Son yıllarda Türkiye–Litvanya arasındaki ticaret grafiği sürekli yukarı yönlü ilerliyor. DEİK/Türkiye–Litvanya İş Konseyi Başkanı Serdar Kurt, bu gelişmeye değinerek, “2018 yılında yaklaşık 700 milyon dolar seviyelerinde seyreden toplam dış ticaret hacmimiz, 2022 itibarıyla 1.2 milyar doları aşmış olup, son üç yıldır da 1 milyar dolar üzerinde seyrediyor. Bu artış, iki ülkenin ekonomik potansiyelinin keşfedilmesi ve diplomatik ilişkilerin sağlam zeminde ilerlemesi sayesinde mümkün oldu. Litvanya’nın AB içindeki konumu ve Türkiye’nin üretim gücü, karşılıklı ticaretin derinleşmesine zemin hazırlıyor” diyor.
SEKTÖREL DENGELER VE YENİ İŞ BİRLİKLERİ
Türkiye’nin ihracatında tekstil, otomotiv yan sanayi ve mobilya öne çıkarken; Litvanya’dan makine parçaları, elektronik ürünler ve ahşap ürünleri ithal ediliyor. Kurt, bu dengeyi şu sözlerle açıklıyor: “Ticaret dengemiz, Litvanya lehine olmakla birlikte iki ülke de birbirini tamamlayan ekonomik yapılara sahip. Türkiye’den Litvanya’ya en çok ihraç edilen ürünler arasında tekstil ürünleri, otomotiv yan sanayi, beyaz eşya, mobilya ve gıda ürünleri öne çıkıyor. Litvanya’dan Türki[1]ye’ye ise özellikle makine parçaları, hurda, elektronik ürünler, gübre, ahşap ürünler ve kimyasallar ithal ediliyor. Son yıllarda bilişim teknolojileri, savunma sanayi ve yenilenebilir enerji gibi yüksek katma değerli alanlarda da iş birlikleri oluşmaya başladı.”
Serdar Kurt DEİK/Türkiye–Litvanya İş Konseyi Başkanı
BALTIK BÖLGESİNE AÇILAN KAPI
Litvanya, Türkiye’nin Baltık ülkelerine açılımında stratejik bir rol üstleniyor. Ancak bu potansiyelin henüz tam olarak kullanılamadığını söyleyen Kurt, “Litvanya, coğrafi konumu, lojistik altyapısı ve AB iç pazarına entegrasyonu sayesinde Türkiye için Baltık bölgesine açılan stratejik bir kapıdır. Aynı zamanda Kuzey Avrupa’ya kara ve deniz bağlantıları açısından avantajlıdır. Ancak bu potansiyelin hâlâ tam an[1]lamıyla değerlendirildiğini söylemek güç. Litvanya üzerin[1]den Letonya, Estonya ve Finlandiya gibi pazarlara ulaşım imkânları, Türk şirketlerinin bölgesel stratejilerine daha fazla entegre edilmelidir. DEİK/Türkiye-Litvanya İş Konseyi olarak, bu bilinçle hem devlet kurumları hem de özel sektör temsilcileriyle çeşitli ticaret heyetleri ve iş forumları düzenliyoruz” diye konuştu. Litvanya’da yatırım yapmak isteyen Türk şirketleri için öne çıkan sektörler bulunuyor. Kurt, bu alanları şu sözlerle sıralıyor: “Litvanya, dijital altyapısı, iş gücü kalitesi ve AB teşviklerinden etkin yararlanma kapasitesi ile dikkat çeken bir pazardır. Özellikle şu sektörler Türk yatırımcılar için cazip fırsatlar barındırıyor. Bunlardan bazıları: lojistik ve depolama hizmetleri, yazılım ve bilişim teknolojileri, gıda işleme ve paketleme, ahşap ve mobilya sanayi, sağlık turizmi ve yaşlı bakımı hizmetleri. Litvanya’da yatırım süreçleri hızlı ve şeffaf ilerliyor. Özellikle Vilnius ve Kaunas gibi şehirlerde inovasyon odaklı girişimler için elverişli bir ortam mevcut.” Litvanya, Avrupa Birliği fonlarını en etkin kullanan ülkelerden biri. Türk şirketlerinin bu süreçten nasıl yararlanabileceğini anlatan Kurt, şunları söylüyor: “Litvanya, Avrupa Birliği fonlarını girişimcilik, dijital dönüşüm ve yeşil ekonomi alanlarında örnek şekilde kullanan ülkelerden biri. Türk yatırımcılar, Litvanya’da kurdukları yerel şirketler aracılığıyla bu fonlara doğrudan başvurabilirler. Ayrıca, Litvanya hükümetinin desteklediği kamu-özel sektör iş birliği modelleri ve teknoloji kümelenmeleri kapsamında ortak projelere dahil olmak mümkündür. DEİK/Türkiye-Litvanya İş Konseyi olarak, Türk firmalarının bu fonlardan haberdar olması ve danışmanlık desteği alabilmesi için yerel ortaklarımızla koordinasyon halindeyiz.
2030 HEDEFİ 2 MİLYAR DOLAR
Önümüzdeki döneme ilişkin yol haritasını paylaşan Kurt, şu hedefi işaret ediyor: “2030 yılına kadar Türkiye–Litvanya arasında hedeflenen ticaret hacmi 2 milyar dolar seviyesidir. Bu hedefin gerçekleştirilmesi için ikili anlaşmaların artırılması, yeni gümrük ve lojistik düzenlemelerin yapılması ve KOBİ’lerin bölgesel pazarlara entegrasyonunun teşvik edilmesi önem arz ediyor. Bu kapsamda dijital ticaretin geliştirilmesi, yeşil mutabakata uyumlu yatırımların artırılması ve üçüncü ülke pazarlarına birlikte açılma stratejileri kritik önemdedir.” Serdar Kurt, son olarak planlanan projeleri ilişkin şunları söyledi; “2025 yılı ve sonrasında, İş Konseyi olarak öncelikli projelerimiz arasında, sektörel ticaret heyet ziyaretleri ve iş forumlarının düzenlenmesi, Türk-Litvan ortak girişimlerin kurulmasının teşvik edilmesi, AB fonları konusunda Türk iş dünyasının bilgilendirilmesi, Dijital platformlar aracılığıyla KOBİ eşleştirme programları yürütülmesi, Baltık Sağlık Turizmi Zirvesini gerçekleştirerek Türkiye’nin sağlıktaki başarısının Baltık ülkelerinde tanıtılması, Litvanya’da yatırım yapacak firmalara yol gösterici raporlar ve saha desteklerinin sunulması yer alıyor. Bununla birlikte, Vilnius’ta bulunan karşı kanadımız Litvanya Ticaret, Sanayi ve Zanaatkarlar Odaları Birliği ve yine Vilnius’ta yeni kurulan Türk–Litvan Ticaret Odası’nın aktif faaliyetlerini destekleyerek, yerinde iş geliştirme imkanlarını artırmayı hedefliyoruz. Amacımız, Türkiye’nin Baltık ülkeleriyle olan ekonomik ilişkilerini sürdürülebilir ve stratejik bir yapıya kavuşturulmasıdır.”
