Ekonomi yayıncılığı çatısı altında iş dünyasının ihtiyaçlarını ortaya koymak ve bu alanda gündem oluşturmak amacıyla yeniliklere imza atan, Türkiye’de İş Dünyası Dergisi “Mahkeme Sohbetleri”nin beşincisini 25 Ekim’de gerçekleştirdi. Destek Patent iş birliğiyle lider markaların temsilcilerini aynı masada buluşturan sohbetin konusu bu kez “Markaların e-ticaret alanında dikkat etmesi gereken hususlar ve e-ticaret ile marka ve alan adlarında yapılan kanuni değişikler” oldu.
Yayın hayatında ikinci yılını doldururken önemli işlerin altına imza atan Türkiye’de İş Dünyası Dergisi, “Mahkeme Sohbetleri” adını verdiği buluşma serileri ile her ay iş dünyasını yakından ilgilendiren konuları, sektör lideriyle tartışmaya açıyor. Mahkeme Sohbetleri’nin bu ayki gündeminde ise “e-ticaret platformlarındaki işletmeler için marka koruma stratejileri ve bu alanda yapılan güncel değişimler” vardı.
Destek Patent iş birliği ile gerçekleşen Mahkeme Sohbetleri’nin beşincisine; Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, Türkiye’de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Eski Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, Toptan.Tr CEO’su Sezgin Şener, Tempo BPO Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Akar katıldı.
“E-TİCARET SİTELERİNİN ARKASINDA BÜYÜK BİR ZENGİNLİK YATIYOR”
Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, buluşmanın önemine dair yaptığı açıklamada: “E-ticaret gelişmekte olan bir sistem. Bu sayede ortaya çıkan yeni ticaret modeliyle artık sınırlar ortadan kalkıyor ve dünya küçük bir köy haline geliyor. E-ticaret modelinin artmasıyla beraber, Türkiye’de marka sayısında da hızlı artış kaydediliyor. Zira internet platformunda yer alan markaların tescilli olması şartı var. Taklit ürünlerin e-ticaret platformlarında yer almaması adına konulan bu şartı değerli buluyorum. E-ticaret sitelerinin arkasında büyük bir zenginlik yatıyor. Hem satılan ürünlerin ulaşımı hem de garantili satışın sağlanması bakımından ürünlerin kalite kontrolü ve tüketici haklarının sağlama alınması gerekiyor. Tam da bu noktada markaların tescille korunması tüketiciye güven sunması açısından giderek önem kazanıyor. İşte bu platform sayesinde iş dünyasını yeni gelişmeler hakkında bilgilendirmek üzere bir araya geliyoruz. Mahkeme Sohbetleri’nin iş insanlarına bilgi, değer ve alışılmışın dışında bir bakış açışı kazandırdığına inanıyorum.” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) eski Başkanı Mustafa Çıkrıkçıoğlu da; uzmanlık alanı çerçevesinde e-ticarette tescilin önemini değerlendirerek şunları söyledi: “Teknoloji çok hızlı gelişiyor. İthal edilen bir mal bize ulaşana kadar yeni model çıkmış oluyor. E-ticaret ihracatta en önemli kanallardan birisi. Ama maalesef biz bu konuda arzu edilen seviyeye halen gelemedik. Bizim sitelerimizin de global olarak genişlemesi ve bilinmesi lazım. İnternet mecrasındaki satışların globalleşmesi teşvik edilmeli. Bu iş erken yaşlarda oluşturulan bilinç ve eğitimle mümkün. Geleceğin markaları e-ticaretle şekilleniyor. Fiziki mağaza satışları e-ticarete göre daha düşük seyredebiliyor. Maliyetleri de düşürdüğü için e-ticaret her geçen gün daha fazla değerleniyor. Bu da beraberinde tescil sisteminin önemini artırıyor. Fikri ve sınai haklarımızı bilmek, bu alandaki yeni gelişmelere vakıf olmak, unuttuklarımızı hatırlamak ya da değişimlerden haberdar olmak Türk ekonomisine yön veren iş insanları için büyük bir katma değer. Bu anlamda Mahkeme Sohbetleri’ni önemsiyor ve destekliyorum.”
“PATENT OLMAZSA ÜRÜN TAKLİDİ YAYGINLAŞIR”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer ise, buluşmanın gündemini şöyle değerlendirdi; “Dijitalleşmeyle beraber günümüzde ürüne ulaşmak kolaylaştı, e-ticaret hızla gelişiyor. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir ürüne imkanlar doğrultusunda anında ulaşabiliyoruz. Dünya küçücük bir köy haline geldi. Yılda bir ya da iki defa Çin’deki fuarlara gidiyorum. Orada şöyle bir sistem var; burada üretilen bir ürünün tescilini Çinli üretici kendi ülkesinde alıyor. Haliyle kendi ülkesinde sizin fikrinize sahip çıkıyor. Dolayısıyla şunu söyleyebilirim, eğer patent tescili olmazsa kendi üretiminiz olan ürününüz başkası tarafından kopyalanıp çalınabiliyor. Bu yüzden üreticiler, ürünleri ne olursa olsun patent tescili ile korumalı.”
Toptan.tr CEO’su Sezgin Şener de kendi sektörüyle ilgili değerlendirme yaparak Mahkeme Sohbetleri’ne katkıda bulundu. Şener; “Toptan.tr olarak Türkiye’de uzun zamandır denenen ama gerçekleştirilemeyen bir işi gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesi yürütüyoruz. Ne yapıyorsunuz derseniz; Türkiye’deki üreticileri perakendecilerle buluşturuyoruz. Bunlar rekabet konusunda geri kalan küçük esnaflar yani hepimizin mahallesinde olan bakkal, manav vb. gibi küçük ölçekli işletmeler. Bu işletmeler işleri iyi de olsa zincir mağazaları olan dev şirketlerle rekabet edemiyorlar. Bunun ana sebeplerinden biri üreticiye ulaşamamaları ve aracılardan dolayı pahalı mal almaları. Üreticilerle blok anlaşmalar yapıp büyük zincirler gibi anlaşmalar yapıp sanki kendi şubemizmiş gibi her birim şubeye onlarla rekabet edebilecek şekilde uygun fiyatlı ürün tedariki yapıyoruz. Pazar yeri de olduk. Türkiye’nin her yerindeki üreticiler bizde mağazasını açıp Türkiye üzerindeki tüm esnafa direkt olarak hiçbir yatırım yapmadan aynı dükkanından sadece kargo maliyetiyle ulaşma fırsatı yakaladı. Yani hem üreticinin yanındayız hem de esnafın. Tabi şu günlerde e-ticaret fazlasıyla gelişti, ilerleyen dönemde bu gelişmeye bağlı olarak biz de çalışmalarımızın haritasını çıkartacağız.” dedi.
“E- TİCARET, TESCİLİ ZORUNLU KILIYOR”
Mahkeme Sohbetleri’nin bir diğer konuğu Tempo BPO Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Akar ise, girişimlerinden yola çıkarak konuyu şöyle değerlendirdi: “Kendi girişimlerimiz açısından e-ticarete bakacak olursak, üç şekilde bağlantımız bulunuyor. B2B, B2C ve C2C bu üç alanda girişimci ve yatırımcı olarak pozisyon alıyoruz. B2C ihracatının patent konusuyla doğrudan ilişkili olduğunu düşünüyorum. Yani Türkiye’de bir markanın yurt dışına ürün gönderebilmesi için markalaşması ve güven vermesi gerekiyor. Bu da doğrudan tescili markalar için kaçınılmaz hale getiriyor.”
