İ yi bir restoranın çok ötesindeki NUZ, geçmişin izlerini taşıyan ve geleceğe ışık tutan bir mutfak kültürünün temsilcisi. Anadolu’nun zengin tarımsal mirasını modern bir anlayışla yorumlayan bu mekân, coğrafi işaretli ürünleri mutfağının temel taşları haline getirerek, gelenek ve yeniliği aynı sofrada buluşturuyor. Ata tohumu buğdaydan yapılan katkısız ekmekleri, özenle seçilmiş etleri ve yenilikçi mutfak dokunuşlarıyla NUZ, yalnızca karnınızı değil, ruhunuzu da doyuran bir mekân olmayı hedefliyor.
ŞEF “ESRA NUR BÜYÜK’ VE EKİBİNDEN YÜKSELEN LEZZET
Esra Şefin oluşturduğu NUZ’un menüsünde yer alan her lezzet, Anadolu’nun derin mutfak kültürüne bir saygı duruşu niteliğinde. Özel olarak hazırlanan Adana Kebap Burger, klasik bir kebabın çağdaş bir yorumla nasıl dönüşebileceğinin en güzel örneklerinden biri. Burger ekmeğinin içine saklanmış bu eşsiz lezzet, Adana’nın ateşle yoğrulmuş ruhunu modern sofralara taşıyor. Bununla yetinmeyen NUZ, Divle Obruk Peynirli Dana Kaburga Burger, Trakya Eski Kaşarlı Burger, kokoreçli kır pidesi gibi Türk mutfağını yeni boyutlara taşıyan lezzetlerle sınırları zorlamaya devam ediyor. Ancak NUZ’un en büyük hazinesi, şüphesiz ki et konusundaki uzmanlığı. 45 gün dinlendirilmiş dana sac kavurma, masada cağ kebabı, Tomahawk steak ve porterhouse gibi iddialı seçenekler, buraya adım atan her damak tadı düşkününü kendine hayran bırakıyor. Tüm bunların yanında baklava yufkasında Ezine peyniri ve kuzu kaburga yatağında kuru dolma gibi şef dokunuşlarıyla hazırlanan mezeler, geleneksel lezzetlerin çağdaş bir anlayışla nasıl yeniden doğabileceğini kanıtlıyor.
SULTANAHMET’TE BİR LEZZET MERKEZİ
Tarihî dokusuyla İstanbul’un en müstesna bölgelerinden biri olan Sultanahmet, artık sadece bir turizm merkezi değil, aynı zamanda bir gastronomi merkezi olma yolunda da hızla ilerliyor. Bu değişimin mimarlarından Ante Holding, Sura Hagia Sophia, Sura Design ve Sura Concept otelleriyle bölgenin en büyük otelcilik gruplarından biri olarak konumlanıyor. NUZ Restaurant da butik otel kimliği taşıyan Sura Concept’in giriş katında, misafirlerini sofistike bir atmosferde ağırlıyor. Bu sokak artık yalnızca bir konaklama noktası değil; içinde Michelin Guide’da yer alan Deraliye, Gault Millau ödüllü Galeyan İstanbul ve şimdi de NUZ Restaurant gibi seçkin mekânları barındıran bir gastronomi destinasyonu. Sultanahmet’te yürüyen bir gezgin için burası artık bir tarih yolculuğunun yanı sıra, unutulmaz bir lezzet keşfinin de başlangıç noktası.
GELENEK VE YENİLİĞİN SOFRADAKİ BULUŞMASI NUZ
Restaurant, bir hikâyenin, bir mirasın ve bir vizyonun hayat bulduğu bir lezzet noktası. Anadolu’nun dört bir yanından gelen malzemelerle şekillenen tabaklar, geçmişin bilgeliğini bugünün ustalığıyla buluşturuyor. Her lokmada bir coğrafya, her yudumda bir kültür ve her ziyarette yeni bir keşif… İşte NUZ’un sunduğu en büyük vaat bu. Deneyimli Şef “Esra Nur Büyük” ile lezzetli bir sofra başında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik…
Esra Nur Büyük, “Bulunduğu sokağı diğer kardeş restoranlarıyla bir gastronomi sokağına dönüştürmek ve Sultanahmet’te kalitenin, özenin ve misafirperverliğin adresi olmak istiyoruz” diyor.
NUZ’un hikâyesi nasıl başladı anlatır mısınız?
İstanbul, Türkiye’nin turizm gözdesi bir şehri. Bu şehrin çeşitliliği günümüzde turizm açısından büyük avantajlar sunuyor. İstanbul’u ziyaret eden yaklaşık 20 milyon turistin büyük çoğunluğu mutlaka tarihi yarımadaya uğruyor. Burası ülkemizin ve İstanbul’un vitrini adeta. NUZ bu eşsiz konumda Anadolu mutfağının et kültürünü kaliteli malzeme ve eşsiz bir sunumla birleştirerek, misafirlerini ağırlıyor. Geleneksel mutfağımıza getirdiğimiz yenilikçi yorumlarla NUZ, sunumuyla, malzeme kalitesiyle ve misafirperverliğiyle mükemmelliği hedefliyor. Bulunduğu sokağı diğer kardeş restoranlarıyla bir gastronomi sokağına dönüştürmek ve Sultanahmet’te kalitenin, özenin ve misafirperverliğin adresi olmak istiyoruz. Bu düşünceye sahip bir yatırım fikrinin desteğiyle NUZ, bu sokağın yeni üyesi olarak yeni bir marka kimliğiyle doğdu.
Anadolu’nun tarımsal mirasını modern mutfakla buluşturma fikri nasıl doğdu?
Anadolu’nun zengin kültürel mirasının İstanbul’da somutlaştığına inanıyoruz. Biz de bunun farkında olarak, mutfak zenginliğimizi ve çeşitliliğimizi, ülkemizin turizm vitrini olan İstanbul’da misafirlerimize sunmak ve onlara özel anılar bırakacak bir gastronomi deneyimi yaşatmak istedik. Bu fikrin en önemli unsuru, her malzemeyi yetiştiği yöreden ve en kaliteli yetiştiriciden tedarik ederek sürdürülebilir bir tedarik zinciri kurmak ve kaliteden ödün vermemekti. Bu nedenle NUZ menüsü, bu zenginliğin ve gastronomi mirasına bir saygı ifadesi olarak ortaya çıktı. Bulunduğumuz yerin tarihi, kültürel, mimari ve insani birikimi, NUZ olarak bizim konseptimize de ilham verdi. Kendimizi Anadolu coğrafyasının mutfak zenginliğinin bir sözcüsü ve temsilcisi olarak hissettik. Uzun yolculuklar, deneyimler, tadımlar ve sürdürülebilir bir gelişim düşüncesiyle, tedarikçilerimizle bir kültürün sunumu konusunda ortak bir titizlik ve dikkat geliştirdik.
Restoranın konumu ve Sultanahmet’in tarihi dokusu menünüze nasıl yansıdı?
NUZ’un şu an bulunduğu yer, Osmanlı devleti zamanında Muhterem Efendi Sarnıcı olarak bilinen aslında bir Bizans sarnıcı. Bu sarnıcın günümüze kalan sütunlarını, NUZ’un bahçesinde, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin izniyle sergiliyoruz. Sultanahmet bölgesi ise tarihi, kültürel, mimari ve insani zenginliği, medeniyet birikimi, Anadolu kültürünün estetize olduğu, bir medeniyet sentezine dönüştüğü bir sahne sanki. Bu atmosferin derinliğinde misafirlerimizi ağırlamak ve onları bu muhteşem konum ve tarihi mirasın içinde misafir etmek, başlı başına bir deneyim haline geliyor. Biz NUZ’u tanımlarken, elbette Anadolu gastronomisinden ilham aldık, oradaki coğrafi işaretli ürünleri mutfağımıza dahil ettik. Çünkü tarım ve hayvancılık alanında elverişli alanlarda yetiştirilen ya da üretilen ürünlerin, organik dokusunu bozmadan mutfağımıza dahil ediyoruz. Ancak İstanbul, Anadolu’da başlayan yolculuğun önemli duraklarından biri ve aslında bu kültürel zenginliğin medeniyet dengesini oluşturuyor. Biz de kuşkusuz bu noktalardan ilham alarak NUZ’u marka olarak inşa ettik.
Menüdeki özel lezzetler nasıl oluşturuldu?
NUZ, ekip uyumunu ön planda tutan bir restoran olarak, her bir çalışanın deneyimi, tecrübesi ve birikimine değer veriyor. Menümüzdeki lezzetler, Anadolu’nun zengin mutfak kültürünün ve klasikleşmiş tatlarının bir yansıması. Özellikle et ve tahıl, Anadolu mutfağının temelini oluşturuyor. NUZ’da kendi ekmeğimizi yaparak bu zengin tahıl kültürünü canlı tutuyoruz. Aynı zamanda et ve et kültürü konusunda, bu coğrafyanın benzersiz gastronomi kodlarını ortaya çıkarmak ve özel sunumlarla eşsiz bir deneyime dönüştürmek, en büyük motivasyon kaynağımız. Menümüzdeki her bir malzeme özenle seçildi ve misafirlerimize günün her saati sunabileceğimiz en özel tarifler, titizlikle oluşturuldu.
NUZ’un coğrafi işaretli ürünlere olan yaklaşımı nedir?
Coğrafi ürünler, sadece belirli yerlerde belki belirli zamanlarda yetişen ürünlerdir. Biz NUZ olarak, Anadolu’nun geniş ve zengin coğrafyasında, coğrafi işaretli malzemeleri yerinden ve üreticisinden tedarik ederek menümüzü oluşturduk. Bu zengin kültüre duyduğumuz saygının bir ifadesi olarak bunu yapıyoruz. Misafirlerimize değer veriyoruz ve onların tabağına bu zengin kültürün en nadide malzemelerini, yetiştiği yerden tedarik ederek, en taze haliyle sunuyoruz. Aynı zamanda coğrafi ürünlerin üreticilerini destekleyerek tarım kültürümüze doğrudan bir katkı da sunmuş oluyoruz. Bunun için uzunca bir zamana yayılan Ar-Ge çalışması gerçekleştirdik. Şef olarak ben bizzat bu ürünleri yerinde gördüm, tattım. Ve her birini özenle NUZ menüsünde değerlendirdik.
Ata tohumu ile yapılan ekmeklerinizin hikâyesi nedir?
Bir lezzet markası olarak NUZ’u et ve tahıl üzerine kurguluyoruz. Bu bağlamda ekmek bizim için hem geleneksel anlamda hem de Anadolu kültürünün vazgeçilmezi olması bakımından çok değerli. Özellikle ekmeğimizin Ata tohumundan yapılması fikrini çok değerli buluyoruz. Misafirlerimize kendi ürettiğimiz ekmekleri ikram ederken, aynı zamanda onları bu değerli ve bizim coğrafyamıza özgü hikâyenin de bir parçası kılmak istiyoruz.
Misafirlerinizden aldığınız geri dönüşler nasıl?
Geri bildirimlere büyük önem veren bir restoran olarak, misafirlerimizin değerlendirmelerini dikkatle dinliyor ve bu görüşleri NUZ’un yolculuğunda en doğru ve mükemmeli oluşturmak için çok değerli buluyoruz. Bu doğrultuda tadım geceleri düzenliyor ve bu alanda düşüncelerine değer verdiğimiz isimleri misafir ediyoruz. Misafirlerimizin değerlendirmeleri, NUZ’un mükemmellik ilkesinin gerçekleşmesinde, menümüzün lezzet ve kıvamının değerlendirilmesinde bize yol gösteriyor. Genel olarak menümüzün ve hikâyemizin oldukça heyecan verici karşılıklar aldığını görüyoruz. Ekip olarak yapılan yorumlardan ve değerlendirmelerden son derece mutluyuz. Bu aşamada elbette ki eleştirileri de can kulağıyla dinliyor, değerlendiriyor, hizmet ve ürün kalitemize de yansıtıyoruz.
Turistlerin ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
NUZ, 8.500 yıllık tarihi geçmişe sahip, Türkiye turizminin gözbebeği İstanbul’umuzun kalbi tarihi yarımadada, Ayasofya’ya yürüme mesafesinde, mükemmel bir konumda yer alıyor. İstanbul’umuzu ziyaret eden 20 milyona yakın turistin uğrak mekânı olan bu bölgede, sorumluluğumuzun farkındayız. Anadolu kültürünün eşsiz lezzetlerini, coğrafi işaretli ürünler, uluslararası deneyime sahip usta bir ekiple özel mutfağımızda hazırlıyoruz. NUZ Kahvaltısı ve et menümüz, turistlerin de yoğun ilgisini çekiyor. Oldukça zengin bir şekilde oluşturduğumuz NUZ’un zengin lezzetleri ve her birinin hikâyesini masada anlattığımızda, misafirlerimizin ilgisi daha da artıyor. Bizim hedefimiz tüm misafirlerimizi Anadolu’nun zengin coğrafyasına, her birinin özgün hikâyesi eşliğinde bir lezzet yolculuğuna çıkarmak. Şu ana kadar karşılaştığımız ilgiden çok memnunuz.
Türk mutfağına katkılarınız ne yönde olacak?
ANTE Holding’in “Değer katar, değer üretir” vizyonuyla hareket ediyoruz. Kurumsal olarak biz de bu değer perspektifinin bir parçası olarak kendimizi konumlandırıyoruz. Aynı zamanda misafirlerimizi güzel bir deneyimin parçası olarak güzel anılar ve damakta güzel tatlarla uğurlamak istiyoruz. Bu anlamda NUZ, oluşturduğu hizmet kalitesi ve mükemmellik anlayışıyla yerelde farkındalık oluştururken, globalde dünyanın farklı şehirlerinde açılacak güçlü bir Türk markası olarak kurguluyoruz. Amacımız, markamızın yolculuğunu ülkemizin dışında da başarılı bir şekilde devam ettirmek. Bu anlamda Sultanahmet bölgesinde yer alan NUZ, bu zengin kültürel deneyimini kendi reçeteleri ve mükemmellik standardıyla yurt dışına da taşıyacaktır. Anadolu’nun zengin mutfağını, Türk gastronomisinin özgün lezzetlerini, coğrafyamızın en seçkin ürünlerini, coğrafi etiket almış değerlerini bir araya getirdik. Çok kısa bir sürede burada yakaladığımız başarı ve misafirlerimizle kurduğumuz lezzet köprüsü, yolculuğumuzun dinamosu oluyor.
“NUZ, BİZİM SAHNEMİZ”
Misafirlerinize nasıl bir deneyim sunmayı hedefliyorsunuz?
Günümüzde deneyim gastronomisi ve turizm alanında öne çıkıyor. Biz öncelikle lezzetimizle, mutfaktan masaya yansıttığımız ustalığımızla, misafirlerimizi bu lezzet deneyiminin bir parçası olarak düşünüyoruz. Anadolu, eşsiz hikâyelerin anlatıldığı zengin bir coğrafya. Biz bu coğrafyadan ilham aldığımız için, her şeyden önce bu kültürel zenginliği ve hikâyeleri misafirlerimizle paylaşıyoruz. Yine bulunduğumuz lokasyon engin bir tarihi birikim ve kültürel mirası yansıtıyor. Ayrıca her bir sunum için özen ve dikkatle hazırlandık. NUZ’u bir sahne gibi hayal ediyoruz. Burası bizim sahnemiz. Ve bu sahnede misafirlerimizi bu lezzet yolculuğunun bir parçası kılmak, bu yolculuğu birlikte yaşamak için davet ediyoruz.
