Rezervlerdeki 7 haftalık düşüş serisi son buldu! Bakan Şimşek yorumladı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası brüt rezervlerinde 5,8 milyar dolarlık artışla 7 haftalık düşüş serisinin sona erdiğini duyurdu ve bu gelişmenin dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağını belirtti.

15/05/2025 16:09

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervlerinde 9 Mayıs haftasında 5 milyar 811 milyon dolarlık artış yaşanarak toplam rezervler 144 milyar 343 milyon dolara ulaşırken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 7 haftalık düşüş serisinin sona ermesine ilişkin ilk açıklamasını yaptı.

REZERVLERDE TOPARLANMA BAŞLADI

Merkez Bankası brüt rezervleri, 9 Mayıs haftasında 5,8 milyar dolar artarak 138 milyar 532 milyon dolardan 144 milyar 343 milyon dolara yükseldi. Bu artış, 7 haftadır devam eden düşüş trendinin sona erdiğini gösteriyor. Şimşek, zamanında atılan doğru adımların finansal piyasalarda iyileşme sağladığını ve rezerv birikiminin yeniden başladığını vurguladı. Yabancı para cinsi mevduat talebinin azalması ve ülke risk priminin (CDS) gerilemesi, bu toparlanmanın temel unsurları arasında yer alıyor.

Rezervlerdeki bu artış, Türkiye’nin makroekonomik politikalarına olan güvenin artmasıyla ilişkilendiriliyor. Şimşek’in açıklamalarına göre, küresel belirsizliklerin azalması ve finansal göstergelerdeki iyileşme, rezerv birikimini destekleyen önemli faktörler oldu.

DEZENFLASYON SÜRECİNE KATKI

Şimşek, rezervlerdeki toparlanmanın ve finansal göstergelerdeki iyileşmenin, dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağını belirtti. Azalan küresel belirsizlikler ve ılımlı yurt içi talep, enflasyonun kontrol altına alınmasında destekleyici unsurlar olarak öne çıkıyor. Bakan, programlarının nihai hedefinin kalıcı fiyat istikrarı olduğunu ve bu doğrultuda politikaların kararlılıkla uygulanacağını vurguladı.

Enflasyon beklentilerinde son dönemde yaşanan sınırlı iyileşmeler, Şimşek’in açıklamalarını destekliyor. TCMB’nin sıkı para politikası duruşu, rezerv artışıyla birleştiğinde, enflasyonun düşürülmesine yönelik olumlu bir zemin oluşturuyor. Finansal piyasalarda oynaklığın azalması ve CDS’lerin 330 seviyesinin altına inmesi, Türkiye’nin risk algısında pozitif bir değişim yaşandığını gösteriyor. Bu durum, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisini artırabilir.