Tedarik zinciri yönetiminde verdiği lojistik hizmetleriyle ulusal ve uluslararası markaların çözüm ortağı olan Sertrans Logistics, 35’inci yılını kutluyor. Bugüne kadar sadece şirketin değil, sektörün dönüşümüne liderlik etmeye çalıştıklarını söyleyen Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş, güçlü teknolojik yatırımlarını artırıp, hizmet kapsamlarını ve çeşitliliğini geliştirerek müşterilerine yüksek standartlarda lojistik hizmeti sunmaya devam edeceklerini dile getiriyor.
1989 yılında İstanbul’da bir aile şirketi olarak kurulan ve kurulduğu ilk yıllarda uluslararası parsiyel ve multimodal taşımacılık alanında hizmet veren şirket, bugün gelinen noktada uçtan uca çözüm sunan, 4PL olma yolunda ilerleyen, 3PL lojistik şirketine dönüştü.
“KATMA DEĞERİ ARTIRMAYA ODAKLANDIK”
Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş, şirketin 35’inci yılına özel yaptığı açıklamalarda şunları söyledi: “Sertrans Logistics olarak, 35 yıl önce lojistik sektöründe bilinen ufukların ötesine doğru bir yolculuğa başladık. İlk günden bu yana merkezine insanı koyduğumuz bir yaklaşımla hem bilim hem de yaratıcılığın gücüyle sektörümüzü dönüştürmeye, müşterilerimizin yaşamlarını kolaylaştırmaya, sunduğumuz katma değeri artırmaya odaklandık. Sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümün hızla değiştirdiği yaşamlarda uçtan uca lojistik çözümlerinin yaratıcılıkla değer ve yenilik katacağı çok alan var. İhtiyaçlara erişimde, ticaretin sürdürülebilirliğinde, Türkiye’nin yeni yüzyılında büyümesinde oynayacağı kritik roller var. Yaşama katılan her bir yenilik keşfetmemiz gereken yeni ufukları da beraberinde getiriyor. Sertrans Logistics olarak, bu yolculuğun her anını paylaştığımız müşterilerimizle, her adımımızda bizleri güçlendiren çalışma arkadaşlarımızla, sektörümüzün katma değerini büyüten teknolojilerimizle yeni ufukları keşfetmeye hazırız.”
Sertrans Logistics’in kurdulduğu günden itibaren sürdürülebilirlik kavramının her zaman birinci öncelikleri olduğunu belirten Nilgün Keleş, “Sürdürülebilir kârlı büyümeyi, net hedeflerle çalışan, rakamlarla, doğru kararın alınmasına katkı sunulacak her türden veriyi önemseyen, kurumsal yönetilen liyakata dayalı bir ortam ve hepsinden önemlisi ortak aklın öne çıktığı bir performans şirketi olmayı hedefledik. Bu anlamda şirketimiz sadece kendi özelinde değil, lojistik ekosisteminin gelişimine önemli katkılar sundu. Şirket olarak bugüne kadar sektörümüzde hep öncü olduk. Sadece şirketimizin değil, sektörün dönüşümüne liderlik etmeye çalıştık ve adımlarımızı ticaret hayatını yeni beklentilerine uygun atmaya çalıştık.”
Türkiye’de e-Ticaret lojistiği alanına ilk yatırım yapan şirket olduklarının altını çizen Nilgün Keleş, “Günümüzde lojistik ihtiyaçların ‘tek çatı altında’ çözülebilmesi her zamankinden çok daha önemli bir noktaya geldi. Hız, esneklik ve stok doğruluğunun hiç olmadığı kadar öne çıktığı bir süreçteyiz. Değişen tüketici beklentilerinin şekillendirdiği yeni ticaret hayatında yaşanan son gelişmeler, lojistik alanını sürekli inovatif ve çözüm odaklı olmaya itiyor. Sertrans olarak geçmişte olduğu gibi bugün de bu yaklaşıma uygun şekilde, güçlü teknolojik yatırımlarımızı artırarak devam etmeye, hizmet kapsamımızı ve çeşitliliğimizi geliştirerek müşterilerimize yüksek standartlarda lojistik hizmeti sunmaya devam etme hedefindeyiz. Sertrans olarak sektörün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na ilk akredite Ar-Ge merkezlerinden birine sahibiz. 2017 yılından beri Ar-Ge merkezimiz sektöre yön verecek birçok projeye imza attı. Bunlardan en önemlisi ülkemizin yapay zekâ tabanlı ilk WMS yazılımı olan Akıl İşi. Özelikle e-ticaret lojistiğinde en önemli konu işin teknolojisi. Bu noktada Akıl İşi önemli bir eksikliği dolduruyor. E-ticaret pazarında yer alan markaların depo süreçlerinin yönetimini Akıl İşi ile yapıyoruz; müşterilerimizin rakiplerinden bir adım önde olmasını sağlıyoruz” dedi.
ORGANİZASYON YAPIMIZI GÜÇLENDİRECEĞİZ
Şirket cirosunu 2030’da 250 milyon avronun üzerine çıkarmayı hedeflediklerini belirten Nilgün Keleş, şirketin gelecek hedeflerini şöyle anlattı: “Bu önemli hedefimize ulaşmak için tek bir alana odaklanmak yerine çok yönlü yatırımlar yapmamız gerekiyor. Şirketin ana kolları olan uluslararası nakliye ve kontrat lojistiği arasındaki dengeyi sağlamak için çalışıyoruz. 2025 yılında bu dengeyi sağlamayı ve kontrat lojistiğinin öne geçmesini bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde özellikle KL alanına yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu çerçevede depo yatırımlarımız devam edecek. Yurt içinde Hadımköy, Akpınar ve geçtiğimiz aylarda açtığımız Nakipoğlu deposu bulunuyor. Toplam depolama kapasitesi 150 bin metrekarenin üzerine çıktı. 2026 yılına kadar depolama kapasitemizi 250 bin metrekareye çıkarmayı hedefliyoruz. Filo tarafı, depolama tarafı kadar hızlı büyümeyecek ancak filo verimliliğini ve performansını üst seviyede tutmak adına çeşitli yatırımlar yapacağız. Organizasyon yapımızı güçlendirmek ve teknolojiye yatırım yapmak da en büyük önceliklerimiz arasında yer alıyor. Hedeflerimize ulaşabilmek için organizasyon yapımızın ve teknolojimizin güçlü olması çok önemli. Yurt dışında ise Almanya’da bir depomuz bulunuyor. Yurt dışında da depolama kapasitemizi artırmayı planlıyoruz ve bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2030 yılına kadar Almanya’daki depo ve satış ofisimizi Avrupa geneline yayarak Avrupa’da yerleşik düzende lojistik hizmeti vermeyi amaçlıyoruz.”
