Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son veriler, Türkiye ekonomisinin 2024 yılında %3,2’lik bir büyüme performansı sergilediğini ortaya koydu. Yılın son çeyreğinde %3 oranında büyüyen ekonomi, iç ve dış talebin dengeli katkısıyla dikkat çekerken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda bu başarının uygulanan ekonomik programın bir yansıması olduğunu vurguladı.
BÜYÜMENİN DİNAMİKLERİ VE EKONOMİK GÖSTERGELER
TÜİK’in 2024 verilerine göre, Türkiye ekonomisi son çeyrekte %3’lük bir büyüme kaydederken, yıl genelinde %3,2’lik bir artışla dikkat çekti. Mehmet Şimşek’in açıklamalarına göre, bu büyüme iç talebin 2,1 puan, net dış talebin ise 1,1 puan katkısıyla gerçekleşti. Kişi başına Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 507 bin 615 TL’ye (15 bin 463 dolar) ulaşırken, milli gelir 1,3 trilyon doları aştı. Şimşek, cari açığın milli gelire oranının %0,8’e kadar gerilediğini, bu durumun dış kırılganlıkların azalmasında önemli bir mesafe kat edildiğini gösterdiğini belirtti. İşgücü piyasasının güçlü görünümünü koruduğu bu dönemde, istihdam yaklaşık 1 milyon kişi artarken, işsizlik oranı 2012 sonrası en düşük seviyesine indi.
Sanayi üretiminin son çeyrekte %3,4’lük bir artışla toparlanma gösterdiğini ve yıl genelinde %0,4’lük bir büyüme sağladığını ortaya koyuyor. İşgücü ödemelerinin gayri safi katma değer içindeki payı, son çeyrekte %40,5 ile tarihi bir seviyeye ulaşarak, büyümenin kapsayıcılığını destekledi. Analistler, bu performansın küresel ekonomik belirsizliklere rağmen Türkiye’nin dayanıklılığını artırdığını ifade ederken, Şimşek’in “sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme” vurgusu, uygulanan politikaların uzun vadeli hedeflerini yansıtıyor. Bu veriler, Türkiye’nin 2024’te dengeli bir büyüme kompozisyonu sergilediğini ve dış talebin pozitif katkı sunduğunu gösteriyor.
2025 BEKLENTİLERİ VE YAPISAL DÖNÜŞÜM HEDEFLERİ
Mehmet Şimşek, 2025 yılına yönelik iyimser bir tablo çizerek, küresel ve yurtiçi koşulların daha destekleyici olmasının beklendiğini ifade etti. “Bugüne kadar elde ettiğimiz kazanımları kalıcı hale getirmek için yapısal dönüşüm politikalarını kararlılıkla sürdüreceğiz” diyen Şimşek, Türkiye’nin ekonomik istikrarını pekiştirme hedefinde olduğunu vurguladı. Sanayi katma değerinin son iki çeyrekte büyümesi, dış talepteki zayıf seyre rağmen üretim kapasitesinin korunduğunu gösterirken, bu durum 2025 için umut verici bir temel oluşturuyor. Şimşek’in açıklamaları, enflasyonla mücadele ve makro finansal istikrarın öncelikli olduğunu işaret ediyor.
Türkiye ekonomisinin 2024’teki performansının, dezenflasyon sürecine rağmen istihdam ve üretimde ilerleme sağladığını ortaya koyuyor. Şimşek’in büyüme rakamlarını “program sayesinde elde edilen kazanımlar” olarak nitelendirmesi, ekonomi yönetiminin reform odaklı yaklaşımını yansıtıyor. Analistler, 2025’te küresel ticaretteki toparlanma ve iç piyasadaki güven artışıyla ekonomik aktivitenin ivme kazanabileceğini öngörüyor. Bu bağlamda, yapısal dönüşüm politikalarının hızlanması, Türkiye’nin orta vadeli büyüme beklentilerini güçlendirecek bir unsur olarak öne çıkıyor.
