Zeytin, Anadolu coğrafyasında doğmuş ve binlerce yıldır Akdeniz havzasında geleneğe dönüşmüş bir bitki. Son yıllarda dünyada sağlıklı yaşam ve beslenmeye artan ilgi ile birlikte zeytin ve zeytinyağı üretim ve tüketiminin önemi de her geçen gün arttı, ülkemizdeki zeytin ağaç miktarı ise 190 milyon adede ulaştı. Sektörün en köklü markalarından olan Köklü Zeytincilik’in faaliyetlerini ve ülkemizin bu alanda geldiği son noktayı 4. Kuşak Temsilcisi Mustafa Kürlek ile konuştuk…
Zeytinyağının tarihi milattan önce 6000 yılına kadar dayanıyor. Zeytin ağacı ağır ve zahmetli büyümesine karşın uzun ömürlü ve dayanıklı bir ağaç. Bu nedenle adı mitoloji ve botanikte “Ölümsüz Ağaç”tır. Zeytin ise, dünyada sadece Akdeniz ülkelerinde ekonomik olarak tarımı yapılabilen bitki türü. Dünyada en iyi zeytinyağı üretilen literatürde kabul görmüş 3 bölge mevcut. İtalya’da Toskana, Yunanistan’da Girit, Türkiye’de ise Ayvalık. 1521 Yılından bu yana zeytincilik yapan ailenin 4.kuşak temsilcisi Köklü Zeytincilik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kürlek ile zeytinin dününü bugününü ve yarınını değerlendirdik…
Kürlek ailesinin 4. kuşak temsilcisi olarak bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Balıkesir Ayvalık doğumluyum. Çocukluk dönemim babam ile birlikte zeytin bahçelerinde geçti. Zeytine olan sevgim ailemden geliyor. Firmamızın tüm departmanlarında görev aldım. Tarladan satışa kadar olan tüm süreçlerde bulundum. Bu durum bana tecrübe ve sayısız bilgi kattı. Özellikle son 4 yıldır şirketimizin yönetim kurulu başkanı olarak görev yapmaktayım. Bu görevi sürdürürken çekirdekten yetiştiğim için karşılaştığım zorlukların üstesinden kolaylıkla gelebilmekteyim ve aile geleneğimize sahip çıkmaktayım.
Köklü Zeytinciliğin, zeytin ve zeytinyağı sektörüne yönelik faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Zeytin ve zeytinyağının haricinde Ar-Ge çalışmalarımız ile birçok ürün üretimi yapmaktayız. Örnek verecek olursak zeytin reçeli, zeytin çiçeği kolonyası, zeytin lokumu, zeytin yaprağı çayı, zeytin sirkesi ve zeytinyağlı doğal kozmetik ürünlerinden bahsedebiliriz. Ayvalık’ta bulunan fabrikamızda 10.000 metrekare alan üzerinde yılda 30 bin ton zeytinyağı sevk kapasitemiz bulunmakta,1 günde 700 ton dökme zeytinyağı sevkiyatı yapabilmekteyiz. Aynı zamanda yılda 500 ton sofralık zeytin işlemekteyiz. Günlük ambalajlı (1 lt – 5 lt arası) zeytinyağı dolum kapasitemiz ise 120 tondur. Şu an 70 kişi çalışanımız bulunmakta, ciromuz ise yılın ilk yarısında 1,5 milyar TL’yi aşmış durumdadır.
2023 yılını yüzde kaç büyümeyle kapatmanız bekliyorsunuz?
Yurt dışı satışlar ile ilk üç dönemde yüzde 60 oranında büyüme sağladık. İç piyasada ise satışlarımızı miktar bazında yüzde 34 oranında artırdık. 2023 yılını başarılı bir yıl olarak kabul ediyor ve yüzde 70 oranında büyümeyle tamamlayacağız. İç pazardaki satışların yüzde 50’sini ise online kanal üzerinden gerçekleştiriyoruz. Ayvalık fabrikamızdaki zeytinyağı dolum hattımızın kapasitesini artırıyoruz. 10 kişi ilave istihdam sağlayacaktır. Önümüzdeki dönem 20 milyon TL’lik bir yatırım yapmayı planlıyoruz. Yeşil üretim tesisi olma yolunda fabrikamızın elektrik ihtiyacını güneşten karşılamak amacıyla tesisimizin çatısına GES santrali kurduk. Ayrıca tesisimiz sıfır atık belgesine sahip.
Zeytin ve zeytinyağı sektörünün dünü bugünü ve yarınını değerlendirecek olursanız neler söylersiniz?
Ülkemizde ki zeytin ağaç varlığımız son 20 yılda 90 milyon adetten 190 milyon adede ulaşmış durumda. Yıllık zeytinyağı üretimimiz 200 bin ton seviyelerinden 400 bin ton zeytinyağı üretim seviyelerine çıktı. Özellikle son 10 yılda birçok üretici markalaşmaya yönelip ürününü tüketicilerle buluşturmaya başladı. Bugün ülkemizde birçok zeytinyağı markası bulunmakta ve artan üretimimizle birlikte 2022 yılında zeytinyağı ihracatında tarihi bir rekorla 1 milyar Dolar seviyesini gördü. Önümüzdeki yıllarda yeni ekilen zeytin ağaçlarımız daha da büyüyecek ve iklim koşulları da iyi gittiği takdirde ülkemiz dünya zeytin ve zeytinyağı üretiminde ikinci sıraya yerleşecektir.
Zeytinyağı fiyatlarının artışındaki etkenler neler? Türkiye’de yeterli derecede zeytinyağı üretimi yapılıyor mu?
Şu an da kooperatiflerin çiftçiden zeytinyağı alış fiyatlarının 250 ile 300 TL arasında olduğundan gerçek zeytinyağının perakende satış fiyatı 350 ile 500 TL arasında olmalıdır. Geçtiğimiz 2022 yılı zeytin hasat dönemi küresel iklim krizinden kaynaklı dünyanın en büyük üreticisi olan İspanya ve İtalya’da rekoltenin yüzde 60 oranında düşmesine sebep oldu. İspanya yılda 1 milyon 300 bin ton zeytinyağı üretirken rekoltesi 680 bin tona geriledi. Tüm bunlara bağlı olarak uluslararası zeytinyağı borsasında fiyatlar 3,5- 4 Euro seviyesinden 8 ila 10 Euro bandına yükseldi. 2022 yılı tüm dünyadaki zeytinyağı üretiminin düşmesine karşın Türkiye yıllık ortalama 220 bin ton zeytinyağı üretirken tarihi bir rekora imza attı. Üretimde dünya ikinci konumuna yükseldi. Türkiye’nin yıllık zeytinyağı tüketiminin 100-150 bin ton arasında olduğundan zeytinyağı üretimimiz fazla vermekte ve ihracatçı pozisyonda olmaktayız.
Dökme zeytinyağına ihracat yasağı getirilmesi hakkında neler söylersiniz?
Ambalajlı zeytinyağı ihracatı firmalarımız açısından daha kârlı ve katma değerlidir. Fakat dünya pazarlarındaki Türk zeytinyağının kalite algısı maalesef İtalyan ve İspanyol markalarının gerisindedir. Dökme zeytinyağı ihracatının daha da kapalı kalması durumunda ülkemizin stoklarında ki geçtiğimiz sezondan devir eden yağlar kalite kaybına uğrayıp bozulacaktır. Ve ülkemiz dökme zeytinyağı ihracatında pazar kaybına uğrayabilir. Bu sebeplerden dökme zeytinyağı ihracatının yetkililer tarafından tekrar değerlendirerek uygun bulunan bir tarihte açılacağını tüm zeytinyağı ihracatçıları olarak düşünmekteyiz.
Köklü Zeytincilik’in hedeflerinde neler var? Sizi nerelerde göreceğiz?
Hedefimiz artan dolum kapasitemiz ile birlikte ambalajlı ihracatımızı artırıp ihracatımız içerisindeki payını yüzde 60 seviyesine yükseltmektir. Amerika, Japonya ve Brezilya pazarında distribütörlükler verip satış hacmimizi daha da yükseltmektir.
GÜNDEM KORİDORU
24 Kasım 2024