Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bankacılık sektöründe önemli bir düzenlemeye imza attı. Zorunlu karşılıklara uygulanan faizin hesaplanma yöntemi değiştirildi. Artık politika faizi yerine ağırlıklı ortalama fonlama faizi esas alınacak.
ZORUNLU KARŞILIK FAİZİNDE YENİ DÖNEM
Merkez Bankası, bankalara gönderdiği uygulama talimatıyla zorunlu karşılıklara ödenen faizin hesaplanma yönteminde değişikliğe gitti. Daha önce politika faizi üzerinden hesaplanan bu faiz, yeni düzenlemeyle ağırlıklı ortalama fonlama faizi üzerinden belirlenecek. Politika faizi şu anda yüzde 46 seviyesinde bulunuyor. Ancak ağırlıklı ortalama fonlama faizi, faiz koridorunun üst bandına yakın bir düzeyde, yaklaşık yüzde 49 civarında seyrediyor. Bu değişiklik, bankaların zorunlu karşılıklar için aldığı faizi yaklaşık üç puan artıracak. Böylece bankaların atıl durumda tuttuğu paralardan elde ettiği gelir yükselecek.
Bu düzenleme, finansal piyasalarda dikkatle takip ediliyor. Bankaların maliyetlerini etkileyebilecek bu adım, mevduat maliyetlerini sınırlı da olsa düşürebilir. Türk Lirası’nı destekleyici bir etki yaratması bekleniyor. Analistler, yeni yöntemin bankacılık sektörüne pozitif katkı sağlayacağını belirtiyor. Ayrıca, bu değişikliğin Merkez Bankası’nın para politikalarını piyasa koşullarına daha duyarlı hale getirme çabasının bir parçası olduğu ifade ediliyor. Zorunlu karşılıklar, bankaların topladığı mevduatların belirli bir oranını Merkez Bankası’nda tutmasını gerektiriyor. Bu uygulama, finansal istikrarı sağlamak ve likiditeyi kontrol etmek için kullanılıyor.
BANKACILIK SEKTÖRÜ VE TÜRK LİRASI’NA ETKİLER
Merkez Bankası’nın son Para Politikası Kurulu toplantısında faiz koridorunun üst bandı yüzde 49’a yükseltilmişti. Bu karar, ağırlıklı ortalama fonlama faizinin de bu seviyeye yaklaşmasına neden oldu. Yeni düzenlemeyle, bankaların zorunlu karşılıklar için aldığı faiz oranı artacak. Bu durum, bankaların finansal yapısını güçlendirecek. Aynı zamanda, Türk Lirası üzerindeki baskıların azalmasına katkı sağlayabilir. Döviz kuru dalgalanmalarının dengelenmesine yardımcı olacağı öngörülüyor.
Ekonomistler, bu adımın bankalar için sınırlı da olsa olumlu etkiler yaratacağını vurguluyor. Mevduat maliyetlerini düşürücü bir etki yaratabileceği belirtiliyor. Türk Lirası talebini artırarak para politikası aktarım mekanizmasını güçlendirebilir. Merkez Bankası’nın bu hamlesi, yüksek enflasyon ve döviz kuru dalgalanmalarıyla mücadele kapsamında atılan adımlardan biri olarak değerlendiriliyor. Bankalar, zorunlu karşılık yükümlülüklerinden daha yüksek gelir elde edecek. Bu durum, sektörün likidite yönetimini kolaylaştırabilir. Yeni yöntemin, piyasalarda Türk Lirası’na olan güveni artırması bekleniyor.
