DOLAR 34,5546 0.14%
GBP 43,5434 -0.15%
EURO 36,1807 -0.2%
ALTIN 2.973,960,42
BIST 9.367,773,72%
BITCOIN 33963513.91467%
ETH 1150568.59709%
İstanbul
13°

AÇIK

Oyunculuğun felsefesini kavrayan insan sanat yolculuğuna çıkabilir

Oyunculuğun felsefesini kavrayan insan sanat yolculuğuna çıkabilir

26/07/2024 15:29

Tiyatro; kültürün, sanatın ve toplumun bir yansımasıdır. İnsanları bir araya getirir, düşündürür, eğlendirir ve farkındalığı artırarak toplumsal değişime katkı sağlar. Tiyatro, insanın ruhsal ve entelektüel gelişimine katkıda bulunan büyülü bir sanat formudur. Ülkemizin en başarılı oyuncularından biri olan Tamer Levent, sanatın kalbini oluşturan tiyatroyu Türkiye’de İş Dünyası dergisine anlattı

Ülkemizin en başarılı tiyatrocularından olan Tamer Levent, Dünya Tiyatro Günü özelinde açıklamalarda bulundu. Tiyatroyu kendi açısından değerlendiren Levent; “Tiyatro kelimesi, oyun seyredilen yer sözcüğünden gelmiştir. Tiyatronun seyredildiği mekanlarda oynanan oyunlar durumlardan oluşur yani dramadır. Drama acıklı demek değildir. Dolayısıyla tiyatro ve drama iç içe geçmiş unsurlardır. Biz tiyatro deyince içinde oynanan durumları anlamalıyız. Bu tiyatronun amacı da insanın konuşmayı dahi bilmediği mağara döneminde ve daha öncesinden gelen birbirlerini ifade etmek için seslerini ve beden dillerini kullanması demektir. İnsanlık geliştikçe anlatım biçimleri de gelişti. Daha sonra tiyatro edebiyatı oldu oyunlar yazıldı ama Antik Yunan dönemi belki de dünyada bu gelişmenin başlangıcının en somut yaşandığı dönemdi. Filozoflar tarafından yazılıyordu ve geniş kitlelere oynanıyordu. Tiyatro aracılığıyla insanların beynindeki sanat özelliği harekete geçirilmeye çalışılıyordu. O harekete geçtikçe insan düşünebilen bir hayvan olmaktan kurtulup insan oluyordu. Tiyatro binalarının olmadığı yerlerde insanlar drama yapıyorlardı” diye konuştu.

Levent, eğitimine ilişkin bilgiler paylaşarak, şu önerilerde bulundu; “Üniversitelerde tiyatro bölümlerinin açılması çok önemli. Ankara Devlet Konservatuarı eğitim aldığım yer. Cumhuriyetten sonra açılan ilk devlet konservatuarı. 1936 yılında tiyatro bölümü kuruldu. Tiyatro eğitimi verecek öğretmen sayısı da azdı ancak diksiyon, oyunculuk, yazarlık Ege ve Dokuz Eylül Üniversiteleri’nde açıldı ve bu durum daha sonrasında çok yararlı oldu. Tiyatro eğitimi verecek öğreticilerin yetişmesi bile zaman aldı. Tiyatro ile ilgili yasalar olmalı meslek tanımları, amatörlüğün desteklenmesi tiyatro kültürünün yararı hakkında toplum geliştirilmeli. Bütün insanlar oyunculuk eğitimi almalı. Çünkü insanlar oyuncunun kendini geliştirdiği gibi geliştirirlerse iletişim sorunları ortadan kalkar.”

“TİYATRO TİCARİ BAKIŞA DÖNÜŞEBİLİYOR”

Tiyatro eğitiminde bir ezberciliğin hakim olduğunu dile getiren Tamer Levent, Oyunculuk sadece meslek olarak görülmemeli, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak görülmeli. Ancak o yaşam biçiminin de sanat haline gelmesi gerekiyor. Oyunculuk doğrudan doğruya sanat değildir ama oyunculuğun felsefesini kavrayan insan sanat yolculuğuna çıkabilir.” diye konuştu. Dünya Tiyatro Günü’nün kutlanmasının çok önemli olduğunu dile getiren Levent, bugünün bir güncellemeye ihtiyacı olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu; “Teknolojinin gelişmesiyle tiyatroda da bazı sorunlar yaşanmaya başladı. Bir de tiyatro kültürünün ülkemizde yeterince gelişmediğini düşünecek olursak bu sorunlar ezberci anlayışla yanlış taklit ve insan hayatına değer katmayı çok önemsemeyen ticari bakışlara dönüşebiliyor. O zaman amatörlerin yaptığı tiyatrolar çok daha değerli hale geliyor. Bu anlamda tiyatronun artık bir meslek dalı olarak değerlendirilmesi söz konusuysa, yaşama katkıda bulunmak için o zaman bu mesleğin de tanınması, özlük haklarının sağlanması gerekir. Oyuncular, sadece sahneye çıkan, etrafa boş gözlerle bakan birisi olmaktan çıkıp yaşamın içerisindeki insanların psikolojik, sosyolojik yapılarını tanımlayabilen dünyanın gidişatı hakkında fikri olan insanlar olmak zorunda. Oyun karakterlerini oluştururken bu bakış açısıyla rollerine yaklaşmaları gerekir. Onun için oyunculuk eğitimi veren konservatuarlarda müfredatların yeniden çağımıza uygun bir şekilde düzenlenmesi gerekir. Oyunculuk eğitimi veren öğreticilerinse müfredatlar çerçevesinde oyuncularla irtibat kurmaları gerekiyor.”

“TİYATRO SADECE PERDE AÇIP OYNAMAKTAN İBARET DEĞİL”

Gençlerin tiyatro alanına bir ilgisi olduğunu söyleyen Tamer Levent, bu ilginin ünlü olmaktan kaynaklanabileceğini söylüyor ve ekliyor; “Gençlerin tiyatroya ilgisi çok ama belki de oyunculuk öğrenmek, ünlü olmak amaçlı bu alana ilgi duyuyorlar. Burada tabii bu alanın ticarileşmiş olmasının da etkisi var. Bu tarz durumlar insan yaşamında belirli süreçler içerisinde yaşanıp daha sonra yeni süreçlere geçildiğinde eskiyebilecek kavramlar olabilir. Ben yaklaşık 50 yıldır yaratıcı drama kavramını savunuyorum. Drama bireyin kendi kendisiyle ve başkalarıyla olan ilişkilerinin tümüne denir. İnsanların durum analiz etmeyi öğrenmesi gerekir. Tiyatro, her durumun içerisinde kendi rolünün ne olduğunu anlayıp o durumla bağdaşık değerler üretebilecek şekilde nasıl davranabileceğini bilmesini gerektirir. Tiyatro kültürü insanlarda bu gelişmeyi sağlar. Bu gelişmeyi sağlamamış insanlar esasında ne kendisinin farkındadır ne de başkalarının.”

DRAMA NEDEN ÖNEMLİ?

İçinde bulunduğumuz milenyumda tiyatronun çok daha değerli bir hale geleceğini aktaran Tamer Levent, sözlerini şu şekilde tamamladı; “Drama da çok önemli bir gelişme gösterecektir. Çünkü bireyler kendilerini dahi tanımadan yaşıyorlar, halbuki drama eğitimi almış öğrenciler kendilerini çok daha iyi tanıyorlar. Türkiye’ de eğitimde dramanın gerçekleşmesi için bizzat benim girişimlerim oldu hatta bu konuda çağdaş drama derneklerini kurduk, Milli Eğitim müfredatına haftada bir drama dersi koydurduk. Amacımız bu gelişmelerle öğretmen yetiştiren okullarda da drama öğretmenliğinin geliştirilmesi ve bu öğretmenlerin psikolog, pedagog, sosyolog kadar gelişmiş özelliklere sahip olması söz konusuydu. Bu özelliğe sahip öğretmenler tarafından da branş derslerinin verilmesi söz konusuydu. Türkiye bunu eğer bizim önerdiğimiz yıllarda başlatmış olsaydı bugün okullarda drama eğitimi oturmuş olurdu. Dolayısıyla ben içinde bulunduğumuz çağda tiyatronun sadece izlenecek bir kavram, bir felsefe, bir kültür değil aynı zamanda içinde bulunularak rol oynamayı, düşünerek yaşamayı gerçekleştirmeyi kültür haline getirmenin zamanı gelmiştir diye düşünüyorum

En az 10 karakter gerekli