Başkan Akça, daha çok genç ve kadınlara yönelik projede ortaya konulan teşviklerin umut verici olduğunu belirterek şu görüşleri dile getirdi: Tarım ve Aile Bakanlıkları tarafından başlatılan “Köyüne Dönene Destek” projesi, Türkiye tarımında devrim niteliğinde bir adım olarak değerlendiriliyor. Bedelsiz hazine arazisi, düşük faizli kredi, konut desteği gibi avantajlarla desteklenen proje, özellikle gençleri ve kadınları tarıma teşvik etmeyi amaçlıyor. Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, projeyi hem bölgesel kalkınma hem de Türkiye’nin tarım stratejisi açısından çok önemli bir fırsat olarak nitelendirdi.
“Bu Proje, Türkiye Tarımı İçin Müthiş Bir Hamle”
Akça, dünyada tarımın stratejik bir unsur haline geldiği bu dönemde, Türkiye’nin bu proje ile büyük bir fırsat yakalayacağını belirtti. Tarım sektöründe dışa bağımlılığı azaltacak, üretimi artıracak bu tür adımların ülke ekonomisine uzun vadeli katkı sağlayacağını vurguladı. Projenin sunduğu bedelsiz hazine arazileri, düşük faizli ve uzun vadeli krediler ile konut destekleri, kırsala dönüşü cazip hale getiriyor. Ancak Akça, sadece ekonomik teşviklerin yeterli olmayacağını belirterek, sosyal yaşam olanaklarının da köylerde güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
“Gençlerin teknolojiye ve sosyal hayata erişebileceği imkânlar sağlanmazsa, bu dönüşler uzun ömürlü olmaz,” diyen Akça, kalıcılığı sağlamanın yolunun köy yaşamını modernleştirmekten geçtiğini ifade etti.
“Bölgesel Dinamikler Göz Ardı Edilmemeli”
Doğu Karadeniz’in, özellikle Ordu ve Giresun gibi illerin, büyük şehirlere en fazla göç veren bölgelerden olduğuna dikkat çeken Akça, projenin başarısının bölgeye özgü çözümlerle desteklenmesine bağlı olduğunu belirtti. “İstanbul’daki nüfusun ilk beşinde üç Doğu Karadeniz ili var. Bu da bize, geri dönüş için ciddi bir potansiyel olduğunu gösteriyor,” diyen Akça, köye dönüşlerin sürdürülebilir olabilmesi için sadece yaşam alanı değil, geçim kaynaklarının da oluşturulması gerektiğini söyledi.
Fındık Stratejik Bir Ürün: Katma Değeri Artırılmalı
Doğu Karadeniz coğrafyasında fındık dışında alternatif tarım ürünlerinin sınırlı olduğunu hatırlatan Akça, bu avantajın sanayiye dönüştürülerek kullanılmasını öneriyor.
“Dünyadaki fındık üretiminin dörtte biri bu bölgeden sağlanıyor. Türkiye yılda 2,5–3 milyar dolar kazanıyor, ama katma değeri yüksek ürünlerle bu gelir 10–12 milyar dolara çıkabilir.”
Fındık İhtisas OSB’leri ile Bölgesel Kalkınma Mümkün
Doğu Karadeniz’de ağır sanayi yatırımlarının coğrafi nedenlerle mümkün olmadığını belirten Akça, bunun yerine Fındık İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri kurulması çağrısında bulundu. “Ordu ve Giresun gibi illere kurulacak OSB’ler sayesinde, fındık işlenerek mamul ürün hâline getirilebilir, istihdam sağlanabilir ve köylerine dönen vatandaşlar için kalıcı geçim kaynakları oluşturulabilir.”
