DOLAR 34,5963 -0.04%
GBP 43,6607 0.45%
EURO 36,2729 0.56%
ALTIN 3.011,990,23
BIST 9.549,891,94%
BITCOIN 3381116-0.09038%
ETH 115780-1.89783%
İstanbul

PARÇALI AZ BULUTLU

Bir semtin dünyaya açılan kültürel ve ticari yolculuğu

Bir semtin dünyaya açılan kültürel ve ticari yolculuğu

26/09/2024 22:11

İstanbul hatta Türkiye adına çok büyük bir öneme sahip olan Laleli için Cemal Süreya, Üvercinka şiirinde, “Laleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız” diyor. Evet gerçekten de Laleli, usta şairin dediği gibi dünyaya giden bir yol. Eşsiz tarihi ve kültürüyle, farklı medeniyetlerin bir araya gelmesiyle, ticaretin özellikle de tekstilin ve hazır giyimin can damarı olmasıyla Laleli, Türkiye’nin en özel yerlerinden biri. Sizler için Laleli semtinin, kültürel yapısını, eşsiz tarihini ve ticarete katkısını derinlemesine ele aldık.

İstanbul’un tarihi yarımadasında bulunan, Fatih ilçesine bağlı Laleli’nin tarihi Bizans İmparatorluğu dönemine kadar uzanıyor. Laleli hem ticaretin hem de dini ve kültürel hayatın merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bölgede Bizans döneminden kalma çeşitli kiliseler ve dini yapılar yer alıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’u fethetmesinden sonra Laleli önemini korumaya devam ediyor. Özellikle 18. yüzyılda Sultan III. Mustafa döneminde yapılan Laleli Camii bölgenin tanınmasında önemli bir rol oynamıştır. Cami sadece semtin değil İstanbul’un önemli simgelerinden biridir. Barok mimarisi ile dikkat çeken cami aynı zamanda semtin ismini almıştır. Ayrıca Laleli’de Osmanlı dönemi boyunca pek çok han, kervansaray ve ticarethane inşa edilmiştir.

Cumhuriyet’in ilanından sonra da Laleli, İstanbul’un en hareketli merkezlerinden biri olmaya devam etmiştir. 80’li yıllardan sonra semt, tekstil ve konfeksiyon sektörünün kalbi olmuştur. Bu dönemde Laleli, sadece yerli değil aynı zamanda yabancı tüccarların da yoğun olarak ziyaret ettiği bir semt halini alıyor.

LALELİ TÜRK EKONOMİSİNİ KURTARIYOR

90’lı yılların başında Türkiye ekonomisi ciddi sorunlarla boğuşurken, bavul ticareti Laleli’de ve diğer benzer merkezlerde ekonomiyi ayakta tutan bir faktör haline geldi. Özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yeni bağımsızlık kazanan ülkelerdeki ekonomik sıkıntılar, bu ülkelerden gelen insanların Türkiye’yi ucuz ve kaliteli ürünlerle dolu bir Pazar olarak görmesine neden oldu. Laleli, bu ekonomik zorluğun olduğu dönemde Türkiye’ye yoğun bir döviz akışı sağlayarak ülke ekonomisine önemli katkılar sundu.

Bavul ticareti, Türkiye’nin döviz gelirlerini artırarak cari açığın kapatılmasına yardımcı oldu. Laleli’nin, bu dönemde Türkiye’ye gelen yabancı tüccarların uğrak yeri haline gelmesi semt esnafının da yükselmesine sebep oldu. Bavul ticareti büyük çaplı ihracatçı firmaların yanı sıra küçük ölçekli işletmelerin de gelişmesine olanak sağladı. Küçük dükkân sahipleri ve üreticiler, Sovyetler Birliği’nden gelen tüccarlarla doğrudan ticaret yaparak büyüme fırsatı buldu. Bu ticaret modeli, girişimciliği teşvik ederken bölge açısından ticaret kültürünün gelişimine de katkıda bulundu.

MODANIN KALBİ LALELİ’DE ATIYOR

Laleli, ticaret ve modayı bir araya getirmeyi başaran çok önemli bir semt. Fashion Shopping Festivali, İstanbul’un tekstil ve hazır giyim sektöründeki önemli merkezlerinden biri olan Laleli’de düzenlenen prestijli bir ticaret ve moda etkinliğidir. Bu etkinlik, Türkiye’nin tekstil ihracatını artırmayı, Laleli bölgesini uluslararası alanda daha tanınır hale getirmeyi ve bölgedeki ticari canlılığı desteklemeyi amaçlıyor.

Etkinlik sırasında, Laleli’deki üreticiler ve toptancılar, dünyanın dört bir yanından gelen alıcılarla bir araya gelerek iş bağlantıları kuruyor. Bu da Türkiye’nin tekstil ürünleri ihracatında önemli bir artışa yol açıyor. Yeni pazarlar kazanmak ve mevcut pazarları derinleştirmek bu etkinliğin en temel katkılarından biri olarak göze çarpıyor. Bu festival sadece tekstil sektörü olarak değil, konaklama, yeme-içme, ulaşım ve diğer hizmet sektörlerine de ekonomik katkı sağlıyor. Bu da yerel esnafın ve işletmelerin gelirini ciddi şekilde yükseltiyor.

Laleli Sanayici ve İş İnsanları Derneği (LASİAD), Laleli’deki işletmeler ve esnaf için önemli destek ve temsil kurumu olarak çalışmalar yapıyor. 2001 yılında kurulan LASİAD, bölgedeki ticari faaliyetleri desteklemek, Laleli’nin marka değerini artırmak ve yerel ekonominin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla faaliyet gösteriyor.

Laleli için büyük ölçüde tekstil ve hazır giyim ihracatına dayanan bir ticaret merkezi diyebiliriz. LASİAD ise üyelerine ihracat süreçleri konusunda rehberlik ediyor, uluslararası pazarlara giriş stratejileri geliştirmelerine yardımcı oluyor ve yurt dışı fuarlarına katılım gibi fırsatlar sunuyor. Bu sayede, Laleli’deki firmalar uluslararası pazarda rekabet edebilme gücüne sahip oluyor.

Laleli hakkında, semtin içinden yetişmiş, acısıyla tatlısıyla, iyi gününde kötü gününde, her zaman Laleli’de kalmış ve mücadele etmiş iş insanlarıyla da Laleli’yi konuştuk. Bakın tekstil ve hazır giyimde isim yapmış Laleli iş insanları neler söylüyor…

mceu 17062384911727093367550

“LALELİ ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELMENİN SİMGESİDİR”

Laleli hakkında araştırma yaparken LASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca’yı ziyaret edip, konuşmamak olmazdı. Yıllarını bu güzide semte vermiş ve bölge adına her türlü özveriyi gösteren Eyyüpkoca, çok değerli bilgiler veriyor.

Tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda toptancı ve perakendecinin Laleli’de olduğunu vurgulayan Eyyüpkoca, bu durumun bölgeyi İstanbul’un önemli bir ticaret merkezi haline getirdiğini söylüyor. Laleli’nin hem yerli hem de yabancı tüccarlar için önemli bir yer olduğuna dikkat çeken Eyyüpkoca, “Laleli, tarih boyunca farklı kültürlerin buluşma noktası olmuştur. Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalan yapılar, semtin zengin kültürel mirasını oluşturuyor. Aynı zamanda modern dönemde bölgeye gelen farklı etnik gruplar ve turistler de semtin kozmopolit yapısını güçlendirmiştir. Laleli’de Laleli Camii başta olmak üzere birçok tarihi yapı yer alıyor. Bölgedeki hanlar ve ticaret binaları, İstanbul’un tarihsel dokusunu yansıtan önemli eserlerdir. Semtimiz günün her saatinde canlı ve hareketlidir. Sonuç olarak, Laleli’nin derin tarihi, kültürel mirası ve ticaretin merkezi olması onu eşsiz bir semt yapıyor” diyerek Laleli’nin kültürel çeşitliliğine dikkat çekiyor.

Laleli’deki tekstil firmalarının yıllık ticaret hacminin milyarlarca Dolar seviyesine ulaşabilecek kapasitesi olduğunun da altını çizen Eyyüpkoca, konuşmasına şöyle devam ediyor: “Laleli, özellikle Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Polonya, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan gibi Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerine yapılan ihracatın önemli bir merkezidir. Ayrıca Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerine de yoğun ihracat yapılıyor. Böyle bir etkileşim içinde olunca sadece ihracat yapan firmalar için değil yabancı alıcılar ve turistler içinde çekim merkezi oluyor Laleli. Bu da şunu doğuruyor; yabancı alıcılar Türkiye’ye gelerek yerinde ürün seçiyor ve semtimizin eşsiz kültürel dokusuyla tanışıyor. Bu da diğer sektörlerin de kazanç sağlamasına katkı sunuyor.”

Eyyüpkoca’nın, Laleli’yi anlatırken yüzündeki mutluluk ve içindeki heyecanı fark etmemek mümkün değil. Uluslararası ticaretin önemine vurgu yaparken hemen Laleli Fashion Shopping Festival etkinliğini hatırlatıyorum. Eyyüpkoca, “Prestijli bir ticaret ve moda etkinliği” diyor ve heyecanla konuşmaya devam ediyor…

“Bu etkinlik öncelikle Türkiye’nin tekstil sektörünü ve Laleli bölgesini uluslararası alanda tanıtma fırsatı sunuyor. Laleli’nin kaliteli üretimi ve geniş ürün yelpazesi, etkinlik süresince sergileniyor ve bu da hem Laleli’nin hem de Türkiye’nin tekstil sektöründeki prestijini artırıyor. Bu tür etkinlikler ülkemizin, “Made in Turkey” markasını güçlendirmesine ve dünya pazarında daha tanınır hale gelmesine katkıda bulunuyor.”

Araya girip, etkinlik gerçekten de Laleli’yi dünya moda ve ticaret merkezi konumuna getirebilir mi diye soruyorum. “Temel hedefimiz bu” diye karşılık veriyor. Fazla iddialı bir cevap diye içimden geçirirken Eyyüpkoca, “Laleli’nin sunduğu kaliteli ürünleri, rekabetçi fiyatları ve esnek üretim kabiliyetini, dünya pazarlarına tanıtarak bölgenin küresel ticaretteki rolünü güçlendirmek istiyoruz. Festival, Mevcut pazarlarda derinleşmenin yanı sıra yeni pazarlara açılmak içinde bir fırsat sunuyor. Özellikle Asya, Afrika ve Amerika pazarlarına ulaşmak ve bu bölgelerdeki müşteri kitlesini genişletmek festivalin başlıca hedefi. Ayrıca etkinlik sırasında gerçekleştirilen B2B (Business to Business) görüşmeler, yeni ticaret anlaşmalarının yapılmasına olanak tanıyor. Doğal olarak bu da Türkiye’nin dış ticaret hacminin artmasına ve yeni ticaret yollarının açılmasına olanak sunuyor” dedi ve düşüncelerimin değişmesini sağladı.

BAVUL TİCARETİ İLE LALELİ GELİŞİYOR

Bavul ticaretini sormasam olmazdı. Eyyüpkoca hemen konuya girip, “Resmi ticaret kanalları daralmışken bavul ticareti gibi alternatif ticaret yolları, ekonominin ayakta kalmasını sağladı. Laleli esnafı, piyasa koşullarına hızla uyum sağlayarak bu dönemde büyük bir başarı hikayesi yazdı. 90’lı yılların başındaki ekonomik zorluklar, Laleli’deki bavul ticaretinin önemini daha da artırdı. Laleli, bu süreçte sadece bir ticaret merkezi olmanın ötesine geçerek, Türkiye ekonomisi için bir çıkış noktası ve döviz kaynağı haline geldi. Bavul ticareti, Türkiye ekonomisinin dar boğazdan geçerken Laleli’nin nasıl bir ekonomik direnç merkezi olabileceğini gösterdi” dedi ve konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Bugün, Laleli’deki ticaret modeli değişmiş olsa da bavul ticaretinin bölgeye ve Türkiye ekonomisine yaptığı katkılar unutulmamıştır. Laleli, bu deneyimden aldığı güçle günümüzde de Türkiye’nin önemli ticaret merkezlerinden biri olarak varlığını sürdürüyor.”

Konuyu LASİAD’a bağlayıp soruyorum, dernek olarak iş dünyasında nasıl bir etkiye sahipsiniz?

Eyyüpkoca, LASİAD’ın Laleli için çok büyük bir öneme sahip olduğunu söyleyerek, “LASİAD, Laleli esnafının ve işletmelerinin çıkarlarını koruyup geliştirmek amacıyla yerel ve ulusal düzeyde lobi yürütüyor. Kamu kurumları ve yerel yönetimlerle iş birliği yaparak bölgedeki sorunların çözümü için çalışıyor. Ayrıca hükümetin ekonomi politikalarıyla düzenlemeler konusunda üyelerinin çıkarlarını temsil ediyor. Bunların haricinde, Laleli’nin ekonomik potansiyelini artırma yönünde önemli katkılar sağlıyor. Bölgenin prestijini artırmak amacıyla çeşitli tanıtım kampanyaları, ulusal ve uluslararası iş birlikleri ve etkinlikler düzenliyor. Bu çalışmalar, Laleli’nin sadece Türkiye’de değil dünya genelinde tanınır ve tercih edilir bir ticaret merkezi olmasına katkıda bulunuyor” diyerek derneğin Laleli için ne kadar önemli faaliyetler gerçekleştirdiğinin altını çiziyor.

Son olarak Eyyüpkoca’ya, Laleli sizin için ne ifade ediyor diye sorduğumda, bakın nasıl bir cevap veriyor: “Laleli sadece bir semt değil aynı zamanda büyük başarıların ve zorlukların üstesinden gelmenin simgesi olarak gördüğüm bir yerdir. Eğer Laleli’de bir iş geçmişiniz varsa bu bölge, iş hayatınızın ilk adımlarını attığınız, ticaretin dinamiklerini öğrendiğiniz, insanlarla kurduğunuz bağlar ve kazandığınız tecrübelerle şekillendiğiniz bir bölgedir. Laleli, bir ticaret merkezi olmanın ötesinde, kişisel ve profesyonel gelişmenize katkı sağlayan, size vizyon kazandıran bir okul gibidir.”

Laleli hakkında değerli bilgileri alıp Giyassettin Eyyüpkoca’nın yanından ayrıldıktan sonra bölge hakkında düşünmeye devam ettim. Burada geçmişi ve hikayesi olan işletmeler olabileceğini düşündüm. Ertesi gün LASİAD özel kalem müdürü Nada Ökten Hanım ile iletişime geçtim. Bana yardımcı olabileceğini söyledi. Derneğin bulunduğu yere gittim. Nada Hanımla buluşup, birlikte Laleli’nin tarih kokan sokaklarından geçerek bir dükkana girdik…

mceu 95660968841727093630558

“İSTANBUL’UN KALBİ”

Dükkana girip üst kata çıktığımızda LASİAD Yönetim Kurulu Üyesi Murat Dalma karşıladı bizi. Hemen konuya girdim. Laleli sizin için ne ifade ediyor diye sordum. “Biz gözümüzü Laleli’de açtık, herhalde Laleli’de kapatacağız gözlerimizi” diyerek karşılık verdi. Bu sözü duyunca, Laleli’de iş yapanların bölgeyi ne kadar çok sahiplendiklerini anladım.

Murat Bey, kendisinden ve yaptığı işten bahsetmeye başladı: “1987 yılından beri Laleli’deyiz. Çocukluğumda kuyumculuk sektöründe çalıştım. Son 23 senedir erkek tekstil piyasasındayız. 90’lı yıllardaki işlerle şimdiki işler hacim olarak da farklı sistem olarak da farklı. Biz o dönemlerde işin detayını çok bilmiyorduk açıkçası. O zamanlar günlük ticareti düşünmedik. Devamlı, kendi markamızı nasıl büyütebiliriz, nasıl marka olabiliriz, mağazalaşmayı nasıl yapabiliriz diye düşündük. Bunu da başardık. Şu an yurt dışında, Rusya civarı ve Orta Asya bölgelerinde 22 tane mağazamız var.”

Hedeflerine ulaşırken 90’lı yıllardaki bavul ticaretinin bu büyümede etkisi olup olmadığını sordum. Murat Dalma, çok ilginç cevap verdi. Bavul ticareti dönemini çok iyi yaşadıklarını dile getiren Dalma, “Şu anki sistemle o zamanki sistem çok farklı. Laleli’de her şey çok değişti. Şu an Laleli’de olan esnaf kalite açısından, üretim açısından çok değişti” dedi.

Araya girip nasıl bir değişim oldu diye sordum. Murat Dalma, “O dönemlerde çok sağlıklı olmayan esnaflar vardı. Onlar tamamen silindi. Bu tarz esnafların silinmesi bizim adımıza da Türk ekonomisi adına da çok önemli. Kötü mal veriyorlardı, malı zamanında vermiyorlardı, istenilen mal yerine başka mal veriyorlardı… Bunlar azınlıktı ama yine de bilirsiniz kötü olan bir şey çok hızlı yayılır ve bu da üstünüze yapışır. Artık Laleli bunlardan kurtuldu. Şu an mevcut müşteriler bana göre şimdiki firmaların yüzde 99’undan memnun. Herkes işini iyi ve ciddi bir şekilde yapıyor” diyerek karşılık verdi.  

Bu zaten olağan bir sonuçtur. Sen işini doğru yaparsan yıllar sonra da ayakta kalır hatta daha da büyürsün ama aksine anlık kazanç sağlamak adına yan yollara saparsan kalıcı olamaz, yok olur gidersin.

Şu anki işlerinin nasıl olduğunu soruyorum Murat Dalma’ya, şöyle cevap veriyor: “Rusya-Ukrayna savaşı bizi çok kötü etkiledi. Şu an Rusya’daki mağazalarımızda ciddi zararlar görüyoruz. Kiralarımız çok yüksek, alışveriş merkezlerinde taviz vermiyorlar. Kira iskontolarını istedik, son üç dört aydır taleplerimize bile dönüş yapmıyorlar. Ciddi zararlarımız var. Ne kadar dayanabiliriz bilmiyorum ama dayanmak zorundayız. Keza Ukrayna bizim için çok önemli pazardı. Maalesef şu an yüzde 5’lere 10’lara düştü. Umarım bu savaş biter de biraz nefes alırız. Biz bu ülkelerin haricinde Kazakistan olsun, Özbekistan olsun, Afrika ülkeleri olsun bu ülkelerle iş yaparak ayakta kalmaya çalışıyoruz.”

mceu 23241217331727093543056

“TÜRKİYE’NİN BULUŞMA NOKTASI”

Bu güzel ve keyifli sohbetin ardından oradan ayrılıp kadın giyim üzerine olan bir dükkana geçiyoruz. Beşinci kata çıktığımızda bizi LASİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Barış Köseliören karşıladı. Çok genç ve dinamik görünüyordu. Oturduk ve hemen sohbete başladık.

İlk olarak kaç yıldır buradasınız diye sordum?

Köseliören, 45 yıldan fazla bir süredir Laleli’de olduklarını söyledi. Ailece Laleli’delermiş. Şimdi babasının yolundan giderek hedefini çok daha yükseklere koymuş. Laleli’yi sorduğumda Köseliören, “Burası bizim evimiz” diye karşılık verdi ve konuşmaya devam etti: “Laleli bizim için çok önemli. Hayatımızın geçtiği, işimizi yaptığımız yer. Biz buradaki arkadaşlarla bir araya geldiğimizde her seferinde saatlerce konuşuyoruz Laleli üzerine. Bu yüzden kısaca hayatımız, evimiz diyeyim.”

İşlerinin nasıl olduğunu sordum. Biraz dert yandı ama çok önemli ve aydınlatıcı bilgiler verdi. Türk ekonomisine ellerinden gelen en iyi katkıyı vermek istediklerini vurgulayan Köselirören, “Burası Laleli, yabancıların en çok rağbet gösterdiği yer. Biz de hem Laleli’nin hem de Türkiye’nin adını dünyaya duyurmak istiyoruz. Ben tekstilde olduğum için kendi adıma konuşayım. 100’den fazla ülkeye ihracat yapıyorum. Rusya, Ukrayna, Afrika, Asya… Özellikle Afrika’da Mısır’da etkiniz. Son zamanlarda yaşanan olaylar bizi çok kötü etkiliyor. Örneğin Rusya-Ukrayna savaşı ticaretimizi çok kötü etkiledi etkilemeye de devam ediyor. Bun dışında komşularımızla yaşanan sorunlar da bizi etkiliyor. Şu an bu konuda bir düzelme var. Çevremizdeki ülkelerle ilişkilerimiz ne kadar iyi olursa bizim için avantaj olur aynı zamanda ülke ekonomisi olarak da iyi olur. Enflasyon ortamında işler daha zor oluyor. Döviz’in sabit kalması buna karşın maliyetlerimizin artması bizi zorluyor. Bir de belirsizlik olduğu zaman öngörü yapamıyoruz. Sürekli değişen, belirsizliğin olduğu bir ortamda iş yapmak bizi zorluyor çünkü önümüzü görmekte çok zorlanıyoruz” dedi.

Laleli’nin Türkiye ekonomisi açısından büyük öneme sahip olduğunu da belirten Köseliören, “Milyarlarca Dolar ticaretin döndüğü bir yer Laleli. Biz her zaman başarılı olmak, hedefimize ulaşmak için elimizden geleni yapacağız. Ürettiğimiz ürünler kaliteli, bunu tüm dünyaya yayabilir ve kendi markamızı oluşturabiliriz. Yapmış olduğumuz festival ile esnafımıza da katkılar sunuyoruz. Ama söylediğim gibi önümüzü göremememiz, çevremizde olan savaşlar, iç karışıklıklar bizi de ticari anlamda çok etkiliyor. Bu durumlar bir an önce düzelirse ülkemizin ekonomisine çok katkılar sağlayabiliriz” şeklinde konuştu.

mceu 97246802621727093444700

“ÖMRÜM LALELİ’DE GEÇTİ”

Oradan ayrılıp bir başka yere, LASİAD Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Varlık’ın yanına gittik. Güzel tasarımlı elbiselerle dolu dükkanda Bilal Bey bizi çok güzel sıcak karşıladı. Kendisi 10 yaşındayken gelmiş Laleli’ye. Bundan 43 yıl önce babası Laleli’de kıraathane işleten arkadaşıyla ortak olunca memleketten Laleli’ye gelmişler ve geliş o geliş. Bir daha da buradan ayrılmamışlar. Laleli’de büyüyen, ömrünü Laleli’de geçiren Bilal Varlık’a direkt olarak Laleli’yi sordum. Bana Laleli’yi her yönüyle anlatır mısınız dedim.

Laleli’nin yakın tarihi hakkında çok özel bilgiler veren Varlık, şunları söyledi: “Biz 1981 yılında Laleli’ye geldiğimizde hanelerin olduğu, insanların ikamet ettiği bir semtti. 1984 ve 1985 yıllarında yavaş yavaş Laleli’ye Polak ve Macarlar gelmeye başladı. Genelde Beyazıt tarafına giderlerdi. Beyazıt’ta arz talep arttıkça, kiralar yükseldikçe insanlar daha düşük kiralı yerlere inmeye başladı. Lokasyon anlamında da en müsait yer Lalel’ydi. Onlar Laleli’ye inmeye başlayınca, esnaf mağaza açmaya başladı. Öellikler giriş kat daireler mağazaya çevrildi. Yani Laleli, Polak ve Macarlarla hareketlenmeye başladı. 1985’ten sonra da özellikle Libyalı furyası oluştu. 90’lı yıllara geldiğimizde de Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte ayrılan ülkeler de Laleli’ye gelmeye başladı. Akabinde o yıllarda Romanya’da Çavuşesku yıkılınca Romanya’dan da gelmeye başladılar. Onun ardından Yugoslavya dağılınca Balkan ülkelerinden gelmeye başladılar ve bir anda Laleli gerçekten dünyanın en enteresan ve eşi olmayan ticaret merkezine dönüştü.”

Bilal Bey’in verdiği değerli bilgilerin üstüne bavul ticaretini sordum. Bilal Varlık hafif bir tebessümle konuşmaya başladı. Varlık; “90’lı yıllarda ekonomik krizin yaşandığı dönemde Laleli ülkeye çok ciddi döviz girişi sağladı. Bu bölge esnafına da çok yaradı. Çünkü buradaki esnaf para kazandıkça araba aldı, ev aldı, yatırım yaptı. İlk başta böyle durumlar yaşanınca ister istemez handikapları da doğdu. Üç beş kuruş kazanmaya başlayan kendini iş adamı zannetmeye başladı. Böyle olunca da hovardalığa meylettiler. Maalesef bazı esnafların başlardaki ahlaksızlıklarına şahit olduk. Müşterileri üzecek hareketlerde bulundular. Müşteri tişört isterdi, pantolon gönderirdi. Siyah isterdi, beyaz gönderirdi. Ancak şu an bunların hiçbiri kalmadı. Tamamen sıfırlandı. Biz de o dönemde kalan köklü firmalardan biriyiz. Hiçbir zaman doğru yoldan sapmadık ve gördüğünüz gibi hala ayaktayız” diyerek zamanında Laleli’ye zarar veren esnafların artık yok olduklarının altını çizdi.

Bilal Bey ile yaptığımız keyifli sohbetin ardından dükkandan çıktım ve Laleli’den ayrıldım. Evime doğru yol alırken derin düşüncelere kapıldım. Aklımda Laleli ile ilgili tarif edemediğim duygular oluştu. Ancak şunu net bir şekilde söyleyebilirim; bu eşsiz ve bir o kadar da enteresan semt bende çok güzel bir intiba bıraktı. Yıllardır İstanbul’da yaşayan biri olarak Laleli hakkında yeterli bilgimin olmadığını burayı gezince anladım. Yolu İstanbul’a düşenlere ya da İstanbul’da olup Laleli’ye hiç uğramamış olanlara, bu tarih kokan semti mutlaka gelip görmelerini tavsiye ediyorum. Emin olun pişman olmayacaksınız. Gerçekten de farklı kültürlerden insanları içinde barındırması ve hikayesiyle Laleli, İstanbul gibi iki kıtayı birbirine bağlayan özel bir şehrin en özel semti.

En az 10 karakter gerekli