Avrupa ile Asya arasındaki ticaret akışında stratejik bir alternatif olarak öne çıkan Orta Koridor, Türkiye’nin lojistik vizyonunda kilit bir rol üstleniyor. Türkiye Logistics Summit 2025’de UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin, Türkiye’nin lojistik gücü, yeşil dönüşüm vizyonu ve intermodal taşımacılığın geleceği hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin bölgesel liderliğini güçlendirmesi için öncelikli adımın mevzuat birlikteliği olduğunu vurgulayan Engin, “Bu konunun tüm boyutlarını aynı anda masaya koymak gerekir. Ancak bana göre en acil adım, mevzuat birlikteliğine öncülük etmektir. Türkiye bu sürecin liderliğini üstlenebilir. Özellikle Türk Cumhuriyetleri ile mevzuat uyumunu sağlayacak bir çerçeve oluşturmak, Orta Koridor’un tam potansiyeline ulaşması açısından kritik bir adım olacaktır.” dedi.

Kızıldeniz riskine rağmen Türkiye üzerinden geçen intermodal deniz, demir ve kara taşımacılık çözümlerinin rekabet gücünü artırmak için liman entegrasyonuna dikkat çeken Engin, “Bu konu entegre bir başlık. Türkiye açısından ilk ve en önemli adım, limanların demir yollarıyla daha etkin bir şekilde entegre edilmesi olmalı. Bu adım atıldığında intermodal sistemin verimliliği artacak, Türkiye’nin transit geçişlerdeki avantajı güçlenecektir.” ifadelerini kullandı.

UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin, haber koordinatörümüz Engin Çağlar’a özel açıklamalarda bulundu…
Son dönemde tekstil gibi emek yoğun sektörlerin Mısır ve Fas gibi ülkelere taşınmasının sektöre etkilerini değerlendiren Engin, bu süreci doğal bir dönüşüm olarak tanımladı:
“Kısa vadede bu taşınmalar hizmet ihracatını etkileyebilir ancak bu bir evrim süreci. Türkiye’nin üretim planlamasında daha katma değerli ve teknolojik üretime yönelmesi gerekiyor. Bu dönüşüm doğru yönetilirse lojistik sektörü de bu değişimden güçlenerek çıkar.”
Türkiye’nin üretim gücü çeşitlendikçe lojistik sektörünün de kaldıraç etkisiyle büyüyeceğini vurgulayan Engin, “Yüksek teknolojiye dayalı, katma değerli lojistik çözümleri azalan ihracat taşımalarını dengeleyebilir. Türkiye üretim alanlarını genişlettikçe lojistik sektörü de yeni alt kollarla gelişecektir.” dedi.
Sürdürülebilirlik yatırımlarının uzun vadede Türkiye’ye ciddi rekabet avantajı sağlayacağını dile getiren Engin, “Küreselleşmeden bölgeselleşmeye geçiş yaşanıyor. Türkiye, Avrupa’ya yakınlığı ve üretim potansiyeliyle bu dönüşümde öne çıkıyor. Avrupa Birliği’nin sürdürülebilirlik öncelikleriyle uyumlu hareket eden Türkiye, Near Shoring stratejilerinde güçlü bir ticaret partneri olabilir.” şeklinde konuştu.
GÜNDEM KORİDORU
06 Aralık 2025