Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile küresel lojistik devi DHL Express Türkiye, Türk ihracatçılarının rekabet gücünü artırmak amacıyla stratejik bir iş birliğine imza attı. TİM Başkanı Mustafa Gültepe ve DHL Express Türkiye CEO’su Volkan Demiroğlu tarafından duyurulan protokol, ihracatta maliyet avantajının yanı sıra, küresel pazarlara hız, operasyonel destek ve bilgi erişimi konularında kritik avantajlar sağlıyor. İş birliği; Avrupa, Amerika, Asya Pasifik, Afrika ve Orta Doğu dahil toplam 28 ülkeye yönelik ihracatta önemli indirimler sağlarken, aynı zamanda Amerika kıtasından Türkiye’ye yapılacak ithalat gönderilerini de kapsıyor.
“TİM ÜYELERİ BİZİM MERKEZİMİZ”
Anlaşmayı değerlendiren DHL Express Türkiye CEO’su Volkan Demiroğlu, TİM’in Türkiye ihracatının merkezi olduğunu vurgulayarak iş birliğinin stratejik önemini şu sözlerle açıkladı: “TİM, Türkiye’nin ihracatının merkezi. Dolayısıyla o çatı altındaki üyeler de de bizim merkezimiz. Dolayısıyla bizim için çok önemli.” Demiroğlu, lojistik maliyetindeki birkaç puanlık düşüşün dahi ihracatçı şirketlerin küresel konumunu ciddi anlamda değiştirdiğinin altını çizdi. Bu nedenle protokolün, sadece indirim kampanyası olmanın ötesinde, ihracatçılar için gerçek bir kapasite artışı ve stratejik destek sunduğunu belirtti. Protokol kapsamında uygulanan fiyat avantajları ise çarpıcı düzeyde: Yeni hesap açan ihracatçılara yüzde 61’e varan fiyat avantajı sağlanırken mevcut müşterilere ise gönderi profillerine ek olarak yüzde 20’ye kadar ek indirim imkanı söz konusu.
DHL Express Türkiye CEO’su Volkan Demiroğlu
LOJİSTİKTE FARK OLUŞTURAN HİZMET
Rekabetin artık sadece teslimat hızından ibaret olmadığını, müşteri hizmetleri yaklaşımının kritik önem taşıdığı belirten Demiroğlu, DHL’in bu konudaki iddiasını, çağrı merkezi performansıyla örneklendirdi: “Telefonların yüzde 90’ının en geç 10 saniye içinde açılması. Yani müşteri aradığında, en fazla üçüncü çalmada destek alabiliyor. Bu bizim için kritik bir performans göstergesi; hiçbir koşulda taviz vermediğimiz, hesap verilebilir şekilde yönettiğimiz bir servis standardı.” Şirketin teslimatları yüzde 96 oranında başarıyla sağladığını belirten Demiroğlu, asıl farkın, gecikmelerin yaşandığı yüzde 4’lük durumda müşteriye nasıl destek verildiğiyle ortaya çıktığını ifade etti. Demiroğlu, bu sürecin arkasında, tamamı şirket içinde çalışan 100’ün üzerinde çağrı merkezi personelinin bulunduğu bilgisini paylaştı. Protokolün en büyük faydalarından birini KOBİ’lerin elde edeceği rekabet avantajı oluşturuyor. Demiroğlu, hızlı kargo yöntemlerinin KOBİ’ler üzerindeki gümrük müşavirliği, ambar ve depolama gibi geleneksel maliyetleri ortadan kaldırdığını ifade etti.
TÜRKİYE’YE DEV YATIRIM DHL
Grubun pazarına yönelik uzun vadeli stratejisini de açıklayan Demiroğlu, şirketin operasyonel kapasitesini bölgede güçlendirdiğini bildirdi. İstanbul Havalimanı’ndaki operasyon merkezinin sürekli güncellendiğini belirten CEO, MNG Kargo’nun satın alınmasıyla birlikte önümüz[1]deki beş yılda toplam 250 milyon euroluk ilave yatırım yapılacağını açıkladı. Bu yatırımın, Türkiye’nin her noktasına daha hızlı erişim sağlayarak ihracatçıların, e-ticaret yapan firmaların ve kurumsal müşterilerin çok daha hızlı hizmet alması anlamına geldiğini belirtti. Demiroğlu, bu hamle ile “Türkiye bölgedeki en önemli merkezlerimizden biri hâline geliyor” dedi. Küresel pazar dinamiklerini değerlendiren Demiroğlu, özellikle ABD pazarının Türkiye için hâlâ büyük fırsatlar barındırdığını ifade etti. Son dönemde 800 dolar altındaki ürünlerdeki vergi muafiyeti avantajının kalkmasına rağmen, Türkiye’nin bu değerin üzerindeki ürünleri rekabetçi şekilde satabilecek çok ciddi bir potansiyeli bulunduğunu vurguladı. ABD’ye ihracatın devam etmesi gerektiğini belirterek, ihracatçıların daha katma değerli ürünlere yönelmesi ve Amerikalı tüketicinin talep edebileceği ürünleri hedeflemesinin önemine dikkat çekti.
KÜRESEL BÜYÜME HEDEFLERİ
DHL’in küresel ve bölgesel büyüme stratejilerine de değinen Demiroğlu, “Geographical Tailwinds” sisteminin öncelikleri olduğunu söyleyerek dünya genelinde büyüme potansiyeli olan Türkiye’nin de içinde olduğu 20 ülke belirlendiğini ve Avrupa’nın büyüme hızının sınırlı kalacağını söyledi. DHL’nin diğer bölgelerde yüzde 7 büyüme kaydettiğini belirterek, özellikle Suudi Arabistan ve Birleşik Arap sürecindeki pazarları destekleyeceklerini ifade etti.
LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜN EN İYİLERİ ATLAS ÖDÜLLERİ’NDE BULUŞTU
Lojistik sektöründe firmaların yükünü azaltmak için iş birlikleri sürerken diğer yandan başarılı adımlar atan markaların bu gayretleri de verilen ödüllerle taçlandırılıyor. Bu anlamda EKO MMI Fuarcılık sponsorluğunda ve Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı ev sahipliğinde gerçekleştirilen 16. Atlas Lojistik Ödülleri öne çıkan etkinliklerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu yıl yine lojistik sektörünün yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, 108 aday 3 ana kategoride değerlendirildi.
Ayrıca sektöre iş potansiyeli yaratan 5 ihracat şirketi “Lojistiğe Katkı” ödülünün sahibi olurken etkinlikte toplam 26 ödül sahiplerini buldu. 2010 yılından bu yana kesintisiz devam eden Atlas Lojistik Ödülleri, Aysberg Basın Yayın tarafından organize edilirken jüride UND, UTİKAD, AND ve DTD başkanlarının yanı sıra ulusal ve sektörel basın yöneticileri de yer alıyor. Törende konuşan Atlas Lojistik Ödülleri Organizasyon Komitesi Başkanı İlker Altun, ölçek farklarından bağımsız bir değerlendirme yapabilmek için özel bir puanlama sistemi geliştirdiklerini belirterek, “Her firmaya kazanma fırsatı tanıyoruz. Sonuçlar, son iki yılın verileri üzerinden jüri tarafından değerlendiriliyor” dedi. Sektör çalışanlarının ilgisine teşekkür eden Altun, “Sektöre iş potansiyeli yaratan, adil ve güvenilir iş ilişkileriyle öne çıkan 5 şirketi teşekkür ödülüyle onurlandırdık. Başvuru yapan tüm firmalara teşekkür ediyor, kazananları kutluyorum” dedi.
