Türkiye, jeotermal enerjinin sunduğu fırsatları doğru stratejilerle birleştirerek yenilenebilir enerji alanında küresel bir lider olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
JEOTERMAL ENERJİDE TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİ
Türkiye, jeotermal enerji kaynakları açısından Avrupa’da lider, dünyada ise dördüncü sırada yer alıyor.
1734 megavat kurulu güce sahip 66 jeotermal santralle ülke, bu kapasiteyi ilk etapta 40 bin megavata çıkarmayı hedefliyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, jeotermalin küresel yenilenebilir enerji içindeki payı 25 yıl içinde yüzde 0,5’ten yüzde 3-5’e yükselecek.
Türkiye, bu artıştan en büyük payı almayı planlıyor.
Jeotermal enerji, elektrik üretiminin yanı sıra tarım, turizm ve kentsel ısıtma gibi alanlarda da kullanılıyor.
Yaklaşık 160 bin konut ve 10 bin dekar sera, jeotermal kaynaklarla ısıtılıyor.
Yerli üretimde yüzde 55’e varan oranla jeneratör, gaz türbini ve buhar enjektörü gibi ekipmanlar Türkiye’de üretiliyor.
Bu ekosistem, 50 bin kişiye istihdam sağlıyor.
YAPAY ZEKA VE VERİ MERKEZLERİNİN ENERJİNİN KAYNAKLARINA ÇÖZÜM
Elektrik talebinin önümüzdeki 10 yılda yıllık yüzde 3,5 artması bekleniyor.
Yapay zeka ve veri merkezleri gibi teknolojiler bu talebi daha da artırıyor.
Türkiye, bu ihtiyacı yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılamayı hedefliyor.
Jeotermal enerji, düşük karbon emisyonuyla bu hedefe önemli katkı sağlıyor.
Avrupa Birliği’nin 2026’da devreye alacağı sınırda karbon düzenlemesi, Türkiye’yi emisyon ticaret sistemi kurmaya yöneltti.
Emisyon İklim Kanunu ile kurulan bu sistem, Avrupa’ya ödenecek vergilerin Türkiye’de kalmasını sağlayacak.
Oluşturulan fon, sanayinin yeşil dönüşümüne destek olacak.
Bu strateji, Türkiye’nin hem çevresel hem de ekonomik kazanımlar elde etmesini amaçlıyor.
TERMAL TURİZM VE TARIMDA JEOTERMALİN ROLÜ
Türkiye, 53 termal turizm merkezi ve 520’den fazla kaplıca tesisiyle termal turizmde dünyada ilk üçte yer alıyor.
Yıllık 20-23 milyon ziyaretçi çeken bu tesisler, 2030’da 100 milyar dolarlık küresel pazardan daha büyük pay almayı hedefliyor.
Nevşehir, jeotermalin enerji, turizm ve tarımda bütüncül kullanıldığı bir model şehir olarak öne çıkıyor.
Uluslararası iş birlikleri, bu alanda bilgi transferini hızlandırıyor.
Jeotermal enerji, tarımda Sera Organize Tarım Bölgeleri’nin kurulmasını hızlandırıyor.
Bu bölgeler, yaş meyve ve sebze üretiminde arz sürekliliği sağlıyor.
Jeotermal ısıtmalı seralar, fosil yakıt kullanımını azaltarak verimliliği yüzde 60’a kadar artırıyor.
Türkiye, 100 farklı lokasyonda jeotermal tarım bölgeleri kurarak sektöre ivme kazandırmayı planlıyor.
JEOTERMAL ENERJİDE ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ
Türkiye, İzlanda ve Kenya gibi ülkelerle Ar-Ge iş birlikleri geliştirerek jeotermal teknolojilerde bilgi transferini teşvik ediyor.
Yerel yönetimlerin desteklediği projeler, kentsel ısıtma ve su verimliliğinde jeotermalin kullanımını yaygınlaştırıyor.
Yerli teknoloji üretimi, jeotermal tesislerin sürdürülebilirliğini artırıyor.
Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi, bu iş birliklerinin önemini vurguladı.
Jeotermal enerji, Türkiye’nin enerji bağımsızlığını güçlendiriyor.
Doğalgaza göre sekizde bir daha düşük maliyet sunan jeotermal, cari açığı azaltmada kritik rol oynuyor.
Yatırımcılar, mühendislik birikimi ve finansman gücüyle bu vizyonu desteklemeye hazır.
Türkiye, kapsamlı bir ulusal jeotermal stratejisiyle küresel liderliğe ulaşmayı hedefliyor.
