JEOEKONOMİK DÖNÜŞÜM VE BELİRSİZLİK RÜZGARLARI
Anket sonuçlarına göre, başekonomistlerin %79’u mevcut jeoekonomik gelişmeleri kalıcı bir yapısal dönüşümün işareti olarak görüyor ve %82’si küresel belirsizliğin “olağanüstü derecede yüksek” olduğunu belirtiyor. Ticaret politikaları (%97) en çok belirsizlik yaşanan alan olurken, para politikaları (%49) ve maliyet politikaları (%35) bunu takip ediyor. Bu durum, Türkiye’nin dış ticaretini ve finansal piyasalarını doğrudan etkileyebilir. Özellikle doların zayıflayacağına yönelik beklentiler (%76), Türkiye’nin döviz kuru politikaları ve dış borç yönetimi açısından dikkatli adımlar atmasını gerektirebilir. Almanya’daki mali genişleme beklentileri ise Avrupa Birliği ile ticaret ilişkilerimiz açısından olumlu sinyaller verebilirken, Çin’e yönelik belirsizlikler, küresel tedarik zincirlerindeki potansiyel değişimlerin yakından takip edilmesi gerektiğini gösteriyor.
FIRSATLAR VE RİSKLER TÜRKİYE İÇİN NE İFADE EDİYOR?
WEF anketinde gelecek 10 yılda küresel büyümeyi şekillendirecek önemli bir unsur olarak yapay zeka öne çıkıyor. Başekonomistlerin %46’sı yapay zekanın küresel GSYH’ye %0-5 puan, %35’i ise %5-10 puan arasında katkı sağlayacağını tahmin ediyor. Görev otomasyonu, inovasyonun hızlanması ve çalışan destekleme teknolojileri, yapay zeka kaynaklı en önemli büyüme dinamikleri arasında gösteriliyor. Türkiye’nin dijitalleşme ve teknoloji yatırımlarına verdiği önem göz önüne alındığında, yapay zeka bu potansiyeli değerlendirme açısından büyük bir fırsat sunuyor. Ancak yapay zekaya yönelik endişeler de yüksek. Katılımcıların %47’si net istihdam kaybı beklerken, sadece %19’u istihdam artışı öngörüyor. En büyük risk ise yapay zekanın dezenformasyon ve toplumsal istikrarsızlık yaratmak için kötüye kullanılması. Bu durum, Türkiye’nin yapay zeka stratejilerini belirlerken, istihdam piyasası üzerindeki olası etkileri ve toplumsal güvenliği dikkate almasını zorunlu kılıyor. Hükümetlerin yapay zeka altyapısına yatırım yapması, kilit sektörlerde benimsenmesini teşvik etmesi ve iş dünyasında süreçlerin yapay zekayla uyumlu hale getirilmesi, Türkiye’nin bu yeni teknolojik döneme adaptasyonu için kritik önem taşıyor. Aynı zamanda çalışanlara bu alanda eğitimler verilmesi, olası istihdam kayıplarının önüne geçmek ve yeni iş alanları yaratmak adına elzemdir.
