Bu haberi önce ben vermiş olayım… Un sektörünün en büyük üretici ve ihracatçılarından Pakun evlere giriyor. En hassas oldukları konunun ürün kalitesi olduğunu söyleyen Pakun CEO’su Ertan Özgen, ürettikleri çok amaçlı unları Durgun’u hane mutfaklarına sokmaya hazırlandıklarını duyurdu. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan biri olan Pakun’nun yatırım ve projelerini Türkiye’de İş Dünyası dergisi için konuştuk.
Pakun’dan kısaca bahseder misiniz? Sizi diğer firmalardan ayıran en önemli özelliğiniz nedir?
Tam 51 yıldır bu topraklara hizmet eden, üretim ve ihracat gücüyle un sektöründe söz sahibi olan uluslararası bir marka olmanın gururunu yaşıyoruz. 1973 yılında Samsun’un Bafra ilçesinde kurduğumuz ilk un değirmeniyle ticaret hayatına atılmış köklü bir firmayız. 2017 yılında, Bafra’daki genel merkezimizin yanı sıra Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki Başak Gıda’yı da bünyemize katarak üretim ve ihracat ağımızı genişlettik. Pakun olarak üretimdeki başarımızı ihracatta da devam ettiriyor, Anadolu’nun yanı sıra Rusya ve Ukrayna başta olmak üzere uluslararası pazarlardan özenle seçilen kaliteli buğdayı işleyerek 4 kıtada 50’den fazla ülkeye ihraç ediyoruz.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) “Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı 2023” araştırmasına göre, Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektörünün en çok ihracat gerçekleştiren 52’nci şirketi olduk. Genel sıralamada ise bir önceki yıla göre, 173 basamak birden yükselerek 531’inciliğe yerleştik. Bu yıl ayrıca Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin sıralandığı Fortune 500 Türkiye 2003 listesine de girerek ülkemizin en büyük 500 sanayi kuruluşundan biri olduk. Sorunuzun ikinci kısmına gelecek olursak; iç piyasada ve ihracat ürünlerinde, pazar taleplerine uygun olarak özel amaçlı un çeşitleri geliştiriyoruz.
Ekmeklik, yufkalık, pastalık, hamburgerlik, pizzalık gibi 19 adet tescilli buğday unu çeşidini dünyanın dört bir yanındaki müşterilerimizle buluşturuyoruz. Müşterilerimizin geri bildirimleri, talepleri bizim için oldukça önemli. Yenilikçi bir marka olarak dünya trendlerini de yakından takip ediyoruz. Ürünlerimizde lezzet ve kaliteyi her zaman ön planda tutuyoruz. Bu yüzden dünyadaki ve ülkemizdeki en kaliteli buğdayları bulup işliyoruz. Doğru ürünü, doğru üreticiden alarak doğru hizmet ve fiyat politikasıyla başarıyı sürdürülebilir kılıyoruz.
Perakende sektörüne girmeye hazırlanıyorsunuz. Toptanda deneyimli ve başarılı bir firma olarak perakendede ne büyüklükte bir başarı hedefliyorsunuz?
Pakun ailemize ait ‘Durgun’ marka unumuz Avrupa Kalite ve Lezzet Ödülü’ne sahip, lezzeti uluslararası otoritelerce tescillenmiş gözde bir ürün. Pastalık, böreklik ve çeşitlik un sınıfındaki Durgun’u piyasaya çıkarmamız bizim için önemli bir kilometre taşı olacak. Pakun markasıyla bugüne kadar Türkiye’de ve 50’nin üzerinde ülkede gıda sektörünün en önemli tedarikçileri arasında yer aldık. Şimdi de Durgun Un markamızla mutfaklarda ve sofralardaki yerimizi alacağız. Böylece bugüne kadar 4 kıtada, gıda sektöründe sahip olduğumuz ‘güvenilir marka’ imajımızı nihai tüketici nezdinde de tescillemiş olacağız. Durgun Un, uzun yıllardır büyük yatırımlarla sürdürdüğümüz Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarımızın bir ürünü. Sağlık ve lezzetin yanı sıra kalite ve hijyen standartlarını en üst düzeyde yakalayan ürünler geliştirmek için sürekli araştırmalar yapıyoruz. Ar-Ge ve inovasyon konusunu ajandamızda her zaman üst sıralarda tutuyoruz. Durgun marka pastalık ve böreklik unumuzla Ar-Ge çalışmalarımızı bir üst seviyeye taşımış olduk.
Biraz yurt dışını konuşalım. Yurt dışı satışta kendinizi nasıl değerlendirirsiniz? İhracat pazarlarınız nereler ve yeni rotalar olacak mı?
Dış pazarın alanınızdaki Türk ürünlerine ve üreticilerine yaklaşımı nasıl? Pakun olarak dört kıtada 50’nin üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Toplam satışlarımız içinde ihracatın payı yüzde 60 seviyesinde. 2022’de 44,5 milyon Dolar olan ihracat gelirimiz, 2023’te yüzde 26 artarak 55,7 milyon Dolar’a ulaştı. Miktar bazında ise yüzde 51,1’lik bir artış yakaladık. Bu yılki ihracat hedefimizi ise 100 milyon Dolar olarak belirledik. Geçen yıl en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler sıralamasında Venezuela, Cibuti ve Sri Lanka ilk üç sırada yer aldı. Onları Benin, Filistin, Gana, Kamerun, Kenya, Somali ve Tanzanya takip etti. Küresel un sektörünün önemli bir oyuncusu olmak adına altyapımızı her geçen gün güçlendiriyoruz. Amerika, Avrupa ve Afrika kıtasında yeni hedefler belirledik. Öte yandan Temellerini 2023 yılının başında Çorlu’da attığımız üçüncü tesisimizi bu yıl sonbaharda faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz. Bu yeni yatırımımızla ihracat kapasitemizi yüzde 75 oranında artıracak Türk ununun kalitesini dünya arenasında temsil etmeye devam edeceğiz.
Makro ölçekte un sanayini konuşalım biraz. Dünya’da yeni gelişmeler var mı? Türkiye’nin payı ve un sektörünün ekonomik büyüklüğü nedir?
Un hammaddesi olarak buğdaya muadil ürünlerde artış var mı? Tüketim alışkanlıkları nereye gidiyor? Henüz kesin rakamlar açıklanmamakla birlikte Uluslararası Hububat Konseyi (IGC), 2023/24 (Temmuz/Haziran) sezonunda 15,1 milyon tonluk küresel buğday unu ihracatı yapıldığını öngörüyor. Türkiye, bu büyük pazarda çok büyük bir oyuncu. 164 ülkeye un satan Türkiye, 10 yıldır dünya un ihracat şampiyonu ve dünya nüfusunun yüzde 90’ı Türk unu tüketiyor. Ancak buğday ithalatına getirilen kısıtlamalar, Türkiye’nin 10 yıldır sahip olduğu dünya un ihracatı şampiyonu konumunu kaybetmesine yol açabilir. Türkiye’de üretilen un iç tüketim için yeterli, ülkemizin ihtiyacını karşılama noktasında bir sıkıntımız yok. Fakat ülkeye döviz girdisi sağlamak ve dünya pazarındaki şampiyonluğumuzu sürdürmek için buğday ithalatı yapmak durumundayız. Getirilen kısıtlama nedeniyle son iki aydır buğday ithalatı yapılamıyor. Kısıtlama, 15 Ekim’e kadar sürecek. Bu da Türkiye’nin dünya pazarındaki güçlü rekabetini zora sokuyor. Konuyla ilgili sayın bürokratlarımızdan destek bekliyoruz. Un sanayicileri olarak talebimiz, buğday ithalatına izin verilmesi ve buğday ihtiyacımızın yüzde 50’sini yurt dışından karşılayabilmemize olanak tanınması. Buğday ithalatına getirilen kısıtlama nedeniyle un ihracatı zaman zaman durma noktasına geliyor. İthalat yapabildiğimiz ölçüde global pazarlardan aldığımız siparişlere cevap verebiliriz. Bu konuda bizi zorlayan küresel rakiplerimiz olduğunu da belirtmek isterim. Öte yandan iç pazarda da tüketicimize kaliteli un sunmak, her ailemizin sofrasına kaliteli un ulaştırmak istiyoruz. Bu nedenle ithalat kanallarının açık tutulması hem kaliteyi yükseltmek hem de ülkemize döviz girdisi sağlamak açısından önemli.
GÜNDEM KORİDORU
04 Aralık 2024