2024 yılında ikinci 500’deki şirketlerin üretimden satışları, 2023’e göre yüzde 41 artarak 1.3 trilyon lirayı aştı. Ancak bu artış oranı, son üç yılın altında kaldı. Yurt içi üretici enflasyonu (Yİ-ÜFE) yüzde 41,1 olarak gerçekleşirken, Yİ-ÜFE ile arındırıldığında üretimden satışlar reel olarak yüzde 0,1 geriledi. Böylece, 2022 ve 2023’teki düşüş eğilimi, tıpkı İSO 500’de olduğu gibi, üst üste üçüncü yıla taşınmış oldu. İç talepte yaşanan yavaşlama ve Avrupa’daki ekonomik sorunlar, bu şirketler üzerindeki baskıyı artırdı.
Verilere göre, şirketlerin kârlılıkları da önemli ölçüde eridi. Vergi öncesi dönem kârı yüzde 63,8 düşüşle 34.2 milyar liraya indi. Faaliyet kârları ise yüzde 18,9 azalarak 117.9 milyar liraya geriledi. Bu düşüş, faaliyet kârlılığının yüzde 12,6’dan yüzde 7,3’e inmesine neden oldu ki bu oran, son on yılın ortalamasının oldukça altında. Şirketlerin satış kârlılığı oranı da yüzde 8,2’den yüzde 2,1’e gerileyerek son 10 yılın en düşük seviyelerinden birini kaydetti. Enflasyon muhasebesi uygulamasının getirdiği 20,6 milyar liralık net enflasyon düzeltmesi zararı da bu düşüşte etkili oldu.
Geçen yıl zayıflayan küresel talebe rağmen Türkiye’nin toplam ihracatı ılımlı bir artış gösterse de, İSO İkinci 500’ün ihracatı yüzde 6,2 artışla 15,9 milyar dolara çıktı. Ancak bu rakam, 2022’deki 16,1 milyar dolarlık seviyenin altında kaldı. İkinci 500’ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı 0,2 puan artarak yüzde 6,3’e yükseldi. Bu artışta, listede sayısal olarak daha fazla ağırlığa sahip tekstil ve giyim sektörlerindeki ihracat performansının etkili olduğu belirtildi.
Araştırmanın en dikkat çekici sonuçlarından biri ise zarar eden kuruluş sayısındaki rekor artış oldu. Vergi öncesi dönemde kâr eden kuruluş sayısı 428’den 341’e gerilerken, zarar eden kuruluş sayısı 72’den 159’a yükseldi. Bu sayı, İSO İkinci 500’ün açıklanmaya başladığı 1997 yılından bu yana kaydedilen en yüksek değer olarak tarihe geçti.
Finansman giderleri, yüzde 45,4 artarak 95 milyar liraya yükselirken, faaliyet kârları düştüğü için finansman giderlerinin faaliyet kârına oranı yüzde 80,9’a çıktı. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli kuruluşların yükselen faizlere rağmen finansman ihtiyacını karşılamak için kredi kullanmak zorunda kaldığını gösteriyor.
Teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer dağılımı incelendiğinde, İSO İkinci 500’de en yüksek payı yüzde 41 ile düşük teknoloji yoğunluklu sanayi işletmeleri alırken, yüksek teknoloji grubun payı yüzde 3,3’e geriledi. Bu veriler, dijitalleşme ve yeşil dönüşümün küresel rekabete damga vuracağı bir gelecek için sanayicilerin bu alanda daha fazla çaba harcaması gerektiğini gösteriyor.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, araştırma sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, şirketlerin 2024’te satış performanslarının zayıfladığını, maliyetlerinin yükseldiğini ve kârlılığının bozulduğunu belirtti. Ancak Bahçıvan, “Şirketlerin ihracatındaki yüzde 6,2’lik artışı ve istihdamdaki istikrarlı genişleme eğiliminin altıncı yıla taşınmasını çok değerli buluyorum” ifadelerini kullandı.
2024 yılının dünya genelinde artan ekonomik ve ticari kutuplaşma, Avrupa’daki krizler ve sıkı dış finansal koşullarla geçtiğini vurgulayan Bahçıvan, Türkiye’deki enflasyonla mücadele adımlarının da sanayi kuruluşlarının faaliyetlerini etkilediğini belirtti. Bahçıvan, tüm bu zorluklara rağmen Türk sanayicilerinin üretim, ihracat ve istihdam yaratarak ekonomiye destek vermeye devam ettiğini belirterek teşekkür etti.
Araştırma, zorlu ekonomik koşullara rağmen, Ar-Ge yapan kuruluş sayısında artış (238’e yükseldi) ve Ar-Ge harcamalarında yüzde 120’lik büyüme gibi olumlu sinyaller de veriyor. Ayrıca, sanayi istihdamı yüzde 2,2 artışla 291 bin kişiyi aşarken, halka açık kuruluşların sayısının 39’a yükselmesi, sanayide halka açılma eğiliminin kuvvetlenmeye başladığını gösteriyor.
Sonuçlar, Türkiye’nin ikinci 500 büyük sanayi kuruluşlarının zorlu bir dönemden geçtiğini, ancak adaptasyon yetenekleri ve yatırım çabalarıyla ayakta kalmaya çalıştığını ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde, kârlılık sorunlarının çözümü, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve teknolojik dönüşümün hızlandırılması, bu şirketlerin sürdürülebilir büyümesi için kritik öneme sahip olacak.
GÜNDEM KORİDORU
05 Aralık 2025