Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk, “Değerlerimizle büyüyoruz” anlayışıyla hareket ederek kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya ve kültür & sanat hayatında iz bırakan sergiler düzenlemeye devam ediyor. Bu kapsamda hazırlanan “Rumeli’de Osmanlı İzleri” sergisi; camilerden köprülere, medreselerden çarşılara kadar pek çok dini ve sivil mimari örneği Rumeli eserinin minyatür sanatının incelikli üslubuyla yeniden görünür kılındığı seçkin bir koleksiyon sunuyor.
Kuveyt Türk’ün katkılarıyla hazırlanan “Rumeli’de Osmanlı İzleri” sergisi, Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi Tek Kubbe Salonu’nda sanatseverlerin ziyaretine açıldı. Serginin açılışına Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, minyatür sanatçısı Gülçin Anmaç, öğrencileri ve sanatseverler katıldı. Sergi, 25 Aralık 2025 Perşembe gününe kadar pazartesi günü hariç 10.00- 18.00 saatleri arasında ziyarete açık olacak.
“RUMELİ BİR COĞRAFYADAN DAHA FAZLASI”
Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, serginin açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Kuveyt Türk olarak, medeniyetimizin estetik ve düşünsel birikiminin gelecek kuşaklara taşınmasını önemli bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bugün burada bir araya gelmemize vesile olan sergi de bu yaklaşımımızın güçlü bir yansımasıdır. Asırlar boyunca Osmanlı’nın adaletle, ilimle, irfanla yoğrulan şehirler inşa ettiği Rumeli coğrafyası, medeniyetimizin en önemli tarihî ve kültürel alanlarından biridir. Rumeli, yalnızca bir coğrafyayı değil; kardeşliği, zarafeti, hoşgörüyü, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir iklimi ifade eder. Bugün Balkan şehirlerinde hâlâ nefes alan mimari, kültürel ve insani izler; ecdadımızın bu topraklarda bıraktığı güçlü hatıranın canlı birer şahididir. Gülçin Hanım’ın Rumeli’ye duyduğu derin ilgi ve minyatür sanatındaki ustalığı, bu koleksiyonun her detayında kendini hissettiriyor. Sanatkâr ecdadımızın bugün Balkan şehirlerinde yaşamaya devam eden hatıralarını, minyatür sanatının inceliğiyle günümüze taşıyan bu sergiyi sanatseverlerle buluşturmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
“OSMANLI ŞEHİRLERİ MEDENİYETİ FISILDIYOR”
Serginin tüm eserlerini hazırlayan minyatür sanatçısı Gülçin Anmaç, sergi özelindeki değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Osmanlı’nın Rumeli’de inşa ettiği şehirler; camileri, medreseleri, çarşıları, köprüleri ve mimarinin tüm katmanlarıyla bize asırlardır bir medeniyetin zarafetini fısıldıyor. Ne var ki bu eserlerin bir kısmı zaman içinde kayboldu, bir kısmı ise yalnızca anlatılarda veya arşivlerde kaldı. Ben bu proje ile Rumeli’deki izleri, geleneksel minyatür sanatının imkânlarıyla yeniden görünür kılmaya çalıştım. Her bir eseri hazırlarken arşiv kaynaklarını inceledim, kaybolmuş yapıların planlarını araştırdım, kompozisyon tasarımlarını klasik üsluba bağlı kalarak oluşturdum ve uzun bir çalışma sürecinin sonunda bu minyatürlere hayat verdim. Osmanlı’nın Rumeli’ye bıraktığı kültürel ve mimari mirası, sanatın zarif diliyle yeniden ifade etmeye gayret ettim.”
OSMANLI MİRASI SANATLA BUGÜNE TAŞINIYOR
Sergideki eserler, Üsküp’ten Belgrad’a, Selanik’ten Saraybosna’ya uzanan 11 ülke ve 29 şehirdeki Osmanlı yapılarını konu alıyor. Kaybolmuş camiler, türbeler, köprüler ve külliyeler, sanatçının titiz araştırmaları ve özgün yorumuyla yeniden görünür hale geliyor. Her bir minyatür, tarihî hafızayı sanat üzerinden bugünün sanatseverlerine taşıyan bir anlatı niteliği taşıyor.
