Ekmob Kurucusu ve CEO’su Sunay Şener, önümüzdeki dönemde dikey alanda yapay zekâ çözümlerinin çok daha fazla görüleceğini, bu alanda yapılacak yatırımların başarılı olacağını belirtti. Şener, Türkiye’nin yerli yapay zekâ çözümleriyle hem yerel hem de küresel ölçekte rekabet gücünü artırmasının da mümkün olabileceğini açıkladı.
Günümüzde satış ekiplerinin zamanının yüzde 65’ini satış ve ciro getirmeyen işlere harcamakta olduğunu vurgulayan Ekmob Kurucusu ve CEO’su Sunay Şener, “Dağınık iletişim kanalları, kullanılmayan CRM araçları ve ulaşılması zor raporlar ekiplerin performansını ciddi olarak etkiliyor. Artık dijitalleşmede yepyeni bir döneme giriş yaptık. Şu anda bizim de aralarında olduğumuz birçok girişim ürünlerini yapay zekâ ile entegre ediyor veya direk yapay zekâ üzerine iş modeli girişimlerini hayata geçiriyor. Dünyada Open AI dışında Google, Meta, Apple, Tesla ve pek çok uzak doğu teknoloji şirketi kendi yapay zeka modellerini geliştirdi ve son kullanıcıya açtı” dedi.
Yerli yapay zekâ uygulamaları geliştirme potansiyelinin, Türkiye’nin sahip olduğu geniş yetenek havuzu ve yenilikçi ekosistemine dayandığı belirten Şener “Türkiye’nin yerli yapay zekâ çözümleriyle hem yerel hem de küresel ölçekte rekabet gücünü artırması mümkün olabilir” dedi.
Dikey alanda çözümlere yapılacak yatırımlar çok daha başarılı olacak
Önümüzdeki dönemde dikey alanda yapay zekâ çözümlerinin daha fazla görüleceği bir döneme giriş yapılacağını sözlerine ekleyen Şener, “Üretimden, satışa, pazarlamadan, lojistiğe kadar birçok alanda dikey yapay zekâ çözümlerini deneyimleyeceğiz. Bu sebeple dikey alanda çözümlere yapılacak yatırımların daha fazla başarı getireceğini öngörüyorum çünkü Türkiye teknolojiyi her anlamda en iyi kullanan ülkelerden biri. Bunu banka, e-ticaret, e-devlet, lojistik gibi birçok alanda görebiliriz. Yapay zekâyı da bugün kullandığımız birçok teknoloji aracına entegre etmeye ve aktif kullanmaya başladık. Türkiye Uluslararası Yapay Zekâ Endeksi’nde 160 ülke arasında 47’nci sırada. Bu durum, Türkiye’nin yapay zekâ alanında daha fazla AR-GE faaliyeti, yenilikçi projeler ve nitelikli uzmanların yetişmesi konusunda büyük bir potansiyel taşıdığını yansıtıyor.
YAPAY ZEKÂNIN İNSAN GÜCÜ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ, DAHA VERİMLİ YÖNETİLEBİLİR
Yapay zekâ ve otomasyonun ilerlemesi, geleneksel işlerin dönüşümünde bir dönüm noktası oluşturuyor. Bu süreçte, bazı mesleklerin geleceğiyle ilgili endişeler ortaya çıkıyor. Örneğin, rutin görevlerin otomatikleştirilmesi, işleri karmaşık ve yaratıcı hale getirebilir, böylece insanlar daha fazla uzmanlık ve beceri gerektiren alanlara odaklanabilir. Ancak, bu dönüşüm sürecinde karamsar bir bakış açısı yerine, yapay zekâ ve otomasyonun iş dünyasını nasıl dönüştürebileceği ve insanların daha değerli katkılarda bulunabileceği üzerinde odaklanmak önem taşıyor. Özellikle, bu teknolojilerin insan yeteneklerini destekleyici bir şekilde nasıl entegre edileceği ve insanların yanında nasıl kullanılacağı üzerinde durulmalıdır. Böylece, yapay zekânın insan gücü üzerindeki etkisi, daha verimli ve olumlu bir biçimde yönetilebilir.
Ekmob olarak 2024 hedeflerinden de bahseden Şener, “Local ve globalde toplam 270’in üzerinde firmaya hizmet veriyoruz. 2024 sonunda 350’nin üzerinde firmaya hizmet vermeye başlayacağız. Aynı zamanda Dubai merkezli olarak başlattığımız Mena bölgesi büyümemizi devam ettireceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.
