Türkiye’nin ihracatında büyük bir paya sahip olan beyaz eşya sektörü, özellikle üretim açısından çok kritik öneme sahip. Sektör temsilcileri son dönemde üretimde yaşanan düşüşten dolayı endişelerini dile getiriyor. Duruma geniş perspektiften baktığımızda, sektörün karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin, küresel tedarik zincirlerindeki aksamalar ve artan maliyetler olduğunu görüyoruz. Özellikle enerji krizi ve lojistik problemler, üretim süreçlerini olumsuz etkiliyor. Ayrıca, Avrupa pazarındaki daralma ile rekabetin artması, ihracatı olumsuz yönde etkiliyor. Bu bağlamda, sektörün sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarına odaklanması net bir şekilde görülüyor. Beyaz eşya sektörü, enerji verimliliği yüksek ürünler geliştirerek hem çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunabilir hem de özellikle Avrupa piyasasında tüketicilerin enerji maliyetlerini düşüren ürünlerle rekabetçi gücünü artırabilir. Bu bağlamda, TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Sığın, enerji verimli ürünlerin yaygınlaşmasının doğal kaynakların korunmasına ve üretim ile ihracata destek olacağına dikkat çekiyor.
Beyaz eşyada yüzde 7’lik üretim hacmi ile Avrupa’da birinci, dünyada ise en büyük ikinci üretim merkezi konumunda olan Türkiye, 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesine sahip. TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, 60 bin doğrudan 600 bin dolaylı istihdam sağlayan sektörün Ar-Ge, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünya çapında rekabet ettiğini söylüyor. Son dönemde üretim seviyelerinde görülen düşüşün kalıcı olmasından endişe ettiklerini belirten Sığın, “Bu darboğazın ülkemiz, tüketicilerimiz ve sektörümüzün ortak faydasına olacak bir hareket planı ile aşılabileceğine inanıyoruz” diyor ve ekliyor: “Gelişen teknolojiler ve inovasyonlarla sanayimiz her geçe gün daha fazla enerji tasarrufu sağlayan ürünleri piyasaya sunuyor. Bu ürünler doğal kaynakların yanında tüketicilerimizin cebini de koruyor.” Gökhan Sığın, üstünde durduğu enerji tasarrufu sağlayan ürünlerin kullanımıyla ilgili olarak yakın zamanda yapılan bir çalışmanın sonuçlarını paylaşıyor: “Çalışmamıza göre mevcut pazar koşullarının devamı halinde gelecek 10 yılda sadece buzdolaplarının daha enerji verimli yeni nesil cihazlarla değiştirilmesi, Keban barajının 2 yıllık üretimi kadar tasarruf getiriyor. Bir diğer deyişle, 4,3 milyon ailenin yıllık elektrik tüketimi tasarruf edilebiliyor.” Gökhan Sığın’ın vermiş olduğu rakamlar enerji tasarrufu açısından çok büyük rakamlar. Ancak Türkiye’nin şu anki durumunu göz önüne aldığımızda, enflasyonist ortamda gelir-gider dengesinde hala bir istikrar sağlanmış olmaması ve nakde ulaşmanın güçlüğü, tüketicilerin yeni nesil enerji verimli ürünleri temin edebilmesini zorlaştırıyor. Özellikle iç pazarda bu gerçeği göz önünde bulundurmadan atılacak her adımın faydasız olacağı aşikar. Bunun üzerine Sığın, kural koyucuların iç pazarda tüketicilerin enerji verimli ürünlere yönelmesi için teşvik edici hamleler yapması gerektiğini vurguluyor. Sığın, “Özellikle yeni nesil ürünlerin enerji tasarrufu sağlayacak olması ülkemiz adına milli bir mesele. İnsanların bu ürünlere ulaşabilmesi için taksit sayısının artırılması, kredilerin cazip hale getirilmesi ya da başka desteklerle teşvik edilmesi gerekiyor” diyerek devletin bu konuya eğilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Yaşanan belirli zorluklara rağmen Avrupa pazarının, Türkiye’nin ana ihracat pazarı olmaya devam ettiğini belirten Sığın, sektörün küresel entegrasyonunun, yatırımların yeşil ve dijital dönüşüm alanlarına odaklanmasını zorunlu kıldığını ifade ediyor. Sığın, ulusal mevzuatın AB’deki düzenlemeleri kapsayacak şekilde güncellenmesinin önemine değinirken, bu yöndeki revizyonların sektörün AB ülkelerine ihracatına katkı sağlayacağınız ihracat rakamlarına olumlu yansıyacağını belirtiyor. Ayrıca sektörün küresel rekabet gücünü artırmak adına maliyet baskısı oluşturacak uygulamaların gözden geçirilmesinin büyük önem taşıdığını da belirten Sığın, tüketicinin alım gücünü ve ihracat rekabetçiliğini koruyacak yaklaşımların, sektörün daha da büyümesine katkı sağlayacağını ekliyor.
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, Türkiye beyaz eşya sektörünün küresel pazarda yaşadığı zorluklara ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine dikkat çekiyor. Özkadı, özellikle Uzak Doğu’nun yüksek üretim kapasitesinin sektörün ihracatı üzerinde baskı oluşturduğuna vurgu yaparak, “Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm hedeflerimiz doğrultusunda çalışıyoruz. Ancak Uzak Doğu’lu üreticilerin devlet destekleri ile edindiği maliyet avantajı rekabet gücümüzü sınırlıyor” diyor.
Özkadı, artan işçilik, enerji ve hammade maliyetlerinin de sanayiciler üzerinde ciddi bir yük oluşturduğunu belirtiyor. Tüm bunları önümüze koyduğumuzda ihracatçıların desteklenmesinin ülke ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi açısından kritik önem taşıdığını görüyoruz. Özkadı bu doğrultuda devlet desteğinin önemine değinerek, “Dahilde İşleme Rejimi’ndeki (DİR) kazanımların korunması, SGK prim desteğinin artırılması ve uygun finansman koşullarının sağlanması, ihracatçılarımızın rekabet gücünü artıracağını söyleyebilirim” diyerek ihracatçının desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Yönetim Kurulu Üyesi Samir Kuseyri, maliyet üzerindeki bir diğer baskı unsuru olan Geri Kazanım Katılım Payı’na (GEKAP) vurgu yapıyor. GEKAP’ın iç pazardaki canlılığı olumsuz etkilemesinden ve sektörün büyüme kısıtlamasından duyulan endişeyi paylaşan Kuseyri, istatistiksel bilgiler vererek şunları söylüyor: “Özellikle 2023 yılından itibaren ÜFE ve TÜFE artış oranlarından daha yüksek oranlarda gerçekleştirilen GEKAP tutar artışları, şirketlerin maliyet yapısında ilave baskı oluşturuyor. Nitekim 2020 yılında uygulanan birim fiyatlar, Eylül 2024 itibarıyla yaklaşık yüzde 900 oranında artarken, ÜFE ve TÜFE’de bu artışlar sırasıyla yüzde 544 ve yüzde 400 olarak gerçekleşti.” Kuseyri, Türkiye’deki tüketiciler için büyük önem arz eden yetkili servis meselesine de değindi. Beyaz eşya sektörü, üretim, satış ve satış sonrası hizmetleriyle büyük bir ekosistem oluştururken, sektörün önemli bir bölümünü Türkiye genelinde faaliyet gösteren 3500’den fazla yetkili servis teşkil ediyor. Sektörün önemli sorunlarından birinin de yetkili servis olmadığı halde bu sıfatı kullanarak tüketicileri mağdur eden kişiler olduğunu söyleyen Kuseyri, yanıltıcı bu kişiler nedeniyle pek çok tüketicinin maddi kayıplara uğradığını ifade ediyor. Servis hizmetlerine erişim için internetteki arama motorları yerine markaların resmi web sitelerini ya da Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı servis.gov.tr adresinin kullanılmasını önemle tavsiye eden Kuseyri, bu bilinçle hareket edilmesinin güvenli ve sorunsuz bir hizmet alımı için büyük önem taşıdığını vurguluyor. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz ise sektörün ana girdisi olan çelik üzerindeki antidamping soruşturmalarının olumsuz etkilerine değinerek, “Ülkemizdeki korumacı politikalar çelik sektörünü büyütmekle beraber nihai üreticilere iç piyasada yarattıkları yüksek maliyetler nedeniyle beklenen katkıyı sağlayamıyor” diyor. Yavuz, benzer şekilde beyaz eşyanın önemli bir girdi malzemesi olan polistiren için herhangi bir ek vergi gelmesinin, ürün rekabetini ve ihracatı olumsuz etkileyeceğine işaret ederek, “Söz konusu malzemeler, teknik gerekliliklerinden dolayı Türkiye’deki üreticilerden tedarik edilemiyor” diyor ve sözlerini şöyle noktalıyor: “Ürün maliyetinde ciddi bir orana sahip olan ilgili malzemelere, soruşturma kapsamında eklenecek herhangi bir verginin ürün maliyetine ve dolaylı olarak da enfalsyon artışına yansıyacağını söyleyebiliriz.”
• Gökhan Sığın – Yönetim Kurulu Başkanı
• Ergün Güler – Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
• Fatih Özkadı – Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
• Mete Geç – Yönetim Kurulu Üyesi/Yazman
• Mehmet Yavuz – Yönetim Kurulu Üyesi/Sayman
• Cemal Can Dinçer – Yönetim Kurulu Üyesi
• Semir Kuseyri – Yönetim Kurulu Üyesi
• Tümay Yavrucuk – Yönetim Kurulu Üyesi
• Benay Bakışkan – Yönetim Kurulu Üyesi
• Gözde Küçük Yılmaz – Yönetim Kurulu Üyesi
• Fatma Danış Rize – Yönetim Kurulu Üyesi
• Hakan Kılıç – Yönetim Kurulu Üyesi
• Özlem Can – Yönetim Kurulu Üyesi
• Ayşe Keskinkılıç – Genel Sekreter
GÜNDEM KORİDORU
27 Aralık 2024