DOLAR 35,3218 -0.14%
GBP 44,0648 -0.51%
EURO 36,5965 -0.16%
ALTIN 2.999,770,52
BIST 9.879,930,50%
BITCOIN 34149793.51864%
ETH 1225783.94889%
İstanbul

AÇIK

Üretim güçlü marka algısı zayıf

Üretim güçlü marka algısı zayıf

19. Uluslararası Ayvalık Zeytin Hasat ve Turizm Festivali kapsamında bir araya geldiğimiz Köklü Zeytincilik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kürlek’e uzmanı olduğu zeytinyağı konusunu sorduk. Türkiye’deki zeytin üretimi ve ihracatı konusunda ne durumda olduğumuzu anlatan Kürlek, Türkiye’nin zeytinyağında 2’nciliğe yerleştiğini ancak marka algısının henüz yeterli seviyede olmadığı bilgisini verdi.

30/12/2024 10:41

Dünya üzerinde kaliteli zeytinyağı üretimi yapan üç merkez bulunuyor. Yunanistan ve İtalya ile birlikte ülkemiz bu merkezlerden biri. Yunanistan’da Girit Adası, İtalya’da Toscana bölgesi, Türkiye’de ise bu işin en iyi yapıldığı bölge Ayvalık. Kaliteli, birinci sınıf ürünlerin çıktığı bu üç noktanın ortak paydası toprak yapısındaki verim ve ağaç türleri. Öyle ki sadece bu yıl dünyadaki zeytinyağı üretiminin yüzde 15’ini ülkemiz karşılıyor. Buna rağmen söz konusu iki ülkeye nispeten Türk zeytinyağının bilinirliği hak ettiği noktada değil. Tam bu noktada Türkiye’nin zeytinyağı üretiminde dünyada ikinci sırada olduğunun altını dikkatle çizen Köklü Zeytincilik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kürlek, markalaşma konusunda hala geride olduğumuzu teyit ediyor ve ekliyor: “Türkiye’nin ürettiği zeytinyağı yurt dışında genellikle düşük kalite olarak algılanıyor.”

Sonuç olarak, Ayvalık ve Türkiye genelindeki zeytinyağı üretimi, kalite ve pazarlama konusunda büyük potansiyellere sahip. Ancak bu potansiyelin dünya pazarlarında daha fazla yer bulabilmesi için, markalaşma çabalarının artırılması, iç piyasada tüketim alışkanlıklarının iyileştirilmesi ve sektöre yönelik devlet desteklerinin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor.

ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİNDE DÜNYA İKİNCİSİYİZ

Türkiye’nin zeytinyağında dünyada ikinciliğe yerleştiğini vurgulayan Mustafa Kürlek, “İlk sıradaki İspanya dünyadaki üretimin yüzde 50’sini gerçekleştiriyor. İkinci biziz. Üçüncü sırada inanmayacaksınız ama Tunus yer alıyor. Dördüncü sırada komşumuz Yunanistan, beşinci sırada ise İtalya bulunuyor. Ama dünyayı gezdiğinizde raflarda İspanyol ve İtalya markalarını buluyorsunuz” diyor. Ayrıca Türkiye’nin hala ikinci sınıf yağ üreticisi olarak kabul edilmesini eleştiren Kürlek, konuşmasına şu sözlerle devam ediyor: “Bunu değiştirmek için ithalatın ve ihracatın serbest bırakılması ve zeytinyağına her anlamda destek verilmesi gerekiyor. Zeytinyağına verilen destek toplum sağlığı açısından önemli. Hâlen Türkiye kişi başına tüketimde çok altlarda bulunuyor.

Mesela Yunanistan’ın 10 kat gerisindeyiz. Oysa biz zeytinyağının ana vatanıyız. Zeytinyağı tüketimi arttıkça başka yağların tüketimi azalacak. Bu yağların ithal olduğunu düşünürsek cari açığı da bu yolla aşağı çekmiş olacağız. Bu yüzden zeytinyağına destekle bir taşla üç kuş vuracağız. Sağlıklı besleneceğiz, cari açık azalacak ve döviz kazanacağız.”

DÜNYADAKİ ZEYTİNYAĞININ YÜZDE 15’İ BİZDEN

Türkiye’nin zeytinyağı üretiminde dünya ikincisi olmasına rağmen, markalaşma konusunda hala geride olduğunu belirten Kürlek, Türkiye’nin üretiminin bu yıl 475 bin ton civarında olduğunu ve bunun dünya üretiminin yüzde 15’ine tekabül ettiğini belirtti. Buna rağmen Kürlek, Türkiye’nin ürettiği zeytinyağının yurt dışında, özellikle ABD ve Avrupa’da genellikle düşük kalite olarak algılandığını söyledi. Bu durumu değiştirebilmek için daha fazla reklam ve markalaşma çalışmalarına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti. Dünyadaki üretimin yüzde 50’sini İspanya’nın gerçekleştirdiğini belirten Kürlek, “Zeytinyağının dünya pazarındaki fiyatları İspanya borsasında şekilleniyor ve Türkiye alternatif pazarlar oluşturmak için ABD, Uzak Doğu ve Orta Doğu pazarlarına yöneldi. Ancak AB’nin Türk zeytinyağına uyguladığı vergi engelleri, Türkiye’nin Avrupa pazarındaki rekabet gücünü düşürüyor” dedi.

ZEYTİNYAĞI İHRACATININ YÜKSELEN YILDIZLARI

Kürlek, zeytinyağı ihracatındaki zorluklara rağmen alternatif pazarlar bulduklarını bildirdi. Zeytinyağı ihracatında Japonya ve Çin pazarlarının hızla büyüdüğünü belirten Kürlek, şu bilgileri verdi: “Japonya, zeytinyağı talebinde büyük bir artış göstererek, 1000 tondan 7000 tona kadar çıktı ve önümüzdeki yıl bu rakamın 10.000 ton civarına ulaşacağını öngörüyoruz. Çin’in zeytinyağı tüketimi ise hızla artıyor ve bu pazar, ilerleyen yıllarda büyük bir potansiyele sahip. Çin’de zeytin yetiştiriciliği yapılıyor ancak üretim çok sınırlı. Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı Çin’deki zeytin tüketim alışkanlığı arttıkça paralel olarak yükselecek.”

PİYASADAKİ ŞİŞKİNLİK ÜRÜNE ZARAR VERİYOR

Zeytinyağı ihracatındaki en büyük sorunlardan biri, dökme zeytinyağının yurt dışına satılmasının kısıtlanması ve ambalajlı ürünlere yönelik desteğin yetersizliği. Kürlek, “Bu sene mahsulün fazla olduğu ve fiyatların ucuz olduğu bir dönemdeyiz. Ancak dökme zeytinyağının ihracatına getirilen kısıtlama, çiftçinin elindeki ürününü satamamasına neden oldu” diye konuştu. Özellikle katma değer yaratmanın önemli olduğunu ifade eden Kürlek, küçük ambalajlı ürünlere daha fazla destek verilmesi gerektiğini söyledi. Dökme yağ ihracatına yönelik getirilen kısıtlamaların piyasada şişkinlik yarattığını belirten Kürlek, bu durumun ürünlerin bozulmasına yol açtığını dile getirdi.

En az 10 karakter gerekli