AÇIK
Ezgi Acer yazdı… Hindistan’ı anlatırken sahip olduğu çeşitlilik ve barındırdığı tezatlar nedeniyle genelleme yapmak mümkün değil. Bir yandan dijitalleşme konusunda hızla ilerlerken, diğer yandan dünyanın en yoksul nüfuslarından biri olarak anılıyor. Son yıllarda dijitalleşme atağı ile tüm dünyanın ilgisini çeken ülke, bambaşka sektörlerde de potansiyel barındırıyor elbette. Ucuz maliyetleri dolayısıyla sağlık turizminde tercih edilen destinasyonlardan biri olmasının yanı sıra otomotiv, mücevherat ve savunma sektöründe de oldukça önemli bir konuma sahip. Aynı zamanda tekstil konusunda Türkiye’nin en önemli rakiplerinden biri. Keza iki ülke de tekstilde iddialı. Bu kadar önemli sektörlerde yükselen bir ivmeyle kendini gösteren bir ülkede, nüfusun büyük bir kısmının oldukça düşük bir gelir düzeyine sahip olması karmaşık geliyor kulağa. Bunun sebebini DEİK/Türkiye-Hindistan İş Konseyi Başkanı Hülya Gedik’e sorduğumuzda, “zıtlıklar ülkesi” diye tanımlıyor ülkeyi ve pek çok ülkeden daha karmaşık bir yapısı olduğunu söylüyor. Hindistan’ın, dünya üzerinde gördüğü en farklı ülkelerden biri olduğunu ifade eden Gedik, ülkenin yapısını şu şekilde özetliyor: “Nüfusu 1,4 milyarı aşmış durumda ve dünyadaki en kalabalık ülke Bu yoğun nüfus, Hindistan’ı ticaret yapılabilir bir destinasyon haline getiriyor. Ayrıca Hindistan 28 eyalete ayrılmış bir ülke ve her eyalette farklı diller konuşuluyor. Bu, Hindistan’ı oldukça farklı bir yapıya kavuşturuyor. Hindistan’da bir Hintli, başka bir Hintliyi anlayamayabiliyor. Bu tür durumlarda ise İngilizce, herkesin anladığı ortak dil olarak devreye giriyor. Öte yandan Hindistan’ın ekonomik gücü, dünya ticaretinde oldukça önemli bir yer tutuyor. Özellikle Amerika ve Çin arasındaki ticari mücadeleye bakıldığında Hindistan’ı stratejik bir konumda bırakıyor.”
Hindistan’ın, Avrupa Birliği (AB) ile serbest ticaret anlaşması imzalayacağının beklendiğini dile getiren Gedik, “Bu anlaşma 2025 yılına kadar tam olarak yürürlüğe girecek. Ancak bu gelişme Türkiye için bazı olumsuzluklar yaratabilir. Hem hizmet sektöründe hem de üretim sektöründe Hindistan, Türkiye’nin rekabet ettiği bir pazar haline gelebilir. Özellikle yüksek yetenekli iş gücü konusunda Hindistan, Türkiye’ye alternatif bir pazar sunuyor. Bu da Türkiye’nin aleyhine bir durum yaratabilir. Hindistan’ın 3,8 trilyon Dolarlık gayri safi yurt içi hasılası (GSYH), Türkiye’nin 1,1 trilyon dolarlık GSYH’sine kıyasla oldukça büyük bir farkı işaret ediyor. Hindistan, dünya ekonomisinde beşinci büyük ekonomi olarak büyüklüğüyle dikkat çekiyor” diyerek söz konusu Hindistan-AB Serbest Ticaret Anlaşması’nın Türkiye’ye yansımalarını anlattı.
Hindistan’daki dijitalleşmenin oldukça ileri seviyelerde olduğuna değinen Başkan Gedik, ülkenin özellikle dijital ödeme sistemlerinde çok önemli bir noktada olduğunu vurguladı. Hindistan’da çok yaygın olan bu sistemin oldukça ilgi çekici bir yenilik olduğundan söz eden Gedik, “Bu sistemin arkasında banka komisyonu olmaması ve telefon üzerinden ödeme yapılabilmesi büyük kolaylık sağlıyor. Geçen ay Mumbai’deydim ve dijital ödeme sistemlerinin ne kadar yaygınlaştığını gördüm. Hindistan, dijital leşmede oldukça başarılı bir ülke. Burada, her alanda dijital dönüşüm hızla ilerliyor. Türkiye, bu konuda Hindistan’dan çok daha geride” dedi. PIRLANTA İŞLEME KONUSUNDA BİR NUMARA Hindistan’ın üretim konusunda da güçlü olduğunu söyleyen Gedik, “Özellikle otomotiv sektöründe Mahindra, Tata gibi büyük markalar Hindistan’da oldukça başarılı işler yapıyor. Bunun yanı sıra Hindistan savunma sanayisinde de çok kuvvetli. Savunma alanında Avrupa ile iş birliği yapıyorlar ve ülke bu sektörde önemli bir rol oynuyor. Hindistan’ın tekstil, madenler ve pırlanta işleme gibi alanlarda da ciddi bir gücü var. Hindistan, dünyada pırlanta işleme konusunda bir numara. Hindistan’dan ithalatımızda pırlanta ve değerli taşlar gibi yüksek katma değerli ürünler bulunuyor. Buna karşılık bizim Türkiye’den Hindistan’a yaptığımız ihracatlar genellikle düşük katma değerli ürünler. Örneğin herkesin bildiği bir elma hikâyesi var, Hindistan’a elma ihraç ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Türk şirketlerinin Hindistan’daki önemli yatırımları olduğunu ifade eden Gedik, “Türk firmaları da Hindistan’a ciddi yatırımlar yapıyor. Çelebi, Arçelik, Gülermak gibi firmalar Hindistan’da aktif olarak yer alıyorlar. Bunları görmek gurur verici. Çelebi pek çok şehirde ihaleye girmiş ve kazanmış, Hindistan’a indiğiniz an görüyorsunuz. Gülermak, Mumbai’de metro işini aldı. Arçelik ise çamaşır makinesi üretimi yapıyor. Biz de Gedik Holding olarak Hindistan’ın Pune şehrinde kaynak malzemeleri üretimi yapmaya başlıyoruz. Hindistan, iş gücüne ulaşmak ve kalifiye iş gücü bulmak açısından Türkiye’den çok daha avantajlı bir pazar. Özellikle emek yoğun iş kollarında Hindistan’da yatırım yapmak cazip” dedi. Türkiye’de yatırım yapan Tata ve Mahendra gibi Hintli kuruluşlar olduğunu belirten Gedik, bunlar haricinde de Hindistan’la ilişkilerimizin farklı noktalarda da devam ettiğini ifade ediyor. Hindistan’ın gösterişli ve eğlenceli bir kültürü olduğunu ifade eden Gedik, “Hintliler için düğünlerini Türkiye’de özellikle İstanbul’da yapmak prestij meselesi. da Türkiye’ye büyük bir ekonomik katkı sağlıyor. Bu sebeple Hindistan’dan Türkiye’ye gelen turist sayısının artırılması gerekiyor. Vize sorunları bu konuda bir engel oluşturuyor elbette. Hindistan’dan Türkiye’ye yatırım yapacak Hintli firmalar artmakta, ancak burada önemli olan Türkiye’nin Hindistan’daki ticaret hacminin ve tanıtımının daha çok artırması” diyerek iki ülke arasındaki ticari ve kültürel ilişkilere vurgu yaptı.
Hindistan, çok kültürlü bir ülke olduğunu ve bu kültürler arasındaki farkların oldukça belirgin olduğuna dikkat çeken Gedik, ülkenin ekonomik durumunu şu ifadelerle özetledi: “Hindistan’da gelir düzeyi oldukça yüksek bir kesim var, aynı zamanda düşük gelirli nüfusun oranı da inanılmaz fazla. Hindistan’daki gelir dağılımı son derece adaletsiz. Bu da Hindistan’daki sınıflar arasında uçurumunun ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Hindistan’daki hiyerarşi, toplumsal yapıyı oldukça etkiliyor. Bu nedenle Hindistan’da lüksle fakirlik iç içe geçmiş durumda. Lüks bir otelde konaklarken, dışarıda yaşam mücadelesi veren halkı görmek olası bir durum. Ayrıca hijyen konusunda ise büyük şehirlerde ciddi sıkıntılar yaşanabiliyor.”
Hindistan’ı iyi okuduğunun ve ülkede büyük bir potansiyel olduğunun altını çizen Gedik, diplomasiyi artırmak için neler yapılması gerektiğini şu sözlerle anlattı: “Hindistan’ın ekonomik potansiyelinden faydalanmak, Türkiye’nin ekonomik stratejileri açısından önemli. Daha fazla yatırım yapmak, Hindistan’dan gelen turist sayısını artırmak ve kültürel ilişkileri güçlendirmek adına daha sık karşılıklı ziyaretler yapılmalı. Hindistan’daki büyük firmalar şu an Türkiye’ye ilgisini artırmış değil, ancak ilerleyen dönemlerde bu ilgiyi artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
DEİK/Türkiye-Hindistan İş Konseyi olarak Hindistan’da ticari diplomasi konusunda aktif rol oynadıklarını ifade eden Gedik, “Türkiye’den Hindistan’a yatırım yapmak isteyenlere yardımcı oluyor, onları bilgilendiriyoruz. Ayrıca Hindistan’daki ticaret odaları ve sanayi odaları ile de sürekli temas halindeyiz. Hindistan’daki büyük firmaların Türkiye’ye ilgisi şu anda çok yüksek değil, ancak bunu artırmak için daha fazla karşılıklı ziyaret ve temas gerçekleştirmemiz gerekiyor. Hindistan ile ticaret hacmini artırmak ve bu ülkeye yatırımcı çekmek bizim için büyük bir öncelik” diye konuştu.
GÜNDEM KORİDORU
16 Nisan 2025