DOLAR 39,4786 0.2%
GBP 53,6762 -0.71%
EURO 45,6681 -0.99%
ALTIN 4.330,490,20
BIST 9.311,88-2,19%
BITCOIN 4135232-0.442%
ETH 99656-0.03528%
İstanbul
24°

AÇIK

2030 sanayi ve teknolojisi mercek altında

2030 sanayi ve teknolojisi mercek altında

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından "geçtiğimiz günlerde" yayımlanan 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi, SER Akademi Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç tarafından mercek altına alındı. Türkiye'nin 2030 yılına kadar sanayi politikası alanında atmayı planladığı adımları içeren belgeyi değerlendiren Özdinç, stratejinin dünya trendlerini büyük ölçüde yakaladığını ancak belirlenen bazı makro hedeflerin oldukça iddialı göründüğünü belirtti.

08/05/2025 17:10
2030 sanayi ve teknolojisi mercek altında

Masa başı araştırmalar, anketler, mülakatlar ve çalıştaylar sonucunda oluşturulan strateji dokümanında beş temel stratejik amaç belirlendi: Yüksek Teknoloji, Dijital Ekonomi, Yeşil Dönüşüm, Küresel Entegrasyon ve Yapısal Dönüşüm. Belgede, bu amaçların alt kırılımları bazında odaklanılacak konular ve varsa planlanan projeler detaylandırılıyor. Ayrıca 2030’a kadar ulaşılması hedeflenen 20 makro gösterge tanımlandı.

SER Akademi Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç, strateji belgesine ilişkin ilk değerlendirmesinde şunları kaydetti: “Strateji dokümanında ilk dikkatimizi çeken şey dünyadaki trendlerin büyük ölçüde gözden kaçırılmadığı ve son yıllarda öne çıkan kavramların büyük çoğunluğunun çalışmaya dahil edildiği. Bazı konularda neler yapılacağı daha somut eylemlerle izah edilirken bazısı daha muğlak bırakılmış. Bir önceki strateji belgesine göre hedeflerin somutlaştırılması öne çıkan pozitif değişikliklerden biri olurken önceki strateji dokümanında başarılamayanlara yönelik çözümlere değinilmemesi dokümanın eksiklerinden biri olarak öne çıkıyor.”

YENİ STRATEJİDE MİMARİ DEĞİŞİKLİK

Özdinç, Mart 2019’da yayımlanan 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ile yeni belgeyi karşılaştırdı. 2023 dokümanında Yüksek Teknoloji ve İnovasyon, Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi, Girişimcilik, Beşeri Sermaye, Altyapı olmak üzere 5 temel amaç belirlendiğini hatırlatan Özdinç, yeni dokümandaki mimari değişikliğe dikkat çekti:

“Bu dokümanda ise girişimcilik yüksek teknoloji başlığının altında konumlandırılırken altyapı ve beşeri sermaye diğer amaçların altına serpiştirilmiş. Yeni dokümanda öne çıkan husus ise yeşil dönüşüme müstakil bir başlık ayrılmasıdır. Bu da özellikle Avrupa Birliği öncülüğünde yol alan yeşil dönüşüm trendinin üst düzeyde takip edildiğini söyleyebiliriz. Altyapı başlığı yerine Yapısal Dönüşüm’ün tercih edilmiş olması da sadece fiziksel değil başta kurumlar ve kurallar olmak üzere gayrı maddi altyapının da dikkate alındığını gösteriyor.”

Yeni dokümanda makro hedeflerin daha derinlemesine ve kapsamlı çalışıldığını belirten Özdinç, önceki dokümanda 12 hedef varken yeni stratejide tamamı şeffaf olarak ölçülebilir 20 hedef bulunduğunu ifade etti. Özdinç, önceki 2023 hedeflerine yönelik performansı şöyle sıraladı:

  • Büyük oranda başarı sağlanan göstergeler: İmalat sanayii katma değerinin GSYH içindeki payı, imalat sanayii ihracatı, orta-yüksek teknolojili ürün ihracatı, Ar-Ge insan kaynağı, girişim sermayesi yatırımları.
  • Başarı sağlanamayan göstergeler: Yüksek teknolojili ürün ihracatı (Hedef: yüzde 140 artış, Gerçekleşen: yüzde 75 artış), imalat sanayiinde çalışan başına katma değer (Hedef: yüzde20 artış, Gerçekleşen: yüzde1 0 artış), Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payı (Hedef: yüzde 80 artış, Gerçekleşen: yüzde42 artış), yazılımcı sayısı (Hedef: yüzde 260 artış, Gerçekleşen: yüzde100 artış), Turcorn sayısı (Hedef: 10, Gerçekleşen: 7).

“PERFORMANS BAŞARISI” VE “ÖNGÖRÜ BAŞARISIZLIĞI”

Bu analiz sonucunu “Performans Başarısı” ve “Öngörü Başarısızlığı” olarak yorumlayan Özdinç, sözlerine şöyle devam etti: “Yukarıdaki gibi dikkatli bir analiz yaptığımızda başarısız bir görüntü veren göstergelerde esasında önemli gelişimlerin sağlandığını görebiliyoruz. Aslında her bir parametrede periyodun 5 yıl olduğunu göz önünde bulundurursak önemli başarılar elde edilmiş (pandemi döneminin bu periyodun içinde olduğunu da unutmayalım). Buradaki sorun hedeflerin gerçekçi olarak belirlenmemesinde yatıyor. Çünkü 5 yıllık dönem aslında çok büyük sıçramalar kaydetmek için uzun bir dönem değil. Geçmişe yönelik istatistikler, makro düzeydeki sıçramaların asgari 10 ila 20 yıl içinde gerçekleşebildiğini gösteriyor. Bu sebeple 5-6 yıllık hedefler belirlenirken geçmiş ulusal ve uluslararası trendlerle uyumlu artış oranlarını öngörmek gerekiyor.”

Özdinç, geçtiğimiz belgede planlanan bazı projelerin hayata geçtiğini de belirterek, TOGG’un ilk teslimatı, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, Millî Uzay Programı, Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonunun planlanması, Teknofest’ler, Türkiye Açık Kaynak Platformu, Yapay Zekâ Enstitüsü ve Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü gibi yapıların kurulmuş olmasının stratejik devamlılık açısından önem taşıdığının altını çizdi.

Yeni 2030 hedeflerine bakıldığında bazı parametrelere yönelik hedeflerin “biraz iddialı” olduğunu ifade eden Ömer Özdinç, şu örnekleri verdi:

“Örneğin imalat ihracatının 400 milyar dolara çıkması çok iddialı bir hedef. Türkiye’nin insan kaynağı kapasitesinin ve diğer altyapı bileşenlerinin bu sıçramayı desteklemesi gerekiyor. Bunun 5-6 sene gibi kısa bir sürede gerçekleşmesi biraz zor görünüyor. Orta yüksek teknoloji ihracatının 92 milyar dolardan 180’e çıkarma hedefi de yine oldukça iddialı görünüyor. Yüksek teknoloji ihracatının 6 senede 8,8 milyardan 30 milyar dolara çıkması her ne kadar daha yüksek artış oranını gerektirse de savunma sanayii ihracatında büyük sıçramalar beklendiği için gerçekleşmesi daha muhtemel görünüyor. Organize Sanayii Bölgeleri ve endüstri bölgelerinin 149.000 hektardan 350.000 hektara çıkarılması hedefi de son yıllarda yıllık 10.000 hektarın altında bir büyüme olduğu düşünüldüğünde biraz iddialı görünüyor. Bunun için birtakım radikal düzenlemelerin yapılması şart.”

YENİ MEGA PROJELER ÖNGÖRÜLÜYOR

Yeni strateji belgesinde öngörülen mega projeler de dikkat çekici. Belgede yer alan bazı öne çıkan projeler şunlar:

  • Çip, nükleer, biyoteknoloji ve petrokimya gibi stratejik alanlarda kamu desteğiyle ulusal konsorsiyumlar (İlk olarak Ulusal Çip Konsorsiyumu) kurulması.
  • Milli Muharip Uçak KAAN’ın seri üretimine geçilmesi ve Çelik Kubbe projesi ile hava savunma sistemlerinin tek bir ağa entegre edilmesi.
  • Türkçe Büyük Dil Modeli ve Yapay Zekâ Süperbilgisayar Yatırım Programı.
  • Biyoteknoloji Üretim Programı (biyoteknolojik ilaç geliştirmeye yönelik).
  • Ankara’da bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi ve millî uydu şirketi kurulması.
  • Bilimsel iş birliği ağları (HEYSEM, CEZERÎ, ARF, BÎRÛNÎ) kurulması, Tersine Beyin Göçü Programı geliştirilmesi, Türk Devletleri Araştırma Alanı ve İslâm Ülkeleri Araştırma Alanı yapıları.
  • Eski Atatürk Havalimanı bölgesine Terminal İstanbul girişimcilik kampüsü.
  • Teşviklerde HIT-30 programının başlaması ve Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programlarının devamı.
  • Yerli GPS sistemi için Bölgesel Konumlama ve Zamanlama Sistemi.
  • Nükleer Teknopark kurulması.
  • Ceyhan’da Petrokimya Endüstri Bölgesi.
  • STI³ (Bilim, Teknoloji, İnovasyon, Sanayi ve Yatırım) Diplomasisinin fonksiyonel hale getirilmesi.
  • Ulusal Sanayi Alanları Master Planı.
  • Mega Endüstriyel Parklar (veri merkezi, kuluçka merkezi, Ar-Ge merkezi, vb. içeren çok faktörlü entegre endüstri şehirleri).
  • Yerel Kalkınma Hamlesi Programı (il ölçeğinde öncelikli yatırım konularının desteklenmesi).
  • Fen, teknoloji ve meslek eğitimine odaklı Sanayi ve Teknoloji Kolejleri.

SER Akademi Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç, yukarıda sıralanan bu projelerin Türkiye’nin yapısıyla sorunlarının çözümünde ve hedeflenen sıçramanın gerçekleştirilmesi için “akılcı araçlar olarak öne çıktığının” altını çizdi.

En az 10 karakter gerekli

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.