Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), yarınki Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Toplantısı öncesinde, küresel ekonomik ve jeopolitik dengelere dair önemli mesajlar verdi. Toplantının açılış konuşmalarını gerçekleştiren TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Ömer Aras, iş dünyasının sadece yerel sorunlara odaklanmak yerine, küresel dönüşümü anlaması gerektiğini belirtti. Başkan Orhan Turan, küresel ticaret ortamının yüksek risk ve belirsizlikle karakterize olduğunu ve büyümenin yavaşladığını ifade ederek, “Beklenmeyen darbelere karşı bünyemiz güçlü ve esnek olmalı” uyarısını yaptı.
ODAK İÇ SORUNLARDAN KÜRESEL STRATEJİYE KAYMALI
Başkan Turan, konuşmasının en kritik noktasını, Türk şirketlerinin enerjisini yanlış yere harcamaması gerektiği üzerine kurdu:
“İş dünyasının tüm zamanını kur, faiz ve enflasyon sıkıntılarını gidermeye ayırmaması gerekir. Eski dünya düzenine göre belirlenmiş iş modelini değiştirmeli, yeni stratejiler geliştirmeliyiz.”
Turan, eski dünya düzeninin tamamen değiştiğini, bu nedenle şirketlerin sadece maliyet yönetimine odaklanarak hayatta kalamayacağını vurguladı. Yeni stratejilerin belirlenmesi için, küresel sistemin nereye gittiğini anlamak üzere jeoekonomik mücadelenin yaşandığı bölgelerin analiz edilmesi gerektiğini ekledi.
ÇİN ARTIK İNOVASYON MERKEZİ, AVRUPA REKABETÇİ DEĞİL
Küresel değişimin somut örneklerini veren Turan, Avrupa ekonomisinin rekabetçilik sorunlarıyla mücadele ettiğini bildiklerini dile getirdi. Çin’in artık sadece ucuz üretim bölgesi olmaktan çıktığına dikkat çekerek, “Çin artık düşük maliyetle üretim bölgesi değil, bir inovasyon merkezi,” değerlendirmesini yaptı. Bu tespit, Türk şirketlerinin Çin ile olan rekabet tanımını kökten değiştirmesi gerektiği anlamına geliyor.
“TÜRKİYE ARTIK AVRUPA EKONOMİSİDİR”
TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras ise, Türkiye’nin coğrafi ve ekonomik konumunun önemini vurguladı. Doğru politikalarla “bölgeselleşmiş küreselleşme” döneminin fırsatlarından en iyi şekilde yararlanılabileceğini belirten Aras, güçlü bir ifadeyle: “Türkiye artık Avrupa ekonomisidir,” diye konuştu. Aras’ın bu sözleri, Türkiye’nin tedarik zincirlerinde Avrupa için stratejik ve ayrılmaz bir ortak olarak konumlanması gerektiğini vurgulayan TÜSİAD vizyonunu destekler nitelikteydi.
Bu kapsamlı mesajlar, Türk iş dünyasının makroekonomik istikrar arayışının yanı sıra, küresel trendleri okuyarak rekabet avantajını yakalaması gerektiği yönünde güçlü bir çağrı olarak kayıtlara geçti.
