PepsiCo Türkiye ve Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Tarımda Pozitif Gelecek Sempozyumu, “Gıda Sistemlerini Dönüştürmek” temasıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Şef Refika Birgül’ün de katıldığı sempozyumda, Tarım ve Orman Bakanlığı, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Deloitte gibi öncü kurumların temsilcileri, sürdürülebilir gıda sistemlerinin geleceğini tartıştı.
Dünyada ve Türkiye’de yiyecek-içecek sektörünün öncülerinden biri olan PepsiCo, pep+ (PepsiCo Positive) stratejisiyle sürdürülebilirliği merkezine alıyor. Şirket, üretimden pazarlamaya uzanan süreçte çevresel ve toplumsal fayda yaratmayı hedeflerken, çok paydaşlı iş birliklerine de öncülük ediyor. Bu anlayışla düzenlenen sempozyumun açılış konuşmalarını PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Ergün Günay ve Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa yaptı. Etkinliğin sunuculuğunu ise gazeteci-yazar Ilgaz Gürsoy üstlendi.
“TARIMDA POZİTİF DÖNÜŞÜM, SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEĞİN TEMELİ”
PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Ergün Günay, konuşmasında gıda güvenliğinin sürdürülebilir kalkınmanın en önemli bileşenlerinden biri olduğunu vurguladı: “Gıda yalnızca üretimden ibaret değil; erişim, dağıtım ve dayanıklılık alanlarında da büyük bir sınavla karşı karşıyayız. İklim krizinin etkileri bu tabloyu daha da zorlaştırıyor. pep+ vizyonumuz doğrultusunda üretimden tüketime uzanan değer zincirinin her aşamasında sürdürülebilirliği odağımıza alıyoruz. Sözleşmeli çiftçilik, ileri teknoloji ve yenileyici tarım uygulamalarımızla su verimliliğini artırıyor, toprak sağlığını iyileştiriyor ve çiftçiyi iklim risklerine karşı daha dirençli hale getiriyoruz.” Günay, Türkiye’de 20 şehirde 100.000 dekarlık alanda 250 çiftçiyle sözleşmeli üretim yaptıklarını belirterek, “Bir Damla Bir Dünya” projesiyle 735 milyon litre su tasarrufu sağladıklarını aktardı.
“GIDA SİSTEMLERİMİZİ DÖNÜŞTÜRMEZSEK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK MÜMKÜN DEĞİL”
Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa, gıda sistemlerinin dönüşümünün tüm sürdürülebilirlik çabalarının merkezinde yer alması gerektiğini söyledi: “İklim krizinin derinleşmesi, su kaynaklarının azalması ve artan gıda fiyatları tarımın geleceğini tehdit ediyor. Geleneksel tarım uygulamaları kaynak kaybına neden oluyor. Bilim ve teknoloji rehberliğinde geliştirilen yeni üretim modelleri, daha adil ve doğa dostu sistemler yaratabiliyor. Eğer gıda sistemlerimizi dönüştürmezsek, diğer tüm sürdürülebilirlik adımları eksik kalır; çünkü olmayan bir yaşamın sürdürülebilirliğini konuşamayız.” Bursa, tarımda döngüsel ekonomi, dijitalleşme ve akıllı teknolojilerin önemine vurgu yaparak, kamu, özel sektör ve toplumun ortak hedefte buluşmasının gerekliliğini ifade etti.
ÜÇ PANELDE TARIMIN GELECEĞİ KONUŞULDU
Etkinlik boyunca gerçekleştirilen panellerde tarım sektörünün dönüşümüne yön verecek stratejiler ele alındı: “Birlikte Büyümek: Sürdürülebilir Gelecek İçin Çiftçiye Yatırım” başlıklı oturumda Dünya Bankası’ndan Bora Sürmeli, Kredi Kayıt Bürosu’ndan Ömer Faruk Demirhan ve FAO’dan Özcan Türkoğlu, çiftçi destek modelleri ve dijitalleşmenin sektöre etkilerini değerlendirdi.
“Gıda Sistemlerinde Dönüşüm: Dayanıklı Tedarik Zincirleri İçin Teknoloji ve İnovasyon” panelinde Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, Tuna Atmaca (SAP Türkiye) ve Emre Tunalı (Agrovisio), tarımsal üretimden tedarik zincirine kadar dayanıklılık, verimlilik ve sürdürülebilirlik ekseninde yeni fırsatları anlattı. “Her Damlanın Değeri: Sürdürülebilir Büyüme İçin Suya Yatırım” panelinde Asiye Düşünceli (Tarım ve Orman Bakanlığı), Prof. Dr. Erdem Görgün (İTÜ) ve Duygu Erdem (Wilo Türkiye) su yönetiminde teknolojinin, dijital sistemlerin ve kültürel dönüşümün önemini vurguladı.
“İSRAFI ÖNLEMENİN 9 TEMEL ADIMI VAR”
Etkinliğin kapanışında konuşan Şef Refika Birgül, “Gıdanın Geleceği: 2025–2030 Vizyonu” oturumunda israfla mücadele için dokuz temel adımı paylaştı. Birgül, alışverişten depolamaya, pişirme yöntemlerinden enerji kullanımına kadar birçok noktada küçük değişikliklerle büyük fark yaratılabileceğini belirtti.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GIDA SİSTEMİ İÇİN ORTAK ÇAĞRI
Tarımda Pozitif Gelecek Sempozyumu, kamu kurumlarından özel sektöre, akademiden sivil topluma kadar geniş bir katılımla gerçekleşti. Katılımcılar, sürdürülebilir, dirençli ve kapsayıcı bir gıda sistemi inşa etmenin ancak ortak akıl, inovasyon ve iş birliğiyle mümkün olacağı konusunda birleşti.
