Küresel enerji piyasaları, arz endişeleri ile para politikası beklentilerinin kesiştiği kritik bir dönemeçten geçiyor. Rusya’nın dünya petrol üretiminde %10’dan fazla paya sahip olması, olası arz kesintilerini küresel fiyatlamalar için belirleyici hale getiriyor.
Ukrayna’nın son dönemde Rusya’nın enerji altyapısına yönelik saldırılarını artırması, piyasada arz güvenliğine dair kaygıları güçlendirdi. Çatışmaların sona erdirilmesine yönelik diplomatik görüşmeler çıkmaza girerken, rafineri hedefli saldırılar fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturuyor.
IG piyasa analisti Tony Sycamore, yayımladığı notta, “Rusya’dan gelebilecek arz kesintilerine dair artan endişeler petrol fiyatlarını destekliyor” ifadelerini kullandı. Analistlere göre, enerji arzındaki olası kesintiler, Brent ve WTI fiyatlarının orta vadede daha yüksek bir bantta dengelenmesine neden olabilir.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, pazartesi günü yaptığı açıklamada, Çin’in Rus petrolü alımlarını durdurmasını teşvik etmek amacıyla ABD’nin Çin mallarına ek gümrük vergisi koymayacağını söyledi. Ancak Bessent, bu sürecin etkili olabilmesi için Avrupa ülkelerinin Çin ve Hindistan’a yönelik yüksek vergiler uygulaması gerektiğini vurguladı.
Bu açıklamalar, ABD’nin enerji arzını jeopolitik ittifaklar üzerinden dengelemeye çalıştığını ortaya koyuyor. Çin ve Hindistan’ın Rus petrolüne olan bağımlılığı, küresel fiyatlama mekanizmasında kritik rol oynamayı sürdürüyor.
Yatırımcıların bir diğer odağı, ABD Merkez Bankası’nın 16-17 Eylül tarihlerinde gerçekleştireceği toplantı olacak. Piyasalar, Fed’in faiz indirimine gitmesini bekliyor. Daha düşük faiz oranları, borçlanma maliyetlerini düşürerek enerji talebini destekleyebilir.
Ekonomistler, Fed’in kararının yalnızca ABD enerji piyasalarını değil, küresel petrol talebini de şekillendireceğini belirtiyor. Talep artışı beklentisi, Brent ve WTI fiyatlarının gelecek haftalarda daha oynak bir seyir izlemesine neden olabilir.
GÜNDEM KORİDORU
08 Aralık 2025