duran dosyayı kapatıp, EGR servisine göndermez. İşi büyütmek için kaynakçı, makineci, mühendis arar, İŞKUR aşçı, bekçi, sekreter gönderir. Yaptığı ihracatın bedelini Türk lirasına çevirir, banka makası o kadar açar ki, nerdeyse tüm kazancını alır götürür. Bir sanayici dostum, “Ben niye fabrika yapıp, üretimle uğraşayım. Her kapıda bürokrasinin zorluğunu yaşıyorum.

2023’ten bu yana enflasyonu, faizi ben mi arttırdım?” diye isyan ediyor. Patagonya’da hiçbir iyilik cezasız kalmaz. Birinci ağızdan, Patagonya’da yaşanmış bir olayı anlatayım; ABD’de yaşayan Patagonyalı abi-kardeş yüksek teknoloji sektöründe sayılı firmalardan birini sıfırdan kurup geliştirir. Dünya çapında pazar payına sahip olurlar. Ürünleri de çeşitli ülkelerde fason ürettirirler. Memleket sevdası kâr amacının önüne geçer ve Patagonya’da üretim yapmaya karar verirler. Başkentin uzak kasabalarından birinde, 15 mühendisle 25 çalışanlı bir fabrika kurarlar.

Üretimin tamamını dünyanın dört bir yanına ihraç ederler. Bulundukları kasabaya istihdam, yan sanayi ve refah artışı sağlamışlardır. Fabrikayı büyütüp, yeni makinalar sipariş ederler. Vergi ve KDV muafiyeti için de Teşvik Belgesi’ne müracaat ederler. Ederler etmesine de bürokrasiye boğulur, işin içinden çıkamazlar. Süreç uzadıkça uzar. Çünkü mevzuat değişmiş, muafiyet için istenen beş basamaklı süreç başlamıştır.

Bir hata yapıp, teşvik belgesinden önce makinaları sipariş etmiş olurlar. Bürokrasinin kelime manası gereği zaman durur. Bu arada gelen makinaların ardiyesi, demorajı ve alınan işçilerin maaş ve sigortası çalışmaya devam eder.

Sonunda makinaları kurup çalıştırırlar. Hammadde girdilerinden dolayı yüklüce bir KDV alacakları olur. Onlarda SGK primlerine mahsup etmek isterler. Hop, burada da karşılarına aylarca süren inceleme, kontrol, suçlu muamelesi çıkar. Bu arada SGK mahsubunu beklerken, primler ödenmediği gerekçesiyle faiz yükünü de bir haciz ihbarı ile öğreniverirler. Suçları ihracatçı olmak, memleketlerine istihdam sağlamaktır. O halde cezalarını çekeceklerdir! Sonunda pes eden idealist Patagonyalılar bir ihracat müşterisi ziyareti için Çin’in Wuhan şehrine gittiklerinde oranın ticaret odası ile yaptıkları bir görüşmede biraz da yukardaki durumlardan serzenişte bulunurlar. Ertesi gün kendilerini Wuhan Belediye Başkanının odasında bulurlar. Başkan; büyük bir nezaketle kendilerine üretim için arazi, teşvik, kredi, muafiyet, personel desteği ve hazır fabrika vermek istediklerini söyler, bir de her türlü bürokrasiyi aşma sözü verir.

Patagonyalı gençler halen düşünme aşamasında, ama bu arada benim çevremde en az 10 sanayici son iki yılda fabrikasını Mısır, Bulgaristan ve Romanya ya taşıdı bile.

En az 10 karakter gerekli