İklimlendirme sektöründe attığı adımlarla önemli bir yer edinen Mitsubishi Electric, Türkiye pazarında da hatırı sayılır bir yere sahip. Bizde buradan yola çıkarak Mitsubishi Electric Türkiye Başkan Yardımcısı Kerem Ongan ile şirketin Türkiye’deki faaliyetleri, yenilikçi ürünleri ve geleceğe yönelik hedefleri hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kerem Ongan Mitsubishi Electric’in sürdürülebilirlik hedefleri, müşteri memnuniyeti odaklı çalışmaları ve sektördeki rekabet avantajları üzerine değerli bilgiler verdi.
Sanayi 4.0’ın gelişmesiyle dijital dönüşüm, toplumları ve dünya dengelerini değiştirecek yeni durumlara ortam hazırlıyor. Bu yeni dönem, akıllı teknolojilerin hayatın her alanında kullanımını zorunlu hale getireceğini söylemek yanlış olmaz. Veriye erişimin kolaylaşması, verilerin işlenmesi ve yapay zekânın artık hayatımızda daha fazla yer almasıyla geleneksel iş modellerinden farklı modellere yönelmemiz gereken bir dönüşüm içindeyiz. Mitsubishi Electric Türkiye’de faaliyet gösterdiği fabrika otomasyon sistemleri ve klima sistemleri alanlarında, dijital dönüşümü tüm iş birimlerinin beyni olarak konumlandırıyor.
Dijital dönüşüm ile ilgili fikirlerini paylaşan Mitsubishi Electric Başkan Yardımcısı Kerem Ongan, “Geleceğimizin sürdürülebilirliği için çalışan ve yeni değerler yaratmaya odaklanan bir şirket olarak, ‘Döngüsel Dijital Mühendisliğe’ odaklanıyoruz. Sürdürülebilir dünyanın gereksinimlerine yanıt olarak kurumsal yönetimimize entegre ettiğimiz ‘Döngüsel Dijital Mühendislik’, günümüzün karmaşık sorunlarına çözüm üretmeye odaklanıyor ve iş süreçlerini daha verimli hale getirmeye yardımcı oluyor. Bu konu hakkında daha fazla detay verecek olursam, dört adımdan oluşan bu süreç; paydaşlarımızı, çalışanlarımızı ve müşterilerimizi kapsayan kolaboratif bir çalışmayı benimsiyor. Bunu sonucu olarak da müşterilerimize yeni değerler katmayı ve sosyal zorluklara çözüm üretmeyi amaçlıyoruz. ‘Karbon nötr, döngüsel ekonomi, güvenlik, kapsayıcılık ve refah’ bu dönüşümde beş temel alanı oluşturuyor” şeklinde konuştu.
Ongan, bu kapsamda şirketlerinin, dijital dönüşüm sürecinde yenilikçi değerler oluşturmak ve daha sürdürülebilir bir dünyanın oluşumuna katkıda bulunmak amacıyla cihazlar, sistemler ve hizmetler arasındaki etkileşimleri en üst düzeye çıkarmayı hedeflediklerini de sözlerine ekliyor. Veri ve bilgileri etkin bir şekilde kullanabilmek adına attığı adımlardan da bahseden Ongan, “Geçtiğimiz mayıs ayında lansmanını gerçekleştirdiğimiz yeni Serendie™ dijital platformunu devreye aldık. Bu platform aracılığıyla kurum içi ve kurum dışı çeşitli yetenlerin ortaya koyduğu kaloboratif çalışmalar yaparak sürdürülebilir bir geleceğe yönelik değerler zinciri oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.
“DÖNÜŞÜME AYAK UYDURDUK”
Covid-19 salgını, ekonomik dalgalanmalar ve üretim sektörünün yaşadığı zorluklar, şirketlerin büyüme, kârlılık ve istikrar gibi öne çıkan hedeflerine darbe vurdu ve dönüşümü zaruri hale getirdi. Bu dönüşüm doğrultusunda sürdürülebilirlik, dijitalizasyon, döngüsel ekonomi gibi gelecek adına önem arz eden hedefler, tüm sektörlerin gündeminde yer aldı. Mitsubishi Electric de bu dönüşüme ayak uydurmayı başaran şirketlerden biri.
Dijital dönüşüme ayak uydururken Ar-Ge faaliyetlerine özel olarak yoğunlaştıklarını dile getiren Ongan, şunları söyledi: “Ar-Ge çalışmalarına çok önem veriyoruz. Mitsubishi Electric’in faaliyet gösterdiği 120’nin üzerinde temel teknolojilerimizi geliştirirken, aynı zamanda büyümemizin kaynağı olacak yeni teknolojileri geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizin gururu olan, Mitsubishi Electric’in ürettiği TÜRKSAT-4A/4B uyduları, Ar-Ge faaliyetlerimizin güzel bir örneğidir. Tüm Ar-Ge faaliyetlerimiz, sürdürülebilirlik ve faydayı gözeterek, yaşadığımız dünyanın geleceğini korumayı amaçlayan çalışmalarımızın önemli bir parçasını oluşturuyor.”
Geliştirdikleri klima sistemleri hakkında da bilgiler veren Ongan, “Legendera serisi klimalarımızda “3Di-See Sensör” adlı mekân tarama teknolojisi sayesinden iklimlendirilen havanın mekân içinde daha fazla zaman geçirdiği alanlara yönlendirilmesini sağlıyor. Fabrika otomasyon sistemlerinde ise MAISART (Mitsubishi Electric’s Al creates the state-of-the-ART in technology), dijital fabrika konseptimiz e-F@ctory gibi birçok farklı teknolojilerimizle işletmelerin üretim kapasitelerini artırmak, akıllı üretim desteklemek ve enerji verimliliğini üst düzeye çıkarmaya yardımcı olan çözümlerimizi müşterilerimize sunuyoruz” dedi ve teknolojinin iklimlendirme için önemine vurgu yaptı.
HEDEF DÜŞÜK KARBONLU BİR DÜNYA
Mitsubishi Electric, çevre sorunlarını minimuma indirmek ve sürdürülebilir bir gelecek oluşturmak adına tüm değer zincirinde “net sıfıra” ulaşmak hedefiyle 2050 Çevresel Sürdürülebilirlik Vizyonu politikasını yayımladı. Bu vizyon, şirketin enerji tasarruflu ürün ve hizmetleri teşvik ederek, yenilenebilir enerji alanında öncü olmak için attığı bir adım. Politika 2050 Çevresel Sürdürülebilirlik Vizyonu’na paralel olarak verdiği uzun taahhütlere dayanıyor.
Ongan, 2021 yılında belirledikleri geri dönüşüm ve doğayla uyum odaklı çevre vizyonu hedeflerine ulaştıklarını belirterek, “Mitsubishi Electric olarak 2050 yılına kadar tüm değer zincirlerimizde net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Hedefimiz, daha sürdürülebilir ve düşük karbonlu bir dünya inşa etmek. Mitsubishi Electric, uluslararası kâr amacı gütmeyen Karbon Saydamlık Projesi (CDP) tarafından İklim Değişikliği ve Su Güvenliği alanlarındaki çalışmalarıyla, 2016’dan bu yana her kategoride 6 kez “A Listesi”ne girerek bu hedefin[1]de önemli bir yol aldı” dedi.
Son olarak MeAMOR® uygulamasına değinen Ongan, “Japonya’da aktif olan izleme hizmetimiz ‘MeAMOR®’ yaşlı bireylerin hayatını kolaylaştırıyor. MeAMOR® uygulaması, ev aletlerinin kullanımını, evlerindeki iç sıcaklığı ve diğer bilgileri kontrol etmeye olanak sağlıyor. Bu uygulama akıllı telefonlar üzerinden uzaktan yönetim imkânı sunarak, siz dışarıdayken de evinizdeki konforu kontrol etme avantajı sağlıyor” diyerek toplumsal fayda sağlayan çalışmalar da yürüttüklerinin altını çizdi.
