Otomotiv sektörü, son yıllarda eşi benzeri görülmemiş bir hızla değişiyor. Geleneksel içten yanmalı motorlar yerini sessiz, çevreci ve teknolojiyle donatılmış elektrikli araçlara bırakırken, bu devrimin en ateşli sahnesi şüphesiz Türkiye. Bir yanda küresel devler iddialı adımlarla pazara giriyor, diğer yanda ise yerli gücümüz küresel arenada söz sahibi oluyor.
OTOMOTİVDE ELEKTRİKLİ DÖNÜŞÜM
Bu dinamik dönüşümün en son örnekleri, pazarda fırtınalar estiren BYD ve Chery’nin lüks alt markası Jaecoo’nun Türkiye’deki yükselişiyle kendini gösteriyor. Çinli üreticiler, sadece uygun fiyatlı değil, aynı zamanda son teknolojiyle donatılmış modellerle Türk tüketicisinin dikkatini çekiyor. Özellikle Jaecoo’nun, şık tasarımı ve akıllı özellikleriyle hedeflediği premium segment, rekabeti yeni bir seviyeye taşıyor. Ancak bu uluslararası rekabetin en iddialı yanıtı, şüphesiz Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu, yani TOGG’dan geliyor. T10X modeliyle yollarda görmeye alıştığımız TOGG, şimdi de merakla beklenen sedan kasasını duyurarak heyecanı doruklara taşıdı. En dikkat çekici gelişme ise, bu yeni yerli otomobilin Almanya gibi otomotivin kalbi sayılan bir pazara ihraç edilecek olması. Bu adım, TOGG’un sadece yerel bir başarı hikayesi olmadığını, aynı zamanda küresel arenada bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor. Peki, bu hareketli pazarın geleceği ne olacak? Küresel markaların agresif pazara girişleri ve TOGG’un güçlü yerli üretimiyle, Türk otomotiv sektörü önümüzdeki dönemde hem bir rekabet arenası hem de bir inovasyon merkezi haline gelmeye aday. Bu sayıda, TOGG’un yeni sedanı, BYD ve Chery’nin Türkiye stratejileriyle birlikte, bu heyecan verici dönüşümün tüm detaylarını inceliyoruz.
TOGG T10F VE T10X İLE KÜRESEL SAHNEDE
Türkiye’nin yerli otomobili TOGG, Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen ve otomotiv dünyasının en önemli etkinliklerinden biri olan IAA Mobility 2025 fuarında tarihi bir adım attı. Bu fuarda Avrupa pazarına resmi olarak giriş yapan TOGG, sadece Türkiye’de değil, küresel arenada da iddialı bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Fuarda dünya lansmanı yapılan yeni fastback modeli T10F, markanın ilk SUV’u T10X’in ardından ürün gamını genişletme stratejisinin bir parçası olarak öne çıktı. En dikkat çekici detaylardan biri, T10F’in Avrupa standartlarındaki Euro NCAP güvenlik testlerinden 5 yıldız almasıydı. Bu başarı, TOGG’un henüz yola çıkmadan uluslararası kalite ve güvenlik standartlarına uygunluğunu tescil etti. TOGG’un Avrupa’daki bu yolculuğu T10F ile sınırlı kalmadı. Markanın ilk modeli T10X de 29 Eylül itibarıyla Almanya’da ön siparişe açıldı. Böylece TOGG, Avrupa pazarına çift modelle güçlü bir giriş yapmış oldu. Satış süreçlerinin artık çekiliş yerine doğrudan siparişle gerçekleşecek olması, TOGG’un artan üretim kapasitesi ve markaya olan güvenin bir göstergesi olarak yorumlandı.
TOGG T10F, farklı batarya ve donanım seçenekleriyle geliyor. 623 kilometreye varan uzun menzilli versiyonuyla dikkat çeken T10F, hem arkadan itişli (RWD) hem de çift motorlu dört çeker (AWD) seçenekleri sunarak Avrupalı tüketicilerin farklı ihtiyaçlarına hitap etmeyi hedefliyor. Araç, teknolojik olarak da Trumore dijital platformu aracılığıyla Fintek ve yapay zekâ gibi yeni nesil çözümleri entegre ederek “bir otomobilden fazlası” olma misyonunu sürdürüyor. TOGG yöneticileri, bu adımı bir meydan okuma olarak nitelendiriyor. TOGG Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, fikri mülkiyet hakları tamamen Türkiye’ye ait bir otomobil üretmenin başlı başına bir başarı olduğunu belirtirken, Almanya’dan başlayarak tüm Avrupa’ya açılma hedeflerini vurguladı. TOGG CEO’su Gürcan Karakaş ise Almanya’nın yaygın elektrikli araç altyapısı sayesinde Avrupa’ya açılmak için en uygun pazar olduğunu ifade etti.
TÜRK TÜKETİCİSİ YERLİ OTOMOBİLE SIKI SIKIYA BAĞLI
Avrupa’daki bu önemli adımların yanı sıra, TOGG T10F Türkiye pazarında da büyük bir ilgiyle karşılandı. Ön siparişe sunulduğu gün “hızlı teslimat” stoklarının kısa sürede tükenmesi, Türk tüketicisinin yerli otomobile olan güçlü bağlılığını ve heyecanını bir kez daha gösterdi. TOGG’un hem iç hem de dış pazardaki bu başarısı, Türkiye’nin küresel otomotiv sahnesinde artık yeni ve güçlü bir oyuncu olduğunun en somut kanıtı olarak kayıtlara geçti.
