AÇIK
TCMB Başkanı Fatih Karahan, Washington’da gerçekleştirdiği “Türkiye’de Para Politikası ve Enflasyon Görünümü” başlıklı sunumda, enflasyon ve faiz politikalarına ilişkin önemli mesajlar verdi.
Karahan, ABD’de yaptığı sunumda, Türkiye’de dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ve makroekonomik göstergelerin bu süreci desteklediğini ifade etti. Enflasyonun Ocak 2025’te %42,1’e gerilediğini, Mayıs 2024’teki zirve seviyesinden önemli bir düşüş yaşandığını belirtti.
Ancak, küresel ticaret politikalarındaki belirsizlikler, jeopolitik gerilimler ve yüksek gıda fiyatlarının enflasyon üzerinde yukarı yönlü riskler oluşturduğunu vurguladı. Dolarizasyon risklerinin, kararlı ve sıkı para politikası duruşuyla sınırlandırıldığına dikkat çekti.
Karahan, iç talepteki ılımlılığın, Türk lirasındaki reel değerlenmenin ve enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin, dezenflasyon sürecini güçlendirdiğini ifade etti. TCMB’nin 2025 yıl sonu enflasyon tahminini %24, 2026 için %12 ve 2027 için %8 olarak güncellediğini hatırlattı.
Orta vadede enflasyonun %5 seviyesinde istikrar kazanması hedefleniyor. Maliye politikasının artan koordinasyonunun, bu süreçte önemli bir katkı sağlayacağı öngörülüyor. Dünya Bankası’nın Türkiye’nin 2025 büyüme tahminini %2,6’dan %3,1’e yükseltmesi, ekonomik istikrar programının uluslararası alanda olumlu karşılandığını gösteriyor.
Karahan, sıkı para politikası duruşunun, enflasyonda sürdürülebilir bir düşüş sağlanana kadar devam edeceğini vurguladı. Politika faizinin, gerçekleşen ve beklenen enflasyon ile altta yatan eğilimi dikkate alarak, dezenflasyon yolunun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleneceğini ifade etti. TCMB’nin 17 Nisan 2025’te politika faizini %47,5’ten %45’e indirdiğini, ancak bu indirimin para politikasında gevşeme sinyali taşımadığını belirtti. Kurulun, enflasyon görünümüne odaklanarak her toplantıda ihtiyatlı bir şekilde faiz ayarlaması yapacağını ekledi.
Para politikası aktarım mekanizmasının son bir yılda önemli ölçüde iyileştiğini belirten Karahan, finansal koşulların sıkılığının enflasyonla mücadelede etkili olduğunu ifade etti. Mevduat faizlerinin %54, tüketici kredisi faizlerinin %64 civarında seyrettiğini, bu seviyelerin Türk lirasına geçişi ve tasarrufları desteklediğini aktardı. Tüketici kredisi büyümesinin ılımlı bir patikada kalmasının kritik olduğunu vurguladı ve bu doğrultuda ek önlemler alındığını belirtti.
TCMB’nin rezervlerinde, 22 Mart 2024 ile 31 Ocak 2025 arasında brüt rezervlerin 42 milyar dolar, swap hariç net rezervlerin 130 milyar dolar arttığını bildirdi. Bu iyileşme, Türk lirasına olan güvenin artmasına bağlandı.