Bir gece önce yeşil mercimeğe gelen ihracat yasağı ve ithalat vergilerinin kaldırıldığı haberleri ile Mersin’e gidiyoruz… Dünya Bakliyat Günü’nü konuşmaya… Bakliyat’ın otorite ismi kabul edilen Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir uyarıyor, “Türkiye bir bakliyat ülkesiyken bugün ithalatçı konumuna geldik, kendimize yetemiyoruz mevcut zenginliklerimizin kıymetini bilmeli, aksiyon almalıyız.”
Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı olan Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, başında olduğu kurumlarla birlikte tüm gücüyle konuyu çalışanlardan… Bakliyat konusunda yaptığı başarılı işleri görmek bizi mutlu ediyor ancak desteğe ihtiyacı var… Koca bir ülkenin politikalarından, planlamasına köklü değişimler olmadan bakliyatta liderliği geri kazanmak zor… On bin yıl öncesine uzanan ve Göbeklitepe’de bulunan en eski bakliyat örnekleri, bakliyatın anavatanının Anadolu ve Mezopotamya olduğunu kanıtlar nitelikte… Gelin bugün uğruna savaşlar verilen bakliyatı konuşalım.. Mersin Ticaret Borsası tarafından Dünya Bakliyat Günü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen organizasyonda konuşan Abdullah Özdemir “Sağlıktan büyük zenginlik yoktur” diyor ve ekliyor: “Sağlıklı bir hayat sürmek, sağlıklı nesiller yetiştirmek hepimizin ortak arzusu. Bunun ön şartı ise bilinçli beslenmek. Bilinçli beslenme ise ancak sağlıklı besinlerle olur. Bakliyat sahip olduğu özellikler nedeniyle en sağlıklı gıdalar ve diyet listelerinde başta gelmektedir. Bu gerçeğe dikkat çekmek ve bakliyata yönelik farkındalığı artırmak için Birleşmiş Milletler 10 Şubat’ı “Dünya Bakliyat Günü” ilan etti. Mersin Ticaret Borsası olarak bu anlamlı günü, ülkemiz bakliyat ticaretinin merkezi olan Mersin’imizde sizlerle birlikte kutlamayı bir görev bildik. Dünyada 1 milyara yakın insan yetersiz besleniyor. 1,8 milyar insan aşırı kilolu ve bunun 850 milyonu obez. 530 milyon diyabet hastası var. Her yıl gerçekleşen ölümlerin yüzde 40’ı kalp-damar hastalıkları ile kanserden kaynaklanıyor. Yaygınlaşan Amerikanvari ve fast food beslenme tarzı özellikle genç nesillerimiz için önemli bir risk oluşturuyor.”
Tüm bu sağlık sorunları ile mücadelede bakliyat en etkin besin kaynakları arasında gösteriliyor. Çünkü baklagiller; protein açısından zengindir, temel vitamin ve mineralleri ihtiva eder, kolesterol bulunmaz, önemli bir lif kaynağıdır, gluten içermez ve anti alerjiktir. Üstelik hayvansal protein içeren diğer gıdalara kıyasla daha uzun süre bozulmadan korunabilir. Bakliyatın bir diğer özelliği ise zengin olsun, fakir olsun, her sofranın gıdası olmasıdır. Et ve et ürünleri ile benzer protein seviyesine sahiptir oysa fiyat olarak kıyaslandığında bakliyat çok daha ekonomiktir. Porsiyon başına maliyeti düşüktür. Gelir seviyesi düşük kesimler için idealdir ve sağlıklı beslenmeye olan katkısı yönüyle de gelir seviyesi yüksek sofralar için vazgeçilmezdir.
Başkan Özdemir sözlerini şu şekilde sürdürüyor; “Son 35 yılda dünya bakliyat üretimi yüzde 70 artarak 96 milyon tona ulaştı. Ülkemiz için ise tam tersi. 30-35 yıl önce 2,5 milyon ton bakliyat üreten ve bunun yarısını yurtdışına ihraç eden, Dünya bakliyat ihracatında lider bir Türkiye vardı. İthalatın ismi dahi geçmezdi. Şimdi ise 2007 yılından bu yana üretim hacmimiz 1 ila 1,3 milyon ton arasında dalgalanıyor. 774 bin ton ihracatımız, 1 milyon ton ithalatımız var. Hem miktar hem değer olarak net ithalatçıyız. Kendi kendimize yetemiyoruz. 774 bin tonluk ihracatı ise nasıl gerçekleştirdiğimizi hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Bunun yüzde 80’i DİR kapsamında ithal edilen kırmızı mercimekten oluşuyor. Anavatanı Türkiye olan bakliyatta üretimi ve tüketimi artırmalıyız. Mersin’de 1,4 milyon ton kırmızı mercimek işleme kapasitesi mevcut. 2 milyon ton eleme, boylama ve paketleme kapasitesi var. Yeter ki daha fazla üretelim. Türkiye bir bakliyat ülkesi. Üretim, ticaret ve tüketim kültürümüz var. Bu zenginliğimizi kaybetmemeliyiz. Son yıllarda sektörümüzde güzel bir slogan oluşturduk. “Geleceğin Gıdası Bakliyat”. Vegan, vejetaryen ve glutensiz beslenme eğilimi artıyor. Bakliyat ise değişen bu tüketim alışkanlıklarının en önemli parçası. Bakliyat tohumculuğunda olduğu gibi Mersin Ticaret Borsası olarak taşın altına elimizi koyduk. Bakliyat Ar-Ge merkezimiz faaliyetlerini sürdürüyor. İnovatif ve katma değeri yüksek yeni ürünler geliştiriyoruz.”
Bakliyatın ödüllü Ar-Ge Merkezi: BAM
Ürünleri ile Feed the Future Yarışması diyet ürün kategorisinde birincilik, BHA İnovasyon Yarışması’nda ise üçüncülük ödülü alan Bakliyat Araştırma Merkezi (BAM) Mersin Ticaret Borsası tarafından Çukurova Kalkınma Ajansı’nın desteği ile kurulmuş. BAM’da kentteki bakliyat firmalarına yönelik Ar-Ge, üretim, danışmanlık ve diğer mühendislik destek faaliyetleri verilirken bakliyattan katma değerli ürünler üretilerek geliştiriliyor. İnovatif, katma değeri yüksek ve nihai tüketici tercihlerine cevap verecek şekilde bakliyat türev ürünleri geliştirerek, bu ürünlerin ticarileşmesi ve tüketiminin yaygınlaşmasının hedeflendiği BAM’da, iki kategoride ödül aldığı mercimek krakerinin yanı sıra fasulye ve nohut krakeri, sürülebilir nohut krem, nohut peyniri, nohut tofu, mercimek ve fasulye makarnası, vegan et, kullanıma hazır ön pişirilmiş bakliyat unları, humus unu ve daha birçok ürün üretilip geliştiriliyor.
GÜNDEM KORİDORU
21 Kasım 2024