Eşitlik için 167 yıl beklemek mi gerekiyor?

Dünyada ve özellikle de ülkemizde çözüme kavuşması beklenen temel konuların başında toplumsal cinsiyet eşitsizliği geliyor. Toplumun yarısını oluşturan kadına biçilen roller ne yazık ki hala ev işlerini önceliklerken, iş yaşamında kendine yer edinmiş kadınlar hak ettikleri konuma ulaşmıyor. Küresel Cinsiyet Eşitliği Endeksi raporuna göre Türkiye’nin de dahil olduğu Avrasya ve Orta Asya bölgesinin toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşması 167 yıl alacak. Peki kadınların hak ettikleri seviyelere ulaşabilmesi için 167 yıl beklemesi mi gerecek? Gelin bu sorunun yanıtını Yönetim Kurulunda Kadın Derneği (YKKD) Başkanı Hande Yaşargil’den alalım…

6dk okuma
14.02.2024
Eşitlik için 167 yıl beklemek mi gerekiyor?

Yapılan araştırmalar ile elde edilen verilere göre; BIST’te işlem gören 517 şirketin yönetim kurullarında kadın üye oranı yalnızca yüzde 17,9. Bu 517 şirketin 179’unun yönetim kurulları ise sadece erkeklerden oluşuyor. Hem iş’te hem de eğitimde fırsat eşitliğinin konuşulduğu şu günlerde bu tabloyu değerlendiren Yönetim Kurulunda Kadın Derneği Başkanı Hande Yaşargil, derneğin faaliyetlerine değinerek şunları aktardı; “Yönetim Kurulunda Kadın Derneği (YKKD) olarak, Türkiye'de kadınların yönetim kurullarında daha fazla yer almasını sağlamak amacıyla 10 yılı aşkın bir süredir çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kadınların iş dünyasının tepe noktasında ve karar merciinde daha fazla etkin olmalarını sağlayarak toplumsal cinsiyet eşitliğini iş hayatının merkezine taşımaya çalışıyor, toplumsal kalkınmayı desteklemek üzere faaliyetler yürütüyoruz. Bugüne kadar yönetim kurullarında kadın temsil oranının artırılmasını desteklemek üzere bu role hazır kadın havuzumuzda YKKD Şirketler Arası Mentorluk ve Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Sertifika Programımızın ilk beş döneminden mezun 263 kadın lider yer almakta. Yönetim kurullarında kadın üye oranı 2022 ‘de 17,5 iken 2023’te sadece yüzde 17,9 yükseldi. Biz bu role hazır kadın havuzumuzla işte tam da bunun için 'Varız, Buradayız, Hazırız' diyoruz."

“HEDEFLER İÇİN SOMUT ADIMLAR ATILMALI”

Kadınların liderlik pozisyonlarına yükselmesini desteklemek adına atılması gereken adımlara da değinen Yaşargil, yönetim kurullarında kadın ağırlığının artmasının şirket kârlılıklarına yansıdığı su götürmez bir gerçekken şirketlerin bu konudaki kararlılıklarını şu şekilde değerlendirdi; “Kadınların liderlik pozisyonlarına yükselmesini desteklemek adına atılması gereken adımlar arasında, şirketlerin eşit fırsat politikaları benimsemesi ve uygulaması önemli bir rol oynar. İşe alım, terfi ve ödüllendirme süreçlerinde cinsiyet ayrımcılığını engellemek adına şeffaf politikalar oluşturulmalı, cinsiyet çeşitliliği hedefleri belirlenmeli ve bu hedeflere ulaşmak için somut adımlar atılmalı. Kadın liderlere eşit fırsatlar sunan, cinsiyet eşitliği politikalarını açıkça belirten ve bu yönde sürekli çaba sarf eden şirketler, sadece etik bir duruş sergilemekle kalmayıp aynı zamanda iş performanslarını artırma potansiyeline sahip olacaktır.” Türkiye’nin fırsat eşitliğinde diğer ülkelerin gerisinde kaldığını söyleyen Hande Yaşargil, “Küresel Cinsiyet Eşitliği Endeksi raporuna göre Türkiye’nin de dahil olduğu Avrasya ve Orta Asya bölgesinin toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşması 167 yıl alacak. Türkiye, Ekonomik Katılım ve Fırsat Eşitliği Endeksi’nde diğer ülkelerin gerisinde kaldı. İlerlemeyi hızlandırmak ve gerçek cinsiyet eşitliğine ulaşmak için acil ve hedefe yönelik önlemlerin gerektiği kaçınılmaz olarak ortada.

TÜRKİYE FIRSAT EŞİTLİĞİNDE GERİDE

Türkiye’nin de dahil olduğu Avrasya ve Orta Asya bölgesinin toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşması 167 yıl alacak. Türkiye, Ekonomik Katılım ve Fırsat Eşitliği Endeksi’nde diğer ülkelerin gerisinde kaldı. İlerlemeyi hızlandırmak ve gerçek cinsiyet eşitliğine ulaşmak için acil ve hedefe yönelik önlemlerin gerektiği kaçınılmaz olarak ortada. Oysa ki yapılan çalışmalar, yönetim veya liderlik poziyonlarında daha fazla kadının olmasının, iş dünyasına ve siyasete olumlu etkisini açıkça göstermekte. Liderlikte cinsiyet dengesinin sağlanmasının şirketlerin performanslarını artırdığını, ekonomik büyümeyi teşvik ettiğini ve iyi yönetime ve kamu güvenine katkıda bulunduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“KOTA SİSTEMİ TÜRKİYE’YE DE GELMELİ”

AB'de büyük şirketlerin yönetim kurullarına kadın kotası getirilmesi söz konusu olmuştu. Bunun bizim ülkemiz için de bir çözüm olup olmayacağı sorusuna da yanıt veren Yaşargil, “Kadın kotası, cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların iş dünyasındaki temsilini artırmak amacıyla uygulanan bir politika türüdür. 12 yıl önce yola çıkarken kadınların temsil oranı bizde yüzde 11 idi, şimdi ise sadece yüzde 17,9 ulaştı. O zaman ortalamada yüzde 9-10 olan ülkelerde ise şimdiki oranlara baktığımızda, Fransa yüzde 44, Norveç yüzde 43, İspanya, İngiltere’de oranlar yüzde 40’lara ulaştı, Japonya 2023 için yüzde 30 olarak koyduğu hedefini 2023’e çekti. Farklı yöntemlerle kota uygulaması yapanlar var, tavsiye kararları var. AB Komisyon, Parlamentosu uygulamaları var. Amerika’da kota uygulanmasına hissedarların serbest karar vermesine engel olacağı gerekçesiyle karşı olan büyük bir grup var. Aynı zamanda Aralık 2023 kararı ile Amerikan Menkul Kıymetler ve Takas Komisyonu da uygulamaları benimseyeceğini açıkladı” diyerek rakamların idealden çok uzak olduğunu, kotanın sistematik bir müdahale olması dolayısıyla yapılması gerektiğini ifade etti.

KADINLARIN İŞ DÜNYASININ TEPE NOKTASINDA VE KARAR MERCİİNDE DAHA FAZLA ETKİN OLMALARINI  SAĞLAYARAK TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ İŞ HAYATININ MERKEZİNE TAŞIMAYA ÇALIŞIYOR, TOPLUMSAL KALKINMAYI DESTEKLEMEK ÜZERE FAALİYETLER YÜRÜTÜYORUZ.

Son olarak Yönetim Kurulunda Kadın Derneği olarak, kadınların iş yaşamında etkin rol oynaması için yürüttükleri çalışmalara da değinen Hande Yaşargil, sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Bahsetmiş olduğum ve 6. Dönemine başladığımız Şirketler Arası Mentorluk ve Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Sertifika Programımızdan mezun olacak kadın liderlerle birlikte göreve hazır yönetim kurulu aday havuzumuzu daha da genişletmeyi hedefliyoruz. Bugüne kadar Yönetim Kurullarında kadın temsil oranının artırılmasını desteklemek üzere bu role “hazır” kadın havuzumuzda ki YKKD programına katılan kurumlarının en tepe kadın yöneticileri olan 263 kadın liderin 175’i bu süreç boyunca en az 1 yönetim kurulu üyeliğine seçildi. -36 Bağımsız YK üyeliği, 79 Grup YK üyeliği, 103 STK YK üyeliği, 18 Danışman YK üyeliği- YKKD’nin oluşturduğu eğitimli, sertifikalı, güçlü aday havuzunun kurumlar tarafından tercih edilmesinden gurur duyuyor, her geçen gün bu çeşitliliğin oluşturacağı değerin daha iyi anlaşılacağına kuvvetle inanıyoruz. Bu rakamlar YKKD’nin artık sadece hazırlama ve geliştirme değil yerleştirme misyonunda da sorumlu bir yapı olduğunu ortaya koyuyor. YKKD olarak bir yandan bu özgün programı devam ettirirken, yönetim kurullarında kadın temsil oranının artırılması yönünde iletişim, iş birliği, farkındalık ve bilgi paylaşım platformu olarak çalışmalarımızı da hayata geçirmekteyiz.”

Yorum Yaz