İletişim dünyası hiç olmadığı kadar hızlı değişiyor. Geleneksel mecraların yerini dijital platformların aldığı bu yeni dönemde, markalar artık yalnızca haber olmakla değil, kendi hikâyelerini üretmekle de rekabet ediyor. Tam da bu noktada, 20 yılı aşkın kurumsal iletişim tecrübesiyle sektörün öncü ajanslarından Banu Ergin PR, dijital dönüşüm yolculuğunda fark oluşturan bir adım atarak kendi YouTube stüdyosunu kurdu. Ajans Başkanı Banu Ergin, “Artık sadece basın bülteni değil, dijital hikâyeler üretiyoruz” diyerek PR dünyasında başlayan yeni dönemin ipuçlarını veriyor.
“ARTIK SADECE BASIN BÜLTENİ DEĞİL, DİJİTAL HİKAYELER ÜRETİYORUZ”
Ajans olarak dijital alanda ciddi bir dönüşüm yaşadıklarını belirten Banu Ergin, bu süreci şöyle tanımlıyor: “Evet, dünya değişiyor ve biz de bu değişimin merkezindeyiz. Artık yalnızca geleneksel medya üzerinden değil, YouTube, podcast ve sosyal medya platformlarında da markalarımıza alan açıyoruz. ‘Biz de artık YouTube dünyasın da ve dijital hayatta varız’ diyoruz. Bu, yalnızca bir mecra değişimi değil, iletişim biçiminin tamamen yeniden tanımlanması anlamına geliyor.” Yeni yapılanmaları hakkında bilgi veren Ergin, ajans çatısı altında kurdukları profesyonel çekim stüdyosuyla markalarına hızlı ve özgün çözümler sunduklarını söyleyerek, “Ajans içi stüdyomuzla markalarımıza anında dijital içerik üretebiliyoruz. Basın lansmanlarından söyleşi çekimlerine, sosyal medya videolarından kısa belge sellere kadar tüm dijital üretimleri artık kendi bünyemizde gerçekleştiriyoruz. Bu sayede markalar, haber değeri taşıyan içeriklerini doğrudan dijital izleyiciyle buluşturabiliyor” dedi.
“GELENEKSEL PR HÂLÂ GÜÇLÜ AMA YÖN DEĞİŞTİRDİ”
Dijitalleşmenin PR sektörüne etkilerini değerlendiren Ergin, iletişimin artık çok daha geniş bir anlam kazandığını vurguluyor ve şöyle devam ediyor; “Eskiden PR dendiğinde sadece basın bülteni, gazete haberi ya da lansman etkinliği düşünülürdü. Oysa bugün PR, dijital etki yönetimi demek. Markanın kimliğini, hikayesini ve değerlerini dijital platformlarda sürdürülebilir şekilde yaşatmak gerekiyor. Biz de bu dönüşümü erkenden fark edip ekibimizi dijital medya ve içerik yönetimi konularında yeniden yapılandırdık. Ama bir şeyi hiç değiştirmedik: biz markalarımızla aile oluyoruz.” Banu Ergin, dijital PR’ın yükselişinin, geleneksel PR’ı geride bırakmadığını; aksine iki alanın birbirini tamamladığını belirterek, “Geleneksel PR hâlâ çok güçlü bir temele sahip ama artık yön değiştirdi. Bugün medya ilişkileriyle dijital içerik üretimi birbirinden ayrı değil; aynı stratejinin parçaları. Yani basın masasında başlayan hikâye, gazeteler, dergiler, ana haberler bittikten sonra YouTube ekranında tamamlanıyor. Biz de tam olarak bu köprüyü kuruyoruz” ifadelerini kullandı. Sektörün geleceğine dair öngörülerini de paylaşan Ergin, PR ajanslarının artık içerik üreten medya markalarına dönüştüğünü şu sözlerle belirtiyor: “PR ajansları artık sadece iletişim danışmanı değil, kendi içeriğini üreten medya markaları haline geliyor. Biz de bu vizyonla ilerliyoruz. Dönüşümden korkmamak, tam tersine onunla birlikte evrilmek gerekiyor. Biz, Banu Ergin PR olarak bu değişimin öncülerinden biri olmaktan gurur duyuyoruz. Çünkü artık sadece haber üretmiyoruz, etki oluşturuyoruz.
