Toplantının açılışında konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir, Türkiye’nin kalkınma yolculuğunda yeni bir sayfa açıldığını vurguladı. Özdemir, “Kalkınma yalnızca ekonomik göstergelerle değil, toplumsal adalet, üretkenlik, etik değerler ve kurumsal kapasiteyle birlikte inşa edilmelidir” ifadelerini kullandı.
MÜSİAD’ın 14.000’i aşkın üyesi, 60.000’in üzerindeki işletmesi ve yaklaşık 3 milyonluk istihdam gücüyle bu sürecin temel taşıyıcısı olmaya kararlı olduklarını belirten Özdemir, 2025-2027 dönemini kapsayan vizyon belgesinin “sahada karşılığı olan bir yol haritası” olduğunu dile getirdi.
Yeni Kalkınma Yaklaşımının Yedi Stratejik Temeli
MÜSİAD’ın yayımladığı vizyon belgesi, Türkiye’nin kalkınmasında ekonomik göstergelerin yanı sıra toplumsal ve ahlaki temelleri de önceleyen bütüncül bir yaklaşımı esas alıyor. Bu yaklaşım, yedi ana stratejik alan üzerine inşa edilmiş durumda:
- Kalkınma Modelinin Yeniden Tanımlanması: Sadece büyümeyi değil, bu büyümenin nitelik, kapsayıcılık ve toplumsal adalete dönüşümünü hedefleyen, adil, sürdürülebilir ve istihdam dostu bir kalkınma zemini oluşturulması amaçlanıyor.
- Sosyal Uyum ve Gelir Eşitsizliğinin Azaltılması: Gençlerin ve kadınların iş gücüne katılımını artıracak, yoksullukla mücadele edecek ve konut edinimi gibi refah göstergelerinde kalıcı çözümler üretecek istihdam odaklı programlar geliştirilecek.
- İkiz Dönüşüm (Dijitalleşme ve Yeşil Dönüşüm): Sanayi 4.0, karbon ayak izinin azaltılması, çevresel verimlilik ve dijital altyapının yaygınlaştırılması gibi konulara odaklanılacak. Anadolu sanayi havzaları modeli ve sektörel kümelenme stratejileriyle bu dönüşüm desteklenecek.
- Finansal Kapsayıcılığın Artırılması: Katılım finansı, mikrofinans ve üretim destekli yatırım fonları gibi alternatif finansman modelleri geliştirilerek girişimciliğin önü açılacak ve finansal sistem dışında kalan kesimler entegre edilecek.
- Üyelerin Ticaret Kapasitesinin Güçlendirilmesi: MÜSİAD Invest, Sektör Kurulları, Ticaret Ofisi ve İhracatı Geliştirme Komisyonu gibi yapılar aracılığıyla üyeler arası etkileşim teşvik edilecek; yeni pazarlara açılma ve yatırım eşleştirme desteklenecek.
- Erdemli Hayat İlkesinin Yaygınlaştırılması: İş dünyasında etik ilkelere dayalı rehberlik, eğitim programları ve toplumsal sorumluluk temelli iş modelleri ile kazanç odaklı değil, erdem odaklı bir ekonomik kültür inşa edilmesi teşvik edilecek.
- Güçlü MÜSİAD Kurumsal Altyapısı: Veri temelli yönetişim anlayışı, politika üretiminde izleme ve değerlendirme sistemleri, düşünce kuruluşu kimliğinin kurumsallaştırılmasıyla MÜSİAD’ın politika yapım süreçlerinde öncü rol oynaması hedefleniyor.
Eğitim ve Mesleki Yeterlilik: Kalkınmanın Vazgeçilmezi
Vizyon belgesinde en çok vurgulanan başlıklardan biri de eğitim oldu. MÜSİAD, Türkiye’deki eğitim yapısının verimlilik, üretim ve istihdamla doğrudan ilişkilendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Genel Başkan Özdemir, “Kalkınmanın sadece sermaye ve teknolojiyle değil, insan kaynağının niteliğiyle de doğrudan ilişkili olduğunu artık görmezden gelmek mümkün değil” dedi.
MÜSİAD, bu kapsamda “Mesleki Eğitim Raporu” ve “21. Yüzyılda Yükseköğretim” başlıklı kapsamlı analizler hazırlığında. Ayrıca ilköğretim düzeyinde üretim ve meslek farkındalığını artırmak amacıyla “Üretim ve İstihdam Haftası” uygulaması öneriyor. Belge, meslek liseleri ile organize sanayi bölgeleri arasında kurumsal eşleştirme gibi pratik adımları da içeriyor.
“Terörsüz Türkiye”: Kalkınma ve Kardeşlik Üzerine Yeni Bir Toplumsal Sözleşme
Vizyon belgesinde “Terörsüz Türkiye” hedefi özel bir yer tutuyor. Burhan Özdemir, bu konuyu sadece güvenlik perspektifiyle değil, kalkınma ve toplumsal barışın teminatı olarak gördüklerini belirtti. Özdemir, “Terörün gölgesinde üretim olmaz, yatırım olmaz, istihdam olmaz… Bizim terörle mücadelemiz sadece silahla değil, fabrikayla, okul ile, istihdamla ve kardeşlikle veriliyor” dedi.
MÜSİAD, terörden etkilenen bölgelerde özel kalkınma hamleleri ve yatırım teşvikleri çağrısında bulunuyor.
Toplumu Kapsayan, Katılımcı ve Uygulanabilir Bir Kalkınma Vizyonu
MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir, vizyon belgesinin yalnızca bir kurumsal strateji olmadığını, aynı zamanda “Türkiye’nin ortak aklına ve adil geleceğine bir katkı metni” olduğunu vurguladı. Özdemir, “Kalkınmanın merkezinde değerler olmalı. Kazanırken de kalkınırken de adaleti ve erdemi esas alacağız” çağrısıyla sözlerini tamamladı.
