Türkiye otomotiv endüstrisi, Şubat 2025’te yaklaşık 2 milyar 981 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek, geçen yılın aynı dönemine göre %4,7’lik bir düşüş yaşadı; Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, sektör Türkiye’nin toplam dış satımından %14,3 pay aldı.
İHRACAT PERFORMANSINDA DİKKAT ÇEKEN ÜRÜN GRUPLARI
Türkiye otomotiv sektörü, Şubat 2025’te 2 milyar 981 milyon dolarlık ihracatla yılı nispeten zorlu bir performansla geçirdi; OİB’nin açıklamasına göre, 2024’ün aynı ayına kıyasla %4,7’lik düşüş, küresel resesyon riskleri ve Avrupa’daki ekonomik daralmadan etkilenmiş görünüyor.
Tedarik endüstrisi, 1 milyar 224 milyon dolarla sektörün lokomotifi olmayı sürdürdü; bu grup, toplam ihracatın yaklaşık %41’ini oluşturarak, otomotiv yan sanayisinin gücünü bir kez daha ortaya koydu. Binek otomobiller ihracatı %0,6 azalarak 920 milyon dolara gerilerken, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar 480 milyon dolar, çekici ihracatı ise 116 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Otobüs-minibüs-midibüs ihracatı ise %9,5’lik düşüşle 211 milyon dolara indi; bu veriler, sektörün bazı segmentlerde zorlandığını ancak tedarik endüstrisiyle dengelendiğini gösteriyor.
Sektörün Şubat ihracatındaki düşüşün, Almanya gibi ana pazarlardaki talebin azalmasından kaynaklandığı ancak İspanya (%68), Slovenya (%90) ve Portekiz’e (%251) yapılan binek otomobil ihracatındaki artışların umut verici olduğu belirtildi.
Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar grubunda Almanya’ya %120, İspanya’ya %198’lik üç haneli artışlar, bu segmentin Avrupa pazarındaki talebi karşılamada etkili olduğunu kanıtladı. Otobüs-minibüs-midibüs grubunda ise Birleşik Krallık’a %63, Polonya ve Sırbistan’a üç haneli ihracat artışları, sektörün çeşitlenen pazarlara yöneldiğini ve bu alanlarda büyüme potansiyeli taşıdığını ortaya koydu. Bu performans, Türkiye otomotiv endüstrisinin küresel dalgalanmalara rağmen esnekliğini koruduğunu yansıtıyor.
ÜLKE BAZINDA DEĞİŞEN PAZARLAR
Şubat 2025’te otomotiv ihracatında ülke bazlı performanslar dikkat çekici bir çeşitlilik sergiledi; Almanya, %7’lik artışla 470 milyon dolarlık dış satımla en büyük pazar olmayı sürdürdü ancak tedarik endüstrisinde bu ülkeye ihracat %7 azaldı.
Fransa, binek otomobillerde en büyük pazar olmasına rağmen geçen yılla paralel bir seyir izleyerek 316 milyon dolarlık ihracatla %5’lik bir düşüş yaşadı; Birleşik Krallık ise %17 azalışla 299 milyon dolar seviyesinde kaldı. Öte yandan, Romanya’ya %23, İspanya’ya %41 ve Çekya’ya %27’lik artışlar, tedarik endüstrisinin yeni pazarlara açılma çabasını gösterdi.
Bu veriler, Almanya gibi geleneksel pazarlardaki daralmaya karşın, alternatif pazarların sektör için önemli bir denge unsuru haline geldiğini ortaya koyuyor.
Polonya ve Sırbistan’a otobüs-minibüs-midibüs ihracatındaki üç haneli yükseliş, bu ülkelerdeki toplu taşıma yatırımlarının Türk üreticiler için fırsat yarattığını gösterdi. Almanya’ya yapılan 470 milyon dolarlık ihracat, sektörün bu pazardaki liderliğini koruduğunu kanıtlarken, Fransa ve Birleşik Krallık’taki düşüşler, Avrupa’daki ekonomik belirsizliklerin etkisini yansıttı.
Türkiye otomotiv sektörü, bu dengesiz tabloya rağmen yeni pazarlarla ihracatını çeşitlendirerek direnç sergiliyor.
