DOLAR 34,5467 0.18%
GBP 43,3470 -0.52%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BIST 9.549,891,94%
BITCOIN 3406268-0.13602%
ETH 1161860.61234%
İstanbul

ŞİDDETLİ YAĞMUR

Asırlık çınarın hikayesi

Asırlık çınarın hikayesi

26/09/2024 22:11

Kuruluşu 1917 yılına kadar giden Haver Farma İlaç Türkiye’nin en eski ilaç fabrikalarından birisi. Cumhuriyet’ten önce, Kuleli Askerî Lisesi’nin hemen yanındaki arazide bulunan bir villanın odasında üretime başlayan ve zamanla büyüyen, büyürken de büyük badireler atlatan Haver Farma İlaç’ın nostaljik tarihinin hikayesini konu aldık…

Türkiye’nin en eski ilaç fabrikalarından biri olan ve günümüzde hala faaliyet gösteren Haver Farma İlaç, çok ilginç ve bir o kadar da duygusal mazisiyle dikkatleri çekiyor. 80’lerin başında buraya ortak olan Haver Farma İlaç Onursal Başkanı Selçuk Camcı ile Cumhuriyetten bile eski olan kuruluşun özel hikayesini konuştuk.

Haver Farma’nın kuruluşunun o dönem Kuleli Askerî Lisesi’nde komutan olan Miralay Zekai Mehmet Bey’e kadar uzandığını aktaran Selçuk Camcı, “Haver Farma’nın kurucusu ortağım olan Osman Rasin Güneyman’ın dedesi, aynı zamanda Kuleli Askerî Lisesinde komutanlık yapan Miralay Zekai Mehmet Bey’dir. Miralay oldukça aydın, çocuklarının eğitimine önem veren, vizyon sahibi bir komutandır. Haver Farma o zaman üretimini Kuleli Askerî Lisesi’nin hemen yanındaki 27 dönümlük arazi içinde bulunan bir villada yapıyordu. Ben oraya ilk olarak 1979 yılında iştirak etim. 1 yıl kadar orada bulundum. Sonra Haver Farma’nın şimdiki yeri Beykoz’a taşındık. Benim o dönemde oluklu mukavva fabrikam vardı. Haver’e oluklu kutu satıyordum. Miralay’ın torunu Rasin Güneyman’la iş ilişkimiz ilerledikçe ilişkilerimiz de gelişti. Rasin Güneyman’ın piyanist iki kızı vardı ve yurtdışında yaşıyorlardı. 80 dönemindeki olayların da etkisi ile ailenin yeni jenerasyonu işi devralmayı tercih etmediler.  Zamanın zorlu şartları ve genç jenerasyonun kararı sonrası Rasin Güneyman bana ortaklık teklifinde bulundu. Ben de kabul ettim.” diyerek Haver Farma’ya nasıl dahil olduğunu anlattı.

80’li yıllarda cam serum ve ampul ürettiklerini dile getiren Camcı, daha sonra bu üretime plastik serum poşeti eklediklerini söyledi. Şu anda fabrikada ürettikleri ürünlere ek olarak, lavman ve aminoasitlerle serumun bir arada olduğu üçlü torba üretimini sonraki yıllarda hatlara dahil ettiklerini vurguladı. Ayrıca Türkiye’de üçlü torbayı üreten ilk firmalardan biri olduklarının altını çizdi.

FABRİKA ZORLU DÖNEME GİRİYOR

Haver Farma’ya ortak olduktan sonra yeni projelere imza attığını ancak yaşanan krizlerden dolayı bu konuda istediği başarıyı yakalayamadığını söyleyen Camcı, “Haver Farma’ya tam olarak 1980 yılında ortak olduk. 90’lı yılların başında hisseler tamamen bize devroldu. Haver İlaç’ın yanında farklı girişimlerimiz de oldu. Büyük oğlum için Tuzla’da bir sabun fabrikası kurduk. Ancak ekonomik krize denk geldi. Örneğin sabuna yönelik Amerika’dan 400 Dolar civarında aldığımız don yağı 1200 Dolar seviyesine çıktı. Buna ek olarak hammaddeyi ithal etme süresi de o yıllarda uzun olduğundan öncesinden finanse etmek gerekiyordu. Bu ekonomik kriz döneminde sabun fabrikasını kapatmak zorunda kaldık” dedi.

Yaşanan zorluk ve sıkıntıların aynı dönemde ana işini de etkilediğini aktaran Camcı, sözlerine şöyle devam etti: “Haver’in üretici firması olan ve birçok ruhsatına sahip Osel’in 2009 yılında iflas sürecine girmesinin ardından Haver İlaç’ta da bazı mali sıkıntılar yaşadık, Osel için iflas erteleme talebinde bulunduk. Ancak yaşadığımız mali zorluklar nedeni ile Osel hakkında iflas kararı verildi. İflas kararını takiben iflas içi konkordato talep ettik. Osel belki de konkordato kavramının hukuk dünyasına girmesi ile birlikte bu süreçten başarı ile çıkmış sayılı şirketlerden olabilir. 2009 yılında verilen iflas kararının üzerinden henüz 1 yıl dahi geçmeden alacaklılarımızın ve çalışanlarımızın tümüne yakınının desteği ve mücadeleleri ile 2010 yılında faaliyetlerimize devam etmeyi başardık. Fabrikayı yeniden aktif hale getirdik. Bu zorlu süreçte mücadeleden hiç vazgeçmedim, bu sayede de ayakta kalmayı başarabildik ve üretime devam ederek, 6 ay içerisinde 3 vardiya çalışma sistemine geçişi ve aylık ciromuzu 2010 yılının ilk aylarında beklenen seviyelere çıkarmayı başarabildik. Borçlarımızı konkordato projesinde belirlenen ödeme vadelerinden çok daha önce tek seferde ödeyerek iflası kaldırmış olduk. Üç oğlum var, her birinin Haver İlaç’ta profesyonel rolleri bulunuyor. Onlar, yönetimdeki profesyonel liderler ve beni yalnız bırakmayan tüm çalışanlarımız bu süreçteki en büyük destekçim oldular.

Haver Farma İlaç olarak, Kırklareli organize sanayi bölgesinde aldığımız 50 dönümlük yeni bir alanda Avrupa standartlarına uyumlu modern bir üretim tesisi kurmayı planlıyoruz. Orada kuracağımız 3’üncü fabrikamızda serum ve ampule ek olarak şu an portföyümüzde olmayan daha yenilikçi ürünlerin de üretimini planlamaktayız. Kendi iş kolumuzdan baktığımızda serum pazarında iyi bir konumdayız. Bilindiği üzere serum üretiminde çok fazla su tüketimi oluşuyor. Kırklareli organizede iki tane baraj olduğundan, su ile ilgili daha çevre dostu yaklaşım imkânlarımızın olacağını biliyor, projede bu alanda sürdürülebilirlik alanında da olumlu katkılar sağlamayı hedefliyoruz.”

Hayatı boyunca öğrenmeye ve denemeye çok önem verdiğini dile getiren Camcı, sabun işine girerken bilgisinin fazla olmadığını ama zamanla öğrendiğini ve gelişerek ihracatını da yaptığını söylüyor. Her ne kadar sabun fabrikasını günümüze taşıyamamış olsa da bunun önemli olmadığını, önemli olanın hiç bilmediği bir alanı hayal edip, öğrenmeyi başarıp, üretime katkı sağlamış ve bunu satışla taçlandırmış olması olduğunun altını çiziyor ve ekliyor; “Hayallerimden edindiğim deneyimlerle öğrendiklerim benim en büyük gurur kaynağım.”

Yavaş yavaş işleri profesyonellere devrettiğini belirten Camcı, halka arz olmayı istemesinin en temel nedenini şöyle açıklıyor: “Ben 2016’da yavaş yavaş işlerden çekildim. Çocuklarım bu süreçte şirket yönetimindeki profesyonellerle birlikte icra kurulundaki rollerinde çalışmaya devam ettiler. Halka arz olmanın bendeki temel nedeni şirketin devamlılığı ve sürdürülebilirliği ile ilgili. Çocuklarımın zamanında benim yaşamak zorunda kaldığım güçlükleri yaşamalarını istemiyorum ve halka arzın gereği olarak yönetimin daha da profesyonelleşmesini bekliyorum. Yaklaşık 5 ay önce halka arz süreci için başvurumuzu yaptık. Tüm paydaşlarımızla bu sürecin sonlanması için emek yoğun çalışıyor, 2025 yılı başlarında halka arz sürecinin tamamlanmasını ümit ediyoruz. Çok badireli günleri geride bıraktım. Türkiye’de bizim gibi köklü ve iflası kaldırılan şirket neredeyse yok. Yakın çevrem kitap yazmamı öneriyor.”

“HAVER FARMA İLK İLAÇ SANAYİ KURULUŞLARINDAN BİRİ”

Haver Farma’nın ilk ilaç sanayi kuruluşlarından biri olduğunun altını çizen Camcı, “Haver Farma, hastane grubu ürünlerinde; damardan verilen ilaçlarda, ilk sanayi kuruluşlarından birisi.”

Selçuk Camcı, Haver Farma’nın üretim tesisinin adının Osel olduğunu, bu fabrikaya ek olarak Haver Trakya adında bir üretim tesislerinin daha olduğunu ifade etti.  Camcı, “Haver Trakya’yı zamanında Garipoğlu kurmuştu. Sonra Ürdünlü Ms Pharma adında uluslararası bir şirkete satmışlardı. Biz de iki yıl önce Ürdünlü şirketten tesisi satın aldık. Bu yeni tesise de yatırımlarının süreceğini, Avrupa GMP başvurusunun da önümüzdeki yıl bu tesis için onaylanmasını beklediklerini vurguladı.

Son olarak Güneyman ailesinin Türkiye için önemini dile getiren Camcı, sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Güneymanlar Türkiye için çok önemli, köklü bir geçmişe sahipler. Onlar için Türkiye’nin ilk ilaç sanayicileri denilebilir.”

Bu asırlık geçmişin unutulmaması için bir profesyonel desteği ile 100 yılı aşkın tarihe sahip Haver hikayesinin de kaleme alındığı haberini bizlerle paylaşan Camcı, araştırma geliştirme faaliyetleri, yenilikçi ürün portföyü ve Avrupa standartlarında üretim tesislerine sahip olma vizyonları ile sağlam adımlarla gelecek nesillere aktarılacak nice başarılar hedeflediklerini söyleyerek sözlerini bitirdi.

En az 10 karakter gerekli