PARÇALI BULUTLU
Yurt dışı e-ticaret sitelerinden yapılan alışverişlerde kişisel ve banka bilgilerinin güvenliği, tüketiciler için ciddi bir endişe kaynağı haline geldi.
Kovid-19 salgını sonrası e-ticaret sitelerine olan ilgi hızla arttı. Tüketiciler, fiziksel mağazalar yerine online platformlara yönelirken, bu durum dolandırıcılık risklerini de beraberinde getirdi. Özellikle yurt dışı merkezli e-ticaret siteleri, düşük fiyatlarıyla cazip görünse de ciddi güvenlik tehditleri barındırıyor.
Bu sitelerde alışveriş yapan tüketicilerin kişisel bilgileri ve banka kartı detayları kaydediliyor. Ancak, bu verilerin nasıl saklandığı, üçüncü taraflarla paylaşılıp paylaşılmadığı genellikle belirsiz kalıyor. Sosyal medyada, tüketicilerin bu sitelerden yapılan alışverişlerde beklenmedik borçlarla karşılaştığı veya bilgilerinin çalındığı yönünde paylaşımlar dikkat çekiyor.
Yurt dışı e-ticaret sitelerinin Türkiye’de temsilcisi bulunmaması, tüketicilerin karşılaştığı sorunlarda muhatap bulmasını zorlaştırıyor. Tüketiciler, sahte siteler veya güvenilir olmayan platformlar üzerinden alışveriş yaptıklarında maddi kayıplar yaşayabiliyor.
Uzmanlar, bu sitelerin kullanıcı sözleşmeleri ve veri işleme politikalarının genellikle tüketiciler tarafından yeterince incelenmediğini belirtiyor. Bu durum, kişisel verilerin kötü niyetli kişilerle paylaşılma riskini artırıyor.
Tüketicilere, alışveriş yapmadan önce sitelerin güvenilirliğini doğrulamaları ve mümkünse sanal kart kullanmaları öneriliyor. Sanal kartlar, asıl kredi kartı bilgilerini paylaşmadan alışveriş yapmayı sağlayarak dolandırıcılık riskini önemli ölçüde azaltıyor.
Uzmanlar, yurt dışı e-ticaret sitelerinden alışveriş yapan tüketicilere sanal kart kullanımını öneriyor. Sanal kartlar, fiziksel kart bilgilerinin paylaşılmasını engelleyerek dolandırıcılık riskini minimize ediyor. Kullanıcılar, sanal kartlarına alışveriş tutarı kadar limit yükleyerek harcamalarını kontrol altında tutabiliyor.
Alışveriş sonrası kart limitini sıfırlamak veya kartı iptal etmek, güvenliği daha da artırıyor. Örneğin, bazı sanal kartlar her alışverişte otomatik olarak numarasını değiştirerek bilgilerin çalınmasını imkansız hale getiriyor. Bu özellik, özellikle yurt dışı sitelerde sıkça görülen veri hırsızlığına karşı etkili bir koruma sağlıyor.
Sanal kartların kullanımı, yalnızca alışverişlerde değil, abonelik hizmetleri ve dijital platform ödemelerinde de yaygınlaşıyor. Tüketiciler, sanal kartlarla döviz kurlarına bağlı uluslararası ödemeleri rahatça gerçekleştirebiliyor.
Bankalar, sanal kart oluşturmayı kolaylaştıran mobil uygulamalar sunarken, iki aşamalı doğrulama gibi ek güvenlik önlemleriyle kullanıcıları destekliyor. Ancak, güvenilir olmayan sitelerde sanal kart kullanılsa bile site adresinin “https://” ile başlaması ve kilit simgesi bulunması kontrol edilmeli. Tüketicilere, ortak Wi-Fi ağları veya halka açık bilgisayarlardan alışveriş yapmaktan kaçınmaları öneriliyor. Bu tür ortamlarda kişisel bilgilerin çalınma riski daha yüksek oluyor.
GÜNDEM KORİDORU
01 Haziran 2025