OECD, “Belirsizlikte Yönlendirme” başlıklı ara dönem Ekonomik Görünüm Raporu’nu yayımladı ve Türkiye ekonomisine dair büyüme tahminlerini güncelledi. Raporda, Türkiye’nin 2024’te %3,2 büyüdüğü tahmin edilirken, 2025 için daha önceki %2,6’lık büyüme tahmini %3,1’e çıkarıldı. Küresel ekonomide ise bu yıl için büyüme tahmini %3,1’e düşürüldü ve enflasyonun dünya genelinde düşüş trendinde olduğu vurgulandı.
TÜRKİYE EKONOMİSİNE İLİŞKİN GÜNCEL TAHMİNLER
OECD’nin son raporuna göre, Türkiye ekonomisi 2024’te %3,2’lik bir büyüme performansı sergiledi ve bu ivme 2025’te de devam edecek gibi görünüyor. Kurum, bu yıla ilişkin büyüme tahminini %2,6’dan %3,1’e yükseltirken, 2026 için %3,9’luk bir büyüme öngördü. Enflasyon tarafında ise Türkiye’de bu yıl sonunda %31,4’e ulaşması beklenen oran, 2026 sonunda %17,1’e gerileyecek. Bu tahminler, Türkiye’nin sıkı para politikalarının etkisiyle enflasyonda düşüş trendine girebileceğini, ancak hala yüksek seviyelerde seyredeceğini gösteriyor.
Raporda, Türkiye’nin büyüme performansının küresel ortalamanın üzerinde olduğu dikkat çekiyor. OECD, 2025’te küresel büyümenin %3,1 olacağını öngörürken, Türkiye’nin %3,1’lik tahmini ile bu ortalamaya paralel bir seyir izleyeceğini belirtti. Enflasyonun yüksek seyretmesine rağmen, büyüme tahminindeki artış, Türkiye’nin iç talepteki dengelenme ve ihracat odaklı politikalarının etkili olduğuna işaret ediyor. Mathias Cormann, küresel ekonomideki dirençli büyümeye rağmen Türkiye gibi ülkelerde enflasyon baskısının devam ettiğini ve bunun dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı.
KÜRESEL EKONOMİDEKİ GÖRÜNÜM VE BELİRSİZLİKLER
OECD, küresel ekonomik büyüme tahminini bu yıl için %3,2’den %3,1’e düşürerek hafif bir revizyon yaptı ve 2026’da %3 olarak öngördü. ABD ekonomisinin bu yıl %2,2 büyüyeceği, ancak 2026’da %1,6’ya gerileyeceği tahmin edilirken, Avro Bölgesi’nde büyüme bu yıl %1, 2026’da ise %1,2 olacak. Çin ekonomisi için ise bu yıl %4,8, 2026’da %4,4’lük bir büyüme bekleniyor. Küresel enflasyonun düşüş trendinde olması, enerji ve mal fiyatlarındaki gerileme ile desteklenirken, hizmet enflasyonunun %4 civarında dirençli kalması dikkat çekiyor.
Mathias Cormann, küresel ekonomideki büyümenin dirençli olduğunu, ancak artan politika belirsizliklerinin bazı zayıflıklar yarattığını ifade etti. Artan ticaret kısıtlamalarının üretim ve tüketim maliyetlerini yükselttiğini belirten Cormann, açık piyasaların ve kurallara dayalı ticaret sisteminin önemini vurguladı. ABD ve Avro Bölgesi’nde büyümenin yavaşlaması, küresel talebin dengelenmesi açısından önemli bir faktör olarak öne çıkarken, Çin’in büyüme hızındaki azalma da dikkat çekiyor. Rapor, jeopolitik gerilimlerin ve zayıf ekonomik koşulların şirketler üzerindeki baskıyı artırdığını gösteriyor.
