DOLAR 34,5467 0.18%
GBP 43,3470 -0.52%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BIST 9.549,891,94%
BITCOIN 3392180-0.40322%
ETH 1182182.47806%
İstanbul

AZ BULUTLU

‘Made in Türkiye’ söylemi devlet politikası olmalı

‘Made in Türkiye’ söylemi devlet politikası olmalı

26/07/2024 14:42

Geçtiğimiz yılı 3,2 milyar Dolarlık ihracatla tamamlayan ev ve mutfak eşyaları sektörü, pazar çeşitliliğini kaybetmeden odağına yakın coğrafyadaki ülkeleri almayı hedefliyor. Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger, 2024’ün zor bir yıl olacağını belirterek, “2024 yılında ihracatta hedefimiz yeniden 3,5 milyar Dolar seviyelerine gelebilmek. Bu sene 7’ncisini düzenleyeceğimiz Invitation Only Türkiye etkinliğimizde dünyanın farklı coğrafyasından 200’e yakın satın almacıyı üreticilerimizle İstanbul’da buluşturacağız” dedi.

Yakın coğrafyadan tüm ülkelerin odak noktasına alınması gerektiğini belirten Talha Özger; nakliye konusunda sıkıntı yaşamayacağımız bölgelere yoğunlaşmayı amaçlıyoruz.” dedi. Dolar kurundaki yükselişin ihracatçıyı rahatlatmadığını ifade eden Özger, “Ürünü satarken zorlandığımız bir dönemden geçiyoruz. İşçilik maliyetlerimiz 6 ayda bir artıyor. Dolar bazlı maliyetlerde işçiliği de artırmamız gerekiyor. Üretimlerini kiralık alanlarda yapan firmalarımız da var. Onlar da kira artışı gibi çok ciddi bir sorunla baş başa kaldılar” bilgisini verdi.

İhracatta değer bazında Çin, Almanya, İtalya ve Hollanda’nın ardından 5’inci sırada yer alan ev ve mutfak eşyaları sektörü, lojistik, hammadde ve işçilik maliyetleri nedeniyle ihracatta fiyatlandırma yapmakta zorlanıyor. Dolar kurundaki yükselişin ihracatçıyı rahatlatmadığını ifade eden Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger, “İşçilik maliyetlerimiz 6 ayda bir artıyor. Geçmiş dönemlere baktığımızda bu yılda bir oluyordu ve maksimum yüzde 20’lik artışlar yaşanıyordu. Bu da ihracatta fiyatlandırma yaparken bizi zorlamıyordu. Ama şimdi Dolar bazlı maliyetlerde işçiliği de artırmamız gerekiyor. Zaten ürünü satarken zorlandığımız bir dönemden geçiyoruz. Ayrıca üretimlerini kiralık alanlarda yapan firmalarımız var. Onlar da kira artışı gibi çok ciddi bir sorunla baş başa kaldılar” diye konuştu. 2023 yılını 3,2 milyar Dolarlık ihracatla kapattıklarını belirten Özger, “2024 yılında ihracatta hedefimiz yeniden 3,5 milyar Dolar seviyelerine gelebilmek. Amacımız kilogram başına ihracat değerimizi 4,5-5 Dolar seviyelerine çıkarmak. 2024 yılı zor bir yıl olacak” dedi.  

ÜRETİCİMİZİ 60 ÜLKEDEN GELEN TOPTANCILARLA BULUŞTURACAĞIZ

İstanbul’da 27-28 Mayıs tarihlerinde 7’nci kez düzenlenecek Invitation Only Türkiye etkinliğinde 60 ülkeden 200’e yakın satın almacıyı ağırlayacakları bilgisini paylaşan Talha Özger, konuyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Geçen yıl otel konseptinden çıkarak yeni bir lokasyona geçiş yaptık. Bu yıl yerimizi Lütfi Kırdar’a taşıdık. Tüm paydaşlarımızla birlikte hedefimiz, Türkiye’ye daha önce gelmemiş toptancı ve market zincirlerini üreticilerle buluşturup ihracatımıza katkı sağlamak. 2024 yılında Panama, Malezya, Avustralya, Hong Kong gibi farklı coğrafyalarda etkinliklerimiz olacak.” Kızıldeniz’de yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Özger, “Kızıldeniz’de krizle birlikte hammadde fiyatları yükselişe geçti. Plastikte yüzde 90; çelik ve alüminyumda yüzde 100 dışa bağımlıyız. Biz fiyat artışını hissettik ama Asyalı üretici bu artışı hissetmedi. Hammadde artışındaki fiyatların tümü lojistik kaynaklı” dedi.

FİRMALARIMIZIN HALEN EN BÜYÜK SORUNU FİNANSMANA ERİŞİM

Talha Özger, iş dünyasının birincil gündeminin halen finansmana erişim sorunu olduğunu belirterek, “Hem deprem bölgesinde hem Anadolu’nun farklı köşelerinde üretim yapan bütün firmalarımızın şu an en büyük sorunu finansmana erişim. Eximbank kredilerinden, kamu bankalarının vereceği desteklere kadar sağlanacak her türlü finansman kaynağının faydası olacağını görüşündeyiz. Finansmana erişim konusunda atılacak her adım, yapılacak her katkı bizlere olumlu yansıyacak. Özellikle işçilik maliyetlerini karşılayabilmek adına kamudan destek almamız gerekiyor.” dedi. Geçtiğimiz yıldan bu yana farklı coğrafyalarda devam eden ‘Made in Türkiye’ bilinirliğini yayma çalışmalarından sonuç almaya başladıklarını ifade eden Özger, şunları söyledi: “Latin Amerika’da sektörümüzü market zincirlerine, toptancılara tanıtmayı başardık. Güney Afrika ürünlerimizi keşfetmeye başladı. Avrupa zaten ihracatçımızı tanıyordu. ‘Made in Türkiye’ söyleminin bir devlet politikası haline gelmesi gerekiyor. İtalya dendiğinde aklımıza tasarım, Almanya dendiğinde sağlamlık geliyorsa Türkiye algısı için de sektör sektör çalışmamız gerekiyor.”

HAMMADDE TÜCCARLARININ İNSAFINA KALMIŞ DURUMDAYIZ

Ek gümrük vergilerinden kaynaklı sorunlara da dikkat çeken Talha Özger, “Asyalı rakiplerimizde böyle bir vergi yok. Ek vergilerle hala mücadele ediyoruz. Hammadde tüccarlarının insafına kalmış durumdayız. Karlılıklarımız zaten cüzi; hayatta kalma mücadelesi veriyoruz.” diye konuştu. “Sektör oyuncuları olarak hepimiz aynı gemideyiz. Beraber bu dalgalardan kurtulacağız, bu gemiyi limana yanaştıracağız” diyen Özger, “Hiçbir zaman karamsar olmadık. Her dönem üretim çarklarımızı döndürdük, döndürmeye de devam edeceğiz. Bildiğimiz işin en iyisini yapacağız. Gitmiş olduğumuz fuarlarda, etkinliklerde, ziyaretlerde ülke imajına katkı sunmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı. Ocak ayında Almanya’da gerçekleştirilen Ambiente 2024’e 300 Türk firmasının katıldığını söyleyen Talha Özger, “Bu yıl fuarda ziyaretçi sayısının düştüğünü gözlemledik. Bu durum bize marka algımızı güçlendirmemiz gerektiğini bir kez daha gösterdi. Önümüzdeki dönemde ürün kalitemizi, tasarım ve farklı bakış açılarıyla çeşitlendirmemizin hayati önem taşıdığını düşünüyoruz” yorumunu yaptı.

En az 10 karakter gerekli