Türkiye, yenilenebilir enerji alanında önemli bir ilke daha imza attı. Güneş enerjisi sistemleri alanında faaliyet gösteren SOLARDUP, tüm mühendislik ve tasarımı kendisine ait olan yüzer güneş enerjisi santralini Keban Barajı üzerine kurarak hem Türkiye’de hem de dünyada bir ilki gerçekleştirdi. Yerli ve özgün bir mühendislik eseri olan bu sistem, kompozit malzeme kullanılarak geliştirilen dünyadaki ilk yüzer güneş enerjisi santrali olma özelliğini taşıyor. Dalgaya karşı yüksek hareket kabiliyeti ve dayanıklı mafsal sistemleriyle dikkat çeken sistem, her türlü hava koşuluna uyum sağlayacak şekilde tasarlandı. Enerji üretiminin ötesinde çevresel ve stratejik faydalar da sağlayan proje, suyun buharlaşmasını önleyerek kaynakların korunmasına katkı sağlıyor.
Aynı zamanda, karasal alanlara ihtiyaç duymadan kurulduğu için tarım arazilerini de dolaylı yoldan koruyor. SOLARDUP Yönetim Kurulu Başkanı Evren Sarıçiçek, sistemin karbon ayak izinin karasal güneş santrallerine göre çok daha düşük olduğunu vurgulayarak, “Dünyada olmayan, tamamen farklı bir yöntem izledik” sözleriyle projeye dikkat çekiyor.
MÜHENDİSLİKTE YENİ DÖNEM
SOLARDUP’un geliştirdiği sistem, geleneksel plastik ve metal yapıların aksine kompozit malzeme ile üretildi. Bu sayede hem daha hafif, hem de çok daha dayanıklı bir yapı ortaya çıktı. Dalga hareketine karşı esneklik sağlayan mafsal sistemi sayesinde sistem, uzun vadeli kullanım ve bakım avantajı sunuyor. “Bu sadece bir enerji projesi değil, aynı zamanda ileri mühendislik, çevre koruma ve ekonomik kalkınma modeli” diyen Sarıçiçek, sistemin farklı coğrafyalarda uygulanabilirliğini de vurguladı.
“DAHA DAYANIKLI VE EKONOMİK”
Evren Sarıçiçek, yüzer güneş enerjisi santrallerinde (GES) çevreye duyarlı, uzun ömürlü ve teknik olarak üstün bir çözüm geliştirdiklerini belirterek, “Cam elyaf takviyeli polimer (GFRP) tabanlı sistemimizle Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Bu sistem, dünya çapında kullanılan geleneksel HDPE ve metal bazlı sistemlere göre çok daha çevreci, daha dayanıklı ve ekonomik” dedi. Sarıçiçek, yüzer GES’lerin kara alanı sınırlı ülkeler için önemli bir sürdürülebilir enerji çözümü sunduğuna dikkat çekerek, SolarDup’un bu alanda geliştirdiği GFRP sistemin küresel ölçekte fark oluşturduğunu söyledi. Sarıçiçek, “GFRP, yüksek yapısal rijitlik sunmasının yanı sıra paslanma yapmaz, UV ışınlarına karşı dayanıklıdır ve mikroplastik ya da toksik madde salınımı yapmaz. TSE analizleriyle de bu çevresel avantajlarımız belgelenmiş durumda” diye konuştu.
“HDPE VE METAL SİSTEMLERİ GERİDE BIRAKIYORUZ”
Dünya genelinde yüzer GES sistemlerinin genellikle HDPE, alüminyum ve çelik gibi malzemelerle inşa edildiğini hatırlatan Sarıçiçek, bu sistemlerin her birinin belirli kısıtları olduğunu şu sözlerle vurguladı: “HDPE sistemler üretim açısından pratik olsa da UV dayanımı düşük ve zamanla mikroplastik salınımı yapıyor. Alüminyum sistemler hafif ama dalga ve rüzgar yüklerine karşı hassas. Çelik yapılar ise ağır ve kurulum maliyetleri yüksek. Biz bu sınırlamaları GFRP ile aştık.” Sarıçiçek, GFRP’nin yoğunluğunun 1885 kilogram/ metreküp olduğunu ve bu sayede yüksek stabilite sağladığını belirterek, “Su absorbsiyonu oranımız yüzde 0.24 seviyesinde. Yani sistemde şişme, deformasyon gibi riskler oluşmuyor. Tasarım ömrümüz ise 25 yılın üzerinde. HDPE sistemlerde bu süre 10-15 yıl ile sınırlı” dedi.
“ÇEVRESEL ETKİYİ SIFIRA İNDİRDİK”
SolarDup’un GFRP sisteminin çevreye uyumlu yapısıyla da öne çıktığını vurgulayan Sarıçiçek, “Yapılan testlerde sistemimizin suda alüminyum, kobalt, çinko gibi ağır metaller salmadığı kanıtlandı. Bu da bizim sistemimizi içme suyu barajları ve balıkçılık gibi hassas ekosistemlerde bile güvenle kullanılabilir hale getiriyor” ifadelerini kullandı. HDPE sistemlerde uzun süreli kullanımda mikroplastik riski oluştuğunu dile getiren Sarıçiçek, “GFRP yapılar bu riski tamamen ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda daha zarif, daha kompakt bir görünüme sahip” dedi.
EKONOMİK ÖMRÜYLE BÜYÜK YATIRIMLARIN TERCİHİ OLACAK
Sistemin ekonomik ve operasyonel avantajlarına da değinen Sarıçiçek, şunları söyledi: “GFRP sistemimiz 20 yılın üzerinde yüksek performansla çalışabiliyor. HDPE sistemlerde ise 5-10 yıl içinde yapısal deformasyonlar başlıyor. Daha az bakım, daha az parça değişimi ve uzun ömür sayesinde özellikle büyük ölçekli projelerde ciddi maliyet avantajı sağlıyoruz.” Türkiye’de ilk kez bir baraj üstü uygulamayla hayata geçirilen GFRP sistemin uluslararası ölçekte ilgi gördüğünü belirten Sarıçiçek, sözlerini şöyle tamamladı: “Yenilikçi yaklaşımımızla sadece yerli değil, global ölçekte de tercih edilen bir çözüm sunuyoruz. SolarDup olarak Türkiye’den çıkan bir mühendislik başarısıyla yüzer GES teknolojisinde yeni bir dönemin kapılarını araladık. GFRP sistemimiz, sürdürülebilir enerji yatırımlarının geleceğinde önemli bir rol oynayacak.
