Rusya ile Türkiye arasında 10 Ekim 2016’da imzalanan hükümetler arası anlaşmayla temeli atılan TürkAkım Doğal Gaz Boru Hattı Projesi, 9. yılını geride bıraktı. Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki Anapa’dan Türkiye’nin Kıyıköy sahiline uzanan iki hattan oluşan TürkAkım, yıllık toplam 31,5 milyar metreküp taşıma kapasitesine sahip. Hatlardan biri Türkiye’nin iç piyasasına gaz sağlarken, diğeri Avrupa’ya enerji iletiyor.
Projenin resmi açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un katılımıyla 8 Ocak 2020’de gerçekleştirildi. Böylece Rus gazı, ilk kez doğrudan Karadeniz üzerinden Türkiye ve Avrupa’ya ulaşmış oldu.
Uzmanlara göre TürkAkım, yalnızca bir boru hattı değil; aynı zamanda bölgesel enerji arz güvenliğinin stratejik bir ayağı olarak önemini sürdürüyor.
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Osman Zeki Gökçe, hattın hem Türkiye’nin tedarik rotasını çeşitlendirdiğini hem de Rusya’nın Avrupa’ya gaz taşırken Ukrayna ve Polonya gibi ülkelere olan transit bağımlılığını azalttığını belirtti.
Rusya-Ukrayna Savaşı döneminde hattın öneminin daha da arttığını vurgulayan Gökçe, “Türkiye ve TürkAkım’dan faydalanan ülkeler, tedarik sıkıntısı yaşamadan enerji arzlarını koruyabildi” dedi.

Dr. Gökçe, şu anda Avrupa’ya Rus gazı taşıyan dört boru hattından yalnızca TürkAkım’ın faaliyette olduğunu hatırlatarak şunları aktardı:
“Avrupa’daki Bruegel araştırma kuruluşuna göre, 2025’in 39. haftası itibarıyla diğer üç hatta akış dururken, TürkAkım üzerinden AB ülkelerine 372 milyon metreküp gaz akışı gerçekleşti. Yılbaşından bu yana toplam akış 13 milyar metreküpü aştı.”
Avrupa’nın Rus gazına bağımlılığı azaltma politikalarına rağmen Balkan ve Orta Avrupa ülkelerinin enerji güvenliği gereği Rus gazına yönelmeye devam ettiğini belirten Gökçe, şu değerlendirmede bulundu:
“Rus gazı, ABD veya diğer tedarikçilerden gelen LNG’ye kıyasla daha ekonomik bir seçenek sunuyor. Bu durum, bazı Avrupa ülkelerinin tedarik tercihlerinde farklılaşmaya yol açıyor. Dolayısıyla Rus gazı, tüm uzaklaşma politikalarına rağmen TürkAkım üzerinden Avrupa’da pazar bulmayı sürdürecektir.”
TürkAkım’ın Türkiye’ye önemli ekonomik ve stratejik katkılar sağladığını vurgulayan Gökçe, hattın spot piyasalardaki fiyat dalgalanmalarına ve tedarik risklerine karşı koruma sunduğunu söyledi.
“Türkiye bu hat üzerinden hem kendi arz güvenliğini güçlendiriyor hem de Avrupa’ya taşınan gazdan taşıma geliri elde ediyor. Enerji merkezi olma hedefi açısından TürkAkım’da belirleyici aktör olmak Türkiye için kritik” dedi.
Columbia Üniversitesi Küresel Enerji Politikası Merkezi Araştırma Görevlisi Tatiana Mitrova da Türkiye’nin, Rusya’dan TürkAkım üzerinden gelen arzla Güneydoğu Avrupa talebi arasında kilit bir enerji ticaret merkezi haline geldiğini ifade etti.
Mitrova, “Kurulduğu günden bu yana TürkAkım, bölgesel gaz arzında kilit bir rol oynadı. Ukrayna’ya alternatif bir rota oluşturarak Türkiye, Bulgaristan, Sırbistan ve Macaristan’a düzenli teslimatlar yapılmasını güvence altına aldı” değerlendirmesinde bulundu.
GÜNDEM KORİDORU
06 Aralık 2025