ABD Başkanı Donald Trump’ın imzaladığı kararnameyle Türkiye’ye uygulanan gümrük vergisi oranı yüzde 15’e yükseltilirken, küresel ticaret dinamikleri yeni bir dönemece giriyor. Türkiye’nin ihracatını yüzde beşlik fark çok etkiler mi, uzmanlar konuyu araştırdı.
ABD TÜRKİYE VERGİ ORANI YÜZDE KAÇ OLDU?
ABD, artan ticaret açıklarını azaltmak için karşılıklılık esasına dayalı yeni gümrük vergisi oranlarını yürürlüğe koydu. Türkiye’ye uygulanan vergi oranı yüzde 10’dan yüzde 15’e çıkarılırken, diğer ülkelere yüzde 10 ila yüzde 41 arasında değişen tarifeler getirildi.
Kanada’ya yüzde 35, İsviçre’ye yüzde 39, Suriye’ye yüzde 41 gibi yüksek oranlar uygulanırken, İngiltere ve Brezilya gibi ülkeler yüzde 10’luk temel tarifeyle avantajlı konumda kaldı. Kararname, 8 Ağustos’tan itibaren geçerli olacak.
Trump, kararnameyle yerli üretimi teşvik etmeyi ve ithal ürünlerin maliyetini artırarak ABD ekonomisini güçlendirmeyi hedefliyor. Ancak, bu adım küresel piyasalarda endişe yaratırken, Asya borsalarında yüzde 0,2 ile yüzde 3 arasında düşüşler görüldü. Türkiye’nin ABD’ye ihracatı, 2024’te 1,5 milyar dolarla toplam ihracatın yüzde 6,4’ünü oluştururken, yeni tarifenin sektörel etkileri merak konusu oldu.
TÜRKİYE’NİN İHRACATINI NASIL ETKİLER?
Uzmanlar, yüzde 15’lik vergi oranının Türkiye’nin ihracatı üzerinde sınırlı bir etki yaratacağını öngörüyor. Türkiye, Çin ve Vietnam gibi ülkelere kıyasla daha düşük bir tarifeyle avantajlı konumda yer alıyor.
Tekstil, otomotiv yan sanayi ve kimya sektörlerinde yeni fırsatlar doğabileceği belirtilirken, çelik ve otomotiv gibi özel vergi rejimine tabi sektörlerde ek maliyetler söz konusu olabilir. İhracat gelirlerinde yüzde 1,5-2,5 arasında bir kayıp öngörülüyor.
Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı AB’ye olan bağı, yeni tarifelerin dolaylı etkilerini artırabilir. AB’ye uygulanan yüzde 15’lik vergi, Avrupa ekonomisini yavaşlatarak Türkiye’nin ihracatını olumsuz etkileyebilir. Euro/Lira kurundaki düşüş, ihracat gelirlerini azaltma riski taşırken, Türkiye’nin AB normlarına uyum sağlaması gerektiği vurgulanıyor. Sektörel pazarlıklarla savunma ve ilaç sanayinde avantaj sağlanabileceği ifade ediliyor.
