Ekip olarak özellikle dünyadaki trendleri takip etme konusunda aktif bir rol onadıklarını belirten Manifesto CEO ve Kurucu Ortağı Kamuran Selin Bozkurt, “Önemli olan, bize değer katacağını düşündüğümüz yeni alanları kendimize çekmek, bunlarla ilgili farklı etkinlikler yaparak markalarımıza yeni alanlar açmaya çalışıyoruz. Bunların başında bizi diğer markalardan farklılaştıran konulardan biri sanat. Kültür-sanat iletişimi oldukça önemli. Manifesto olarak aynı zamanda farklı sivil toplum kuruluşları, kulüpler, dernekler kurarak da network alanını da genişletiyor” dedi.
BİRLİKTELİĞE GELECEK YIL DA DEVAM
İstanbul Festivali’nin bu sene ilk kez iletişim danışmanlığı tarafını üstlendiklerini ve bu anlamda nasıl farklı bir yol izleyebileceklerine odaklandıkları söyleyen Bozkurt, bu anlamda da başarıya ulaştıklarını vurgulayarak çok iyi geri dönüşler aldıklarını dile getirdi.
Bir önceki sene 850 bin katılımcının geldiği Festivale bu yıl 1 milyondan fazla ziyaretçinin ilgi gösterdiğini belirten Bozkurt, “Buradaki en önemli nokta kurgusuna ve amacına hizmet eden, her kesime ulaşan bir festival oldu İstanbul Festivali. Bizim yapmamız gereken bunu çok daha geniş kitlelere duyurmak, markaların iş birlikleri yapmasını sağlamak için özel görüşmelerle birlikte daha da canlı tutmak, alanımızı genişletmek, farklı fikirlerle aslında daha evvelki senelerde yapılmayanı yapmaktı. Ve bu arada tabii ki 60 sanatçının 17 gün boyunca izlediği bu festivalin içinde gastronomiden eğlenceye, kültür sanattan spora varıncaya kadar çok geniş bir alanda çok ciddi bir etkinlik hayata geçti” dedi.
SOSYAL SORUMLULUK FESTİVALİN PAROLASIYDI
İstanbul Festivali’nin sosyal sorumluluk boyutunda bu yıl da önemli projelere imza attığını söyleyen Manifesto Medya Direktörü ve Kurucu Ortağı Ozan Öcal Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) iş birliğiyle hayata geçirilen İstanbul Festivali Sosyal Sorumluluk Fonu’nun üniversite öğrencilerinin kültür-sanat odaklı projelerini gerçeğe dönüştürmelerine destek olduğunu ifade etti. Fon aracılığıyla bugüne kadar 80 gencin projesinin hayata geçirilirken festival süresince yaklaşık 100 gönüllü gencin alanda aktif görev üstlendiğini belirten Öcal, “Katılımcıların SMS bağışlarıyla fonun büyümesine katkı sağlanırken, TO-KA Projesi kapsamında toplanan atıklar geri dönüştürülerek TOG’a bağışa dönüştürüldü. Enerjisa Üretim’in “Her Fidan Bir Umut” projesi kapsamında ise, konserlerde ekrana yansıtılan QR kodlar aracılığıyla 30 binin üzerinde fidan bağışı yapılarak festivale anlamlı bir katkı sağlandı. TOG’un yanı sıra KEDV, Tohum Otizm Vakfı ve İyilik ve Dayanışma Derneği ile gerçekleştirilen iş birlikleri de festivalin toplumsal katkısını daha da güçlendirdi” dedi.
