Bakan Uraloğlu, Van Gölü üzerinden yapılan demir yolu taşımacılığının detaylarını paylaştı. Sultan Alparslan ve İdris-i Bitlisi feribotları ile İran ve ötesine yapılan ihracatın artışını ve bu feribotların ekonomiye katkısını değerlendirdi.
VAN GÖLÜ’NDE ARTAN TAŞIMA KAPASİTESİ DİKKAT ÇEKTİ
Uraloğlu, Van Gölü’nde demir yoluyla taşımacılığın 2024 yılında önceki yıla göre önemli bir artış gösterdiğini belirtti. Sultan Alparslan ve İdris-i Bitlisi feribotlarının taşıdığı yük miktarı, 2023 yılındaki 283 bin 459 tondan, 2024’te yüzde 68 artarak 476 bin 717 tona yükseldi. Aynı şekilde, sefer sayısı da 290’dan 364’e çıktı. Bu artış, feribotların taşıma kapasitesini artırması ve seyir hızını yükseltmesiyle mümkün oldu. Feribotların yakıt tüketimini azaltırken, taşıma ve seyir hızında sağladığı iyileştirmeler, ticaretin verimliliğini artırdı.
Feribotlar, 2018’den bu yana 24 bin 127 sefer gerçekleştirerek toplamda 417 bin 146 vagon ve 6 milyon 582 bin 540 ton yük taşıdı. Bu, Van Gölü’nün ticaret yolu olarak önemini bir kez daha ortaya koydu. Her bir feribot, 50 vagon ve 350 yolcu kapasitesiyle hizmet vererek, Tatvan-Van hattında seyir süresini 49 deniz milinde 3,5 saate düşürdü. Bu gelişme, bölgesel ulaşımın yanı sıra, uluslararası ticaretin de kolaylaştırılmasına önemli katkılar sağladı.
İHRACATI OLUMLU ETKİLİYOR
Uraloğlu, Sultan Alparslan ve İdris-i Bitlisi feribotlarının Türkiye’nin deniz ulaşımını güçlendirip ticaret hacmini artırdığını vurguladı. Bu feribotlar sayesinde, İran ve ötesine MDF, çinko cevheri, demir çelik ürünleri, gıda, tahıl ve kimyasal ürünler gibi çeşitli mallar ihracat edilebiliyor. Bu durum, Türkiye’nin dış ticaret açısından önemli bir adım attığını gösteriyor. Feribotların hizmete girmesiyle, Türkiye’nin doğu illerinden başlayarak Asya’ya kadar uzanan bir ticaret koridoru oluştu.
Bu feribotlar, sadece yük taşımacılığıyla değil, aynı zamanda turizmi ve bölgesel ekonomiyi de destekliyor. Yakıt tüketimindeki azalma ve artan kapasite, hem çevresel hem de ekonomik açıdan avantaj sağlıyor. Uraloğlu’nun açıklamalarına göre, bu feribotlar Türk mühendislerinin gururu ve Türkiye’nin ulaştırma altyapısının önemli bir parçası haline geldi. Feribotlar, demir yolu taşımacılığının yanı sıra, bölgesel entegrasyonu da güçlendirerek, Türkiye’nin ekonomik ve stratejik önemini pekiştirdi.
YÜKSEK TAŞIMA KAPASİTESİ İLE HIZLI SEYİR İMKANI SUNUYOR
Sultan Alparslan ve İdris-i Bitlisi feribotlarının teknolojik özellikleri ve hizmet kapasiteleri, Türkiye’nin denizcilik ve ulaşım teknolojilerindeki ilerlemesinin bir göstergesi. Bu feribotlar, yüksek taşıma kapasitesi, hızlı seyir imkanı ve çevresel duyarlılık açısından dikkate değer. Teknolojik yenilikler, feribotların daha az enerji tüketimiyle daha fazla yük taşımasına olanak tanıyor, bu da ekonomik maliyetlerin düşürülmesine yardımcı oluyor.
Stratejik olarak, Van Gölü üzerinden sağlanan bu demir yolu bağlantısı, Türkiye’nin doğu komşuları ve Asya pazarı ile olan ticaret ilişkilerini güçlendiriyor. Uraloğlu’nun belirttiği gibi, bu feribotlar Türkiye’nin ticaret kapasitesini artırmanın yanı sıra, uluslararası arenada rekabet gücünü de yükseltiyor. Van Gölü’nün bu şekilde bir ticaret yolu olarak kullanılması, Türkiye’nin lojistik ve ulaşım stratejilerinde önemli bir dönüm noktası olarak kayda geçmiştir.
