Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 4. Tarım Orman Şurası’nda yaptığı konuşmada ekonomideki son çalkantının kalıcı bir etki yaratmayacağını ifade ederek, uygulanan programın Türkiye’nin iç ve dış şoklara karşı dayanıklılığını artırdığını belirtti. Bakan Şimşek, enflasyonun düşüş trendinde olduğunu, rezervlerin güçlendiğini ve cari açığın yönetilebilir seviyelere çekildiğini vurgularken, tarım sektörüne yönelik desteklerin devam edeceğini duyurdu.
MEHMET ŞİMŞEK ENFLASYON HAKKINDA SON DAKİKA AÇIKLAMASI YAPTI
Mehmet Şimşek, küresel ekonomideki belirsizliklerin ve artan korumacılığın Türkiye’yi de etkilediğini, ancak ihracat bağımlılığının benzer ülkelere göre düşük olması nedeniyle dış ticaretteki kırılmaların iç pazara yansımalarının sınırlı kaldığını ifade etti. 2023 ortalarında 55-60 milyar dolar seviyesinde olan cari açığın, program sayesinde 11 milyar dolara kadar gerilediğini, petrol fiyatlarındaki düşüşün de bu süreci desteklediğini belirtti.
Şimşek, 2024’ün ikinci yarısından itibaren dezenflasyon dönemine girildiğini ve enflasyonun kontrol altına alındığını, son dönemde yaşanan oynaklığın ise kalıcı bir etki yaratmayacağını öngördüğünü dile getirdi.
Enflasyonun düşmeye devam edeceğini ve bunun en büyük öncelikleri olduğunu vurgulayan Şimşek, hizmet enflasyonunda katılık ve kiralardaki geçmişten gelen yansımalar gibi zorluklar olsa da bütçe açığını azaltarak mali disiplini sağladıklarını açıkladı. 2023’te büyük bir deprem sonrası harcamalara rağmen bütçe açığının kontrol altında tutulduğunu, geçen sene sapma yaşanmadığını ve 1,2 trilyon TL tasarruf sağlandığını belirtti.
Programın hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme ve adil gelir dağılımı olduğunu, bunun için enflasyonu 2025’te yüzde 6-18 aralığına, 2027’de ise tek haneye indirmeyi planladıklarını aktardı. Bakan, büyümede dengelenmenin gerekli olduğunu, iç talebin aşırı ısınmasının kontrol altına alınarak yüksek büyümenin temellerinin atıldığını ifade etti.
REZERVLER VE TARIM DESTEKLERİYLE GÜÇLENDİRİLEN EKONOMİ
Türkiye’nin rezerv pozisyonunun IMF tanımına göre yeterlilik seviyesine ulaştığını ve rezervlerin şoklara karşı bir tampon görevi gördüğünü söyleyen Şimşek, Kur Korumalı Mevduat (KKM) yükümlülüğünün 22 milyar doların altına düşürüldüğünü, bu çıkışın piyasalarda sorun yaratmadan sağlandığını belirtti. Program sayesinde kırılganlıkların azaldığını ve ekonominin dayanıklılığının arttığını vurgularken, rezervlerdeki iyileşmenin Türkiye’ye duyulan güveni gösterdiğini ifade etti.
Şimşek, CDS’teki son yükselişin ABD’nin korumacılık politikalarına bağlı küresel bir hareket olduğunu ve Türkiye’nin benzer ülkelere göre daha iyi performans sergilediğini dile getirdi.
Tarım sektörüne yönelik desteklerin devam edeceğini açıklayan Şimşek, çiftçilere sağlanan kredilerin faizinin yüzde 70’inin Hazine tarafından karşılandığını, gıda arz zincirinin etkinleştirilmesinin programın önemli bir boyutu olduğunu belirtti.
Kırsal nüfusun azalmasına karşın tarımı cazip hale getirmek için ölçeğin büyütülmesi ve teknolojinin kullanılması gerektiğini, bu kapsamda yenilenebilir enerji ve yeşil dönüşümün de öncelikler arasında yer aldığını aktardı. Türkiye’nin demografik avantajının 20 yıl daha süreceğini, kadınların işgücüne katılım oranını OECD seviyelerine çıkarmak için reform yapacaklarını ifade etti. İstihdam piyasasının güçlü olduğunu, 1 milyona yakın net istihdam oluşturulduğunu ve işsizlik oranlarının erkeklerde tarihin en düşük seviyesine, kadınlarda ise hızlı bir düşüş trendine girdiğini vurguladı.
Enflasyon ne zaman düşecek?
Mehmet Şimşek, 2024’ün ikinci yarısından itibaren dezenflasyon dönemine girildiğini, enflasyonun düşmeye devam edeceğini ve 2025’te yüzde 6-18 aralığına gerileyeceğini belirtti. Son çalkantının kalıcı bir etki yaratmayacağını, programın hedefinin 2027’de enflasyonu tek haneye indirmek olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin rezervleri yeterli mi?
Şimşek, rezervlerin IMF tanımına göre yeterlilik seviyesine ulaştığını, şoklara karşı tampon görevi gördüğünü ve KKM’nin 22 milyar doların altına düşürüldüğünü açıkladı.
Tarım destekleri devam edecek mi?
Bakan Şimşek, çiftçilere güçlü desteklerin süreceğini, tarımda kullanılan kredilerin faizinin yüzde 70’inin Hazine tarafından ödendiğini belirtti. Gıda arz zincirinin etkinleştirilmesi ve ölçeğin büyütülmesi için teknoloji kullanımının teşvik edileceğini, tarımın cazip hale getirileceğini ifade etti.
